Akdeniz Ekonomi Forumu
Kalkınma Bakanı Elvan: (1)- 'Küresel bir güç olmak istiyorsak, rekabet gücümüzü daha da artırmak istiyorsak ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsak, geriye gitmek istemiyorsak yapacağımız en önemli şey bilgi ve iletişim teknolojilerindeki bu değişime ayak uydurarak dijital dönüşümümüzü gerçekleştirmek'- 'Eskiden 'Biz sanayideki dönüşümü zamanında yakalayamadık' şeklinde çok konuşulurdu. İşte ş

Oluşturma Tarihi: 2018-03-07 13:08:40

Güncelleme Tarihi: 2018-03-07 13:08:40

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "Küresel bir güç olmak istiyorsak, rekabet gücümüzü daha da artırmak istiyorsak ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsak, geriye gitmek istemiyorsak yapacağımız en önemli şey bilgi ve iletişim teknolojilerindeki bu değişime ayak uydurarak dijital dönüşümümüzü gerçekleştirmek." dedi.

Elvan, Kalkınma Bakanlığının desteği, AKİB, Mersin Ekonomi Platformu, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığı ve NTV&Özgencil iş birliğiyle Hilton SA'da düzenlenen Akdeniz Ekonomi Forumu'nun açılışında, 2008 yılında dünyada küresel bir kriz yaşandığını anımsatarak, bu krizden kurtulmak için özellikle gelişmiş ülkelerin olağanüstü çaba gösterdiğini söyledi.

Bu süreçte sıra dışı para ve maliye politikalarının söz konusu olduğunu aktaran Elvan, "Ama buna rağmen 2017 yılına kadar özellikle gelişmiş ekonomiler olmak üzere ciddi bir canlanma oluşmadı. 2016 sonu 2017'den itibaren gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya ekonomisinde çok ciddi bir canlanma oluşmaya başladı ve süreklilik arz eden bir yapıya dönüşmeye başlandı. Bu bizim için, Türkiye için bir fırsat. Çukurova, Mersin, Adana ve diğer illerimiz için önemli bir fırsat." diye konuştu.

Hızlı bir şekilde teknoloji alanında değişim ve dönüşüm yaşandığını vurgulayan Elvan, şöyle konuştu:

"Eğer bundan sonraki süreçte küresel bir güç olmak istiyorsak, rekabet gücümüzü daha da artırmak istiyorsak ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsak, geriye gitmek istemiyorsak yapacağımız en önemli şey bilgi ve iletişim teknolojilerindeki bu değişime ayak uydurarak dijital dönüşümümüzü gerçekleştirmek. Eğer biz mevcut yapımızı, tesislerimizi, örneğin Mersin'de, Adana'da, Karaman'da bulunan sanayi tesislerimizi ve bu tesislerimizin dijital dönüşümünü gerçekleştiremezsek rekabet gücümüz azalacaktır. Onun için öncelikli olarak mutlaka tesislerimizin dijital dönüşümünü gerçekleştirmek zorundayız. Bu bizim için olmazsa olmazımızdır. Eskiden 'Biz sanayideki dönüşümü zamanında yakalayamadık' şeklinde çok konuşulurdu. İşte şu anda Türkiye olarak biz bu dijital dönüşüm trenine bindik ve bu trenden de inmeyeceğiz. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması için, dünya ölçeğinde güç sahibi olabilmesi için her şeyi yapacağız. Siz iş adamlarımız şunun farkında olmalı; artık sadece üretmek, dijital dönüşümü sağlamak yeterli değil. Üretim öncesi süreçlerle Ar-Ge dahil, üretim sonrası süreçlerin de dijital dönüşümünün sağlanması gerekiyor."

Elvan, 2008-2016 dönemine bakıldığında gelişmiş ülkelerin ortalama yüzde 1,1, gelişmekte olan ülkelerin ise 4,6 büyüdüğünü aktardı.

Gelişmiş ülkelerin büyümesini 2017-2020 döneminde ikiye katlayacağını belirten Elvan, "Önümüzdeki yıllarda gerçekten gelişmiş ekonomiler çok daha canlı seyredecek, çok daha güçlü bir ekonomik alt yapıları olacak. Bu Türkiye için önemli bir fırsat. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. 2020 yılına kadar dünya ekonomisinde başta gelişmiş ülkeler olmak üzere ciddi bir canlanma bekleniyor. Bu canlanmayı da biz fırsat olarak değerlendirip çok iyi kullanmalıyız." şeklinde konuştu.

- "Ticaret savaşları kavramı gündeme gelmeye başladı"

Elvan, küresel ticaret hacminde de ciddi artış beklentisi olduğunu ifade ederek, bu günlerde "ticaret savaşları" kavramının gündeme gelmeye başladığını anlattı.

"ABD'nin demir ve çeliğe vergi koyacağını açıklamasıyla daha korumacı bir yaklaşık içerisinde olunduğunu görüyoruz." diyen Elvan, şunları kaydetti:

"Ancak üretim ve finansman yapısının bu derece küreselleştiği bir ortamda korumacı bir yaklaşımın başarılı olamayacağını buradan ifade etmek istiyorum. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin üst düzenleyici rolleri, piyasa dostu, rekabetçi ve teknoloji verimliliğini öne alan bir ekonomik anlayış içinde yoluna devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Küresel ticaretin yarısından fazlası Türkiye'ye en fazla 4 saatlik bir uçuş mesafesinde gerçekleşiyor. Türkiye bu kadar önemli bir stratejik konuma sahip. Coğrafi açıdan oldukça şanslı bir ülkeyiz. Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Körfez ve Orta Asya ülkelerine oldukça yakınız."

Elvan, Türkiye'nin 1,6 milyarlık insan ve 36 trilyon dolarlık piyasaya hızlı bir erişim imkanına sahip olduğunu, bunun da ülke için önemli bir fırsat yarattığını aktardı.

Akdeniz havzasının 21 ülke, 500 milyonun üzerinde nüfus, 8 trilyon dolarlık milli gelir ve 3,7 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip olduğunu kaydeden Elvan, "Dünya hasılasının yüzde 9'u Akdeniz havzasından karşılanıyor ve ticaretteki payı ise yüzde 19. Yüzde 9'luk hasılayı küçümsememek gerekiyor. Çin ve ABD'den sonra en yüksek hasıla Akdeniz havzası. Türkiye olarak bunu bir fırsata dönüştürmemiz ve ticaretteki payımızı daha da artırmamız gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.

Türkiye'nin Akdeniz havzası içindeki 21 ülke arasında güçlü bir büyüme performansı gösterdiğini vurgulayan Elvan, şöyle devam etti:

"Türkiye, 21 ülke arasında en hızlı büyüyen ülke konumunda. Türkiye'nin son 7 yıldaki bölge ülkeleriyle toplam ticaret hacmimizin yüzde 21 arttığını görüyoruz. İhracatımız ithalatımızdan daha fazla. Aşağı yukarı 40 milyar doların üzerinde ihracata karşılık 34 milyar dolarlık bir ithalatımız söz konusu. Toplam ticaret hacmimiz 75 milyar dolar. Bu havzada ihracattaki payımız yüzde 20, ithalattaki payımız yüzde 13. Ancak şunu ifade etmeliyim bu yüzde 20'lik pay oldukça düşük. Bunu yukarı çekmemiz gerekiyor."

(Sürecek)