Akıncı Üssü davası
FETÖ'nün darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarıyla devam edildi

Oluşturma Tarihi: 2019-03-12 12:19:14

Güncelleme Tarihi: 2019-03-12 12:19:14

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 kişinin yargılandığı davaya sanıkların savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, savcılık makamının esasa ilişkin mütalaasında sadece örgüt üyeliği suçundan ceza verilmesini talep ettiği eski Eskişehir 1. Ana Jet Üssü Komutanı sanık emekli tuğgeneral Dursun Pak savunma yaptı.

Pak, tutuksuz yargılandığı davada bulunduğu beyanda, daha önce mahkeme huzurunda verdiği savunmayı kabul etti.

15 Temmuz'da darbe girişimi yaşandığını duyar duymaz bunun karşısında yerini aldığını iddia eden Pak, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın emirleri doğrultusunda üssünden kontrolsüz uçak kalkmaması için birliğiyle irtibata geçtiğini ve gerekli direktifleri verdiğini anlattı.

Pak, o gece 05.41'den itibariyle yaklaşık 80 telefon görüşmesi yaptığını, komutasındaki birimlerin görevlerini yerine getirip getirmediğini takip ve teyit ettiğini ileri sürerek, "Benim üssüm, menfur kalkışmanın tamamen dışında kalmayı başarmıştır." dedi.

Akıncı Üssü'nü, komutasındaki uçakların bombaladığını ve dönemin Genelkurmay Başkanı'nın üsten tahliyesinin tarafınca sağlandığını, darbe girişimine karşı gerçekleştirlen harekata katıldığını savunan Pak, darbenin önlenmesinde kritik kararlar aldığını ve uyguladığını öne sürdü.

"Üssüm, darbeye karşı duran tek harekat üssü olmuştur." diyen Pak, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ve Hava Kuvveleri Komutanı'nın direktiflerini yerine getirdiğini iddia etti.

Pak, "Aldığım tedbirler, yaptığım işlerle darbe girişimiyle savaştığım açık ve sabittir. Örgüt veya darbecilerle irtibatta olduğumu gösterecek hiçbir delil yoktur. Darbeye karşı savaşan biri nasıl örgütün mensubu olabilir." diye konuştu.

Örgüt mensubu olmadığını, böyle bir suçlamayla karşı karşıya kalmanın üzücü olduğunu söyleyen Pak, ettiği yemine sadık kalmış bir asker olduğunu bildirerek beraatine karar verilmesini talep etti.

Tutuksuz sanık Abdullah Bingöl de örgüt üyesi olduğu suçlamasını reddederek, bu suçtan da beraatini istedi.

Tutuksuz sanıklar İbrahim Doğru, Yavuz Çevrük, Ferdi Dal, Fevzi Kılıç, Hasan Akın, Ramazan Aytekin, Serkan Alaca, Burcu Doğan, Raif Fakı, Zafer Şinik, Sinan Sarı ve Gökhan Gültekindemir de yaptıkları kısa savunmalarında beraatleri ve dosyalarının ayrılması yönünde beyanda bulundu.

Duruşmaya öğle arası verildi.