Albay, astsubaya elleriyle çelik yelek giydirmiş
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 150 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi- Savunma yapan eski astsubay Şahin, eski albay Yılmaz'ın kendilerini Genelkurmay'a göndermeden önce elleriyle kendisine çelik yelek giydirdiğini ve bir erin tüfeğini verdiğini ifade etti- Savunma yapan tutuksuz sanık Erman A, sanık eski albay Yük

Oluşturma Tarihi: 2017-11-23 13:20:03

Güncelleme Tarihi: 2017-11-23 13:20:03

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki (KKK) eylemlere ilişkin 150 kişinin yargılandığı davada sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları ve izleyiciler katıldı.

Savunması için huzura alınan eski astsubay Muttalip Şahin, KKK Tayin Daire Başkanlığında görevli olduğunu, 15 Temmuz akşamında binbaşı Hamza Akkaya'nın göreve çağırmasıyla kışlaya geldiğini söyledi.

Kışlaya girdikten sonra farklı rütbelerden askeri personeli gördüğünü ifade eden sanık Şahin, görev yerine gittiğinde izinde olan yarbay Murat Yüksel'in de sivil kıyafetle mesaiye geldiğini gördüğünü anlattı.

Yüksel'in yanına gittiğinde, kendisine eğitim elbisesini giymesi emrini verdiğini ve albay Hasan Yılmaz'ın yanına görevlendirildiğini dile getiren Şahin, bundan sonra Destek Kıtası'nda bulunan albay Yılmaz'ın yanına gittiğini beyan etti.

Yılmaz'ın kendisine, Ani Müdahale Mangası'nın (AMM) başına geçmesi emri üzerine buraya gittiğini, bir süre sonra Yılmaz'ın AMM'ye gelerek, "Genelkurmay'a saldırı var. Genelkurmay'a gideceksiniz." dediğini anlattı.

Şahin, bundan sonraki yaşananlar hakkında şunları söyledi:

"Hasan albay, bizzat personele mühimmat dağıttı, sonra bana dönerek 'Senin niye silahın yok' dedi. Bizzat bir askerin çelik yeleğini çıkararak bana giydirdi, tüfeğini alarak bana verdi. Ben ise net bir emir almadığım için 'Ne yapacağız' diye sordum. O da 'Sıkıntı yapma, sen oraya gidince seni karşılayacaklar. Hadi dikkatli olun' dedi ve gönderdi. Genelkurmay'a gittiğimde çok sayıda ambulans ve polis özel harekat ekibi vardı. Polislerin başındaki amir durmamızı istedi. Aracın camını açtık. 'Terör saldırısı varmış, bizi takviye için gönderdiler' dedim. O bana 'Öyle bir şey yok, giriş yasak' dedi. Bu esnada uçaklar uçmaya başladı. Şoföre geri gelmesini söyledim. Kavşaktan emniyetli şekilde dönerek KKK'ye geri döndük."

Birliğine geri döndükten sonra yaşanan gelişmelerin anormal olduğunu düşündüğünü, televizyonu açarak darbe girişimi olduğunu öğrendiğini ileri süren Şahin, saat 01.15'ten sonra amirlerine hasta olduğunu söyleyerek kışladan ayrıldığını, o gece kanunsuz bir işe karışmadığını savundu.

Darbe girişiminde bulunanlardan şikayetçi olduğunu beyan eden sanık Şahin, FETÖ ya da başka bir örgütle iltisakının bulunmadığını iddia ederek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

- Albaydan "kamera kayıtlarını yok et" emri

Savunma yapan tutuksuz sanık Erman A, 15 Temmuz akşamı mesai bitiminde evine gitmek üzere çıkacağı sırada bir programda hata olduğu için yüzbaşı Hüseyin B'nin mesaide kalmasını, program üzerinde çalışmalarını istediğini belirtti.

Programdaki hatayı kısa zamanda çözmeyeceklerini anlamasının ardından Hüseyin B. ve Ahmet A. ile kışladan çıkmak istediklerini ifade eden Erman A, nizamiyede bulunan binbaşı Fikri Pehlivanlı'nın "Şu an sıkıyönetim ilan edildi. Dışarı çıkamazsınız." diyerek çıkışlarına izin vermediğini savundu.

Daha sonra Pehlivanlı'nın kendilerini Güvenlik Kontrol Merkezi'ne götürdüğünü anlatan Erman A, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Albay Yüksel Ordu, bizden güvenlik kamera görüntülerini silmemizi istedi. Ahmet A. yüzbaşı, buna yetkimiz olmadığını söyledi. Ordu, biri ile telefonda konuştuktan sonra bize bir şifre verdi. Ahmet yüzbaşı hatalı şifre girerek kayıtları silmedi. Tekrar silmek için yetkimiz olmadığını söyledik. Bunun üzerine bizi görev yerimize gönderdi. İlerleyen zamanda albay Ordu tekrar bizi çağırdı. Fiziksel olarak kamera kayıtlarını yok etmemizi istedi ve oradan ayrıldı. Biz kayıtlara dokunmadan buradan ayrıldık. Yüzbaşı Hüseyin B'ye durumu anlattık ve sabah saat 10.00 sularında ayrılarak evimize gittik."

Darbecilerin verdiği emirleri uygulamadığını ve FETÖ üyesi olmadığını savunan tutuksuz sanık Erman A, mahkeme heyetinden beraat talebinde bulundu.

Savunma yapan eski astsubay Halil İbrahim Üçgül de suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi.

Duruşmaya, verilen öğle arasının ardından devam edilecek.