Ali Şafak Öztürk, Hasan Subaşı Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, Antalyaspor camiasının başkan olması yönündeki beklentisine kayıtsız kalamadığını söyledi.

Antalyaspor'u güzel günlerin beklediğini dile getiren Öztürk, "Bu kulübü iyi yerlere taşımak istiyorum. Daha planlı gideceğiz. Geçmiş zamanda olan hatalarımızdan ders çıkaracağız. Doğru yaptıklarımızın üzerine gideceğiz. Kulübü daha kurumsal, profesyonel hale getireceğiz. İyi işleyen, güçlü bir kulüp haline getireceğiz. Antalyaspor'u, İstanbul kulüpleriyle rekabet eden, Avrupa'da oynayan bir kulüp haline getireceğiz." ifadelerini kullandı.

Dün itibarıyla yönetim kurulu başkanı olduğunu hatırlatan Öztürk, ilk gününde transfer ve futbolcuların lisanslarını çıkartmak için büyük bir mesai harcadıklarını kaydetti.

Bazı oyuncuların lisanslarını, sürenin bitmesine dakikalar kala çıkardıklarını anlatan Öztürk, "Transfer engelini kaldırmak için 788 bin avro ve 600 bin lira ödenmesi gerekiyordu. Kulüpte de bu para yoktu. Bunun için finansman sağladık. Kulübü tekrar yürüyen bir yapı haline getirdik. Uygun maliyetle, ligi bilen, sahada savaşan, karakterli iki oyuncuyu kadromuza kattık." açıklamasında bulundu.

Antalyaspor'u zor günlerin beklediği dönemde ellerini taşın altına koyduklarını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:

"Bu nedenle yeniden döndük. Elimizden geleni yapacağız. Burada camianın desteği çok önemli. Herkesin üst kimliğinin Antalyaspor olması gerekiyor. Burada amaç, Antalyaspor'un başarısı olmalı. Şu an ciddi şekilde kenetlenmiş bir camia var. Son 3 maça baktığımızda bunu gördük. Beşiktaş maçında tarih yazdılar. Tarihe geçtik. Taraftarı da görüyorsunuz. Sosyal medyada bir şey paylaşıyorum, yüzlerce destek yorumu geliyor. Umut var, enerji var."

- "Nasri ve Menez'in 3-4 milyon avro zararları oldu"

Yıldız transferler projesini rafa kaldırdıklarını kaydeden Öztürk, doğru adımlarla, savaşan bir takım oluşturacaklarını vurguladı.

Kendi kefaletleriyle Antalyaspor'un bütün borçlarını yapılandırdıklarını açıklayan Öztürk, şunları söyledi:

"Kulübü rahatlatmak için uzun vadeye yayarak, daha uygun faiz şartlarıyla borçları yapılandırdık. Kefaleti kendi üstümüze aldık. İlk başkanlık dönemimde herkesin konuştuğu bazı transferler oldu. Bunları, yıldız transferi olsun diye ya da egomuzdan yapmadık. Antalya için bir projeydi. Kenti turizm açısından tanıtmaktı. Barselona, Monaco örneklerini vermiştik. Şehirlerin, futbol takımları sayesinde tanındığını belirtmiştim. Futbolda her şey beklendiği gibi olmuyor. Bu projeden vazgeçmek zorunda kaldık. Burada yanlış bir algı yürütüldü. Antalyaspor'u bu hale getiren sanki bizmişiz gibi, 'Batırdı, kaçtı.' gibi garip şeyler söylendi. Bütün ekonomik sıkıntının kaynağı bizmişiz gibi gösterildi. Samir Nasri, Jeremy Menez geldi. Başarılı olmadılar. Nasri ve Menez'in kulübümüze 3-4 milyon avro zararları oldu. Bu mu batırdı kulübü? Bizim yaptığımız transferlerin çoğu bonservissizdi."

Bir basın mensubunun, "Yeni transferlerin sözleşmelerini Türk lirası üzerinden mi yaptınız?" şeklindeki sorusu üzerine Öztürk, Olcan Adın ile Türk lirası üzerinden sözleşme imzaladıklarını, Mevlüt Erdinç'le ise önceki kontratı nedeniyle mecburen avro üzerinden anlaşma yaptıklarını aktardı.

Öztürk, başka bir gazetecinin sorusu üzerine de "Taraftar hakaret ve küfür içermediği sürece istediği marşı söyleyebilir, tezahüratı yapabilir. İzmir Marşı'nın söylenmesiyle gurur duyarım." diyerek sözlerini tamamladı.