İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, sanık Aydın Doğan ile tüm sanıkların avukatları ve Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) vekilleri hazır bulundu. Diğer sanıklar Ali Rıza Temuroğlu, Hanzada Vasfiye Doğan ve İmre Barmanbek ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 2018 yılındaki bozma ilamı okundu ve huzurdakilere soruldu.
Sanık Aydın Doğan, Yargıtay bozma ilamından haberinin olduğunu, konuyla ilgili beyanlarını yazılı olarak ibraz ettiğini belirterek, ''Bana göre bu dava başından yanlış açılmıştır. Hukuka aykırı bir şey yoktur. Ameliyat olmuştum. Mahkemeye rapor göndermiştim. Ancak önceki hakim, hakkımda zorla getirme kararı çıkarmıştır. Bu konu basında yer aldı, itibarım zedelendi'' dedi.
Sanık avukatları da yazılı savunmaya ekleyeceklari bir şeylerinin olmadığını ifade ederek, müvekkillerinin duruşmalardan vareste tutulmalarını istedi.
SPK avukatları da söz alarak, kurumlarınca yapılan inceleme sonucunda suç teşkil eden fiiller görüldüğü için suç duyurusunda bulunulduğu anımsatılarak, sanık avukatlarının beyanlarının, kurumlarınca bir suç tespiti yapılmadığı olarak anlaşılmamasını talep etti.
Mahkeme hakimi, dava dosyasının kanun yararına bozma yolundan dönüşünün beklenilmesine ve sanık Aydın Doğan'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, soruşturmanın, SPK'nin, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ ile Doğan Gazetecilik AŞ yöneticileri hakkında, gazete kağıdı ve baskı malzemelerinin ithalatı işlemlerine fiili olarak katkısı bulunmayan Doğan ailesinin, yurt dışında kurulu şirketleri üzerinden karşılamak suretiyle ''görevi kötüye kullanma'' suçunu işledikleri iddiasıyla Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuruyla başladığı anlatılıyordu.
Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma sonucunda, eylemin, ''görevi kötüye kullanma'' suçunu oluşturmadığı, ''SPK Kanunu'na muhalefet etmek'' kapsamında kaldığı kanaatine vardığı belirtilen iddianamede, bu nedenle soruşturma dosyasının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildiği kaydediliyordu.
İddianamede, bahsedilen eylemlerle haksız şekilde menfaat sağlandığı iddiasıyla soruşturma dosyasına SPK tarafından üç üniversite öğretim üyesinin imzasını taşıyan bir hukuki mütalaa eklendiği ifade ediliyordu.
Rapor ve hukuki görüşlerin değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu belirtilen iddianamede, Aydın Doğan, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, İmre Barmanbek ve Ali Rıza Temuroğlu'nun, 2 yıl 8 ay ile 8 yıl 9 ay arasında hapis cezası öngören 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 47/A-6 ve TCK'nin 43/1. maddesi uyarınca yargılanması istenmişti.
İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi, yaptığı yargılama sonucunda, sanıklar Aydın Doğan, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, İmre Barmanbek ve Ali Rıza Temuroğlu'nun, atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine karar vermişti. Yargıtay 7. Dairesi ise Sermaye Piyasası Kanunu'nda yapılan düzenleme nedeniyle verilen beraat kararının tekrar gözden geçirilmesi için bozarak dava dosyasını mahkemeye iade etmişti.
Yargıtay'ın bozma kararından ardından dosyaya yeniden bakan İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi, ilk kararında direnmişti. Dava dosyası yeniden Yargıtay'a gönderilmişti.
Dosyaya bakan Yargıtay 19. Ceza Dairesi ise daha önce sanıklar hakkında verilen beraat kararını bozarak sanıklar hakkında atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ve sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi için dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.
Dosyayı yeniden ele alan yerel mahkeme, celse arasında Aydın Doğan hakkında zorla getirme kararı çıkarmıştı. Akabinde 18 Haziran 2018'de yapılan duruşmada ise söz konusu bu karar kaldırılmıştı.