Azmin adı: Recep Ege
Yaşar Üniversitesi, bu yıl çok özel bir öğrencisini mezun etti. Türkiye'de üniversite eğitimi alabilen sayılı otizmli bireylerden Recep Ege Altıncıoğlu, 4 yıl önce yüzde 50 burslu olarak kazandığı Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü'nden mezun oldu. Otizm teşhisi konulduğunda 'Bu çocuk konuşamaz' denilen Altıncıoğlu, Rusçadan Almancaya, İtalyancadan İngilizceye birçok dilde şarkı söyleyebiliyor.
Küçük yaşta otizm teşhisi konulduğunda "Bu çocuk konuşamaz" denmesine inat, hayata müzikle bağlanan ve müzik yaşamında emin adımlarla ilerleyen Recep Ege Altıncıoğlu, 4 yıl boyunca yüzde 50 yetenek bursu ile okuduğu Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü Opera ve Şan Departmanı'ndan başarıyla mezun oldu. Herhangi bir sesi, referansa gerek olmadan doğrudan notaya dökebilme olarak adlandırılan üstün müzik yeteneği 'Absolut-mutlak kulağa' sahip Altıncıoğlu, çalışmalarını Müzik Bölümü Öğretim Elemanı ve İzmir Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı Levent Gündüz ile sürdürdü. "Müzik benim her şeyim" diyen, en çok Andrea Bocelli'yi sevdiğini ve onu kendine örnek aldığını dile getiren Recep Ege Altıncıoğlu, aynı zamanda, Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü Kısmi Zamanlı Öğretim Elemanı Dr. Orçun Berrakçay'ın çalıştırdığı İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu'nun da solisti. 2017 yılında Kanada'da düzenlenen 8'inci ANCA Dünya Otizm Festivalinde 'Performans Sanatları' kategorisinde birincilik ödülü sahibi de olan Altıncıoğlu, başarıyla mezun olmanın gururunu yaşadığını belirtti. Bundan sonraki hayatında kendisi gibi otizmli olan çocuklara eğitmenlik yapmak istediğini söyleyen özel yetenek, "Onların şarkı söyleyerek mutlu olmasını istiyorum. Çünkü ben şarkı söylerken çok mutlu oluyorum" dedi.
Azimle gelen başarılar
Recep'in dünyaya 32 haftalık gözlerini açtığında yaşama tutunmak için gösterdiği çabayı gören doktorların, onun için "Yaşama bağlı ve mücadeleci bir çocuk olacak" dediklerini ifade eden annesi Zeynep Koyunseven, "O yaşama müzikle sımsıkı tutundu, biz de ona. El ele vererek bugünlere kadar geldik. İlk teşhis konulduğunda 'konuşamaz' dediler ama bir baktım ki daha bebekken benim söylediğim şarkıların melodisini mırıldanıyordu. Geç konuştu ama müziğe karşı hep yetenekli oldu. Anaokulundan mezun olduğunda, bize üniversiteden mezun olmuş gibi gelmişti. İlkokula başladığında ise acaba yapabilir mi endişemiz vardı. Ama Recep, bizim emeğimizi hiç karşılıksız bırakmadı. Onun ödüller kazandığını, üniversiteden mezun bir genç olduğunu görmek büyük mutluluk" diyerek oğlunun müzik alanında dünyaca tanınan bir isim olmasını ve yurt dışında konserler vermesini çok istediğini söyledi.
"O da bana çok şey öğretti"
6 yıldır Recep Ege'nin eğitmenliğini yapan Levent Gündüz ise, "Her şeyden önce Recep ile yolculuğumuzu geçen süreç içinde emekleyen bir bebeğin şimdi hızla koşan genç bir insan olmasına benzetiyorum. Önceleri otizm ile ilgili bilgimin az olması ve böyle özel kişilere zarar vermeden öğretme konusundaki tecrübesizliğim, beni çekimser olmaya zorladı. Ancak daha sonra Recep'in olağanüstü duyum gücü ve güçlü sesi, benimse araştırma yaparak, okuyarak onun konsantrasyonunu toplama yolları bulmam, duyduğu sesi taklit edebilme potansiyelini fark etmem ve tüm duyularını birleştirip öğrenirse daha kolay öğrendiğini bulmamız, her şeyi yoluna koydu. Tüm öğrencilerle bire bir aynı eğitimi alarak aynı sınavlara girerek opera-şan konusunda başarı ile eğitimini tamamladı. Artık, profesyonel olarak bu işi yapabilecek İngilizceden Almancaya, Rusçadan İtalyancaya kadar birçok dilde aryalar, şarkılar söyleyen bir Recep Ege var. Onunla büyük gurur duyuyorum. Ona sonuna kadar elimden geldiğince yardımcı olacağım, çünkü kulağımda hala 'Levent hocam, ben, benim gibilere doğru şarkı söylemeyi öğreteceğim' cümlesi var. Bu süreçte ben ona öğretmenlik yaptığım gibi birçok konuda da Recep bana çok şey öğretti" diye konuştu.