Bahçeli, Twitter hesabından, "739. Söğüt Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri" dolayısıyla paylaşımda bulundu.
Söğüt Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenliklerinin Türk milletinin tarihsel iradesini, fütuhat ruhunu, mücadele gücünü, kültür ve kardeşlik müktesebatını temsil edip sembolleştiren derin bir mana ve muhtevaya sahip olduğunu belirten Bahçeli, bu şenliklerin 739'uncu yıl dönümünün gururla idrak edildiğini ifade etti.
Ertuğrul Gazi ve onun kutlu ahfadının önceki dönemlerin çapsız kavgalarından, derin ihtilaflarından önemli sonuçlar çıkardığını, ayrışarak, bölünerek, kutuplaşarak büyük hedeflere ulaşılamayacağını engin bir feraset ve ahlaki isabetle teşhis ettiğini aktaran Bahçeli, Osman Gazi'yle birlikte Anadolu Türkmen boylarının içine düştükleri karanlık ve kargaşadan kurtulmaya başladığını, daha üst ve büyük ülkülerde birleşmenin kalıcı yol ve yöntemlerini aradığını, çınar rüyasının bunun muştusu ve muharrik unsuru olduğunu kaydetti.
Söğüt topraklarına kök salan küçük bir filizin, obadan üç kıtaya tutunan bir fikriyatın ilerleyen yıllarda gövdesi ve dallarıyla her tarafa ulaşan koca bir cihan devletine ulaşmasındaki sırrın, kaynaşmanın ve kucaklaşmanın akılla sağlanmasında, azimle sürdürülmesinde gizli olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bugün de özlemini çektiğimiz bu bütünleştirici ruh; birliği ve dirliği bozulmuş, dağılmış ve birbirinden kopmuş olan Anadolu coğrafyasında vücut bulan bir uç beyliğinden, çağ açıp çağ kapatan, kıtaları baştan ayağa kaplayan devasa bir imparatorluğa ulaşılmasını temin etmiştir.
Dönemin jeopolitik şartlarının gereği olarak Söğüt'ü yurt tutan 400 çadırlık Türkmen ruhu; iç çelişkilerini aştığı takdirde dünya üzerinde nasıl bir küresel güç olunacağını açıklıkla göstermiştir. Bu gerçeği görmeyen, göremeyen kim varsa gaflete ve yanlışa düşmüştür.
Bugün korkulan esasen budur. Türkmen ruhunun güç verdiği büyük Türk milletinin böylesine tarihi atılımı bir daha yapamaması için sahne alan tahrikler, tuzaklar ve kumpaslar bu yüzdendir. Ege ve Doğu Akdeniz'deki oynanan zalim oyunların gerçek nedenleri de burada aranmalıdır."
- "Osmanlı sonrasında var olan uzlaşma ortamı bir daha yakalanamamıştır"
Osmanlı sonrasında, var olan uzlaşma, hoşgörü ve barış ortamının bir daha yakalanamadığına işaret eden Bahçeli, Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar pek çok yerde savaşlar ve çatışmaların süregeldiğini, Türk milletinin medeniyet birikimiyle, muazzam kültürüyle huzur, istikrar ve dengenin nişanesi olduğunu kaydetti.
Bahçeli, Osmanlı İmparatorluğu ve akabinde Türkiye Cumhuriyeti'nin yüksek Türk kültür ve yönetim mirasının bir devamının, asırlardır yüreklerde taşınan, fedakarlık ve kahramanlıkla taçlanan kutlu veraset ve vasiyetin de bir ifadesi olduğunu belirtti.
Sultan Alparslan'la başlayan ve Ertuğrul Gazi'yle birlikte daha da sahiplenilen Anadolu coğrafyasının, uğruna verilen şehitlerle beraber vatanlaştığını ifade eden Bahçeli, bu tarihi kararın, Türk'süz bir Anadolu özlemi çeken Haçlı zihniyetine yönelik verilmiş en keskin, en kat'i cevap olduğunu aktardı. Bahçeli, şunları kaydetti:
"Ne var ki, yüzyıllardır hapsoldukları karanlık mahzenden çıkmak için fırsat kollayanlar ve Türk'ün hayat hakkını gasp etmek için plan yapanlar şimdilerde tekrar bellerini doğrultmuşlar ve yeni bir hesaplaşma maksadıyla köhne ve küstah taktiklerini uygulamaya başlamışlardır.
Türk ve İslam husumetini rehber yapan muhasım ülkelere, iç ve dış işbirlikçilerine Ertuğrul Ocağı'nın duruşuyla, sağlam mesajıyla, sarsılmaz dirayetiyle, ceddimizin irfanıyla ve taviz vermez millet iradesiyle mukabele, ihtiyaç hasıl olursa da cesaretle müdahale edilecektir.
Elbette dün içimize nifak saçmaya çalışan tekfur kalıntılarına, Türk'ü yok etmeye kararlı hunhar emellere nasıl direnç gösterilmişse, bugün de bu büyük milletin iradesinin yeniden şahlanarak hak edenlere Osmanlı'nın şamarını indireceği mutlaktır, muhakkaktır."
- "Gazilerimize ne yapsak yetersizdir"
Tarih şuuruna müstesna katkılar veren, geçmişe objektif ayna tutan, beğeni ve ilgiyle izlenen Diriliş Ertuğrul dizisinin takdire şayan olduğunu aktaran Bahçeli, bu diziye emek veren, yapımında payı olanlara, muazzam bir oyunculuk sahneleyenlere teşekkür ve tebriklerini iletti.
Terörle mücadele esnasında yaralanmalarına rağmen vazife malulü ve gazi sayılmayan, haklarını alamadıkları için mağduriyetler yaşayanların gittikçe derinleşen sorunlarının partiler üstü bir kavrayışla ele alınıp çözüme kavuşturulmasının acilen sağlanması gerektiğine dikkati çeken Bahçeli, "TBMM'nin 1 Ekim'de açılmasıyla birlikte üzerimize düşen sorumluluk tam ve eksiksiz yerine getirilecek, gazilerimize gecikmiş vefa borcumuz bihakkın ödenecektir. Gazi ve şehitlerimizin eşsiz mücadeleleriyle yazılan tarihimiz, onlara vereceğimiz destekle geleceğe uzanacaktır. Büyük ceddimiz Ertuğrul, Gazi'dir, evladı Gazi'dir, Mustafa Kemal, Gazi'dir, Türk milleti Gazi bir millettir. Gazilerimize ne yapsak yetersizdir. Onlar bize emanettir, bu kapsamda emanet zayi edilmeyecektir." değerlendirmesini yaptı.
Bahçeli, Söğüt'ten çıkıp, Anadolu Türk birliğini tesis eden, oradan büyük bir cihan devleti kuran Ertuğrul Gazi'yi, Osman Gazi'yi, kahraman ecdatları ve devletin kurucusu aziz Atatürk'ü minnetle, hürmetle ve rahmetle yad ettiğini belirtti.