Bakan Akar, AA Editör Masası'na konuk oldu
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: (6)- '24 Temmuz 2015'ten beri 14 bin 800, 1 Ocak 2018'den bugüne kadar bin 795'i yurt dışı olmak üzere, 2 bin 556 terörist etkisiz hale getirildi'- '(Terörle mücadele) Burada herhangi bir şekilde yavaşlayamayız, duramayız. Bunu sonuna kadar götüreceğiz. Sincar devamlı gözetlediğimiz, devamlı takip ettiğimiz bir yer. Mahmur sürekli takip ettiğimiz bir yer'-

Oluşturma Tarihi: 2019-03-08 14:49:43

Güncelleme Tarihi: 2019-03-08 14:49:43

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "24 Temmuz 2015'ten beri 14 bin 800, 1 Ocak 2018'den bugüne kadar bin 795'i yurt dışı olmak üzere 2 bin 556 terörist etkisiz hale getirildi." dedi.

Akar, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında kadın gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Terörle mücadelenin 36 yıldır aralıksız olarak devam ettiğini belirten Bakan Akar, "Geldiğimiz aşamada Sayın Cumhurbaşkanımızın da direktifleri, talimatları da çok açık ve net. Bu sefer bunu bitireceğiz inşallah. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek ve en son teröristi etkisiz hale getirip, bu mücadeleyi bitireceğiz. Milletimizi bu terör belasından kurtaracağız." diye konuştu.

Akar, herkesin rahat ve huzur içinde, Türkiye'nin dört bir yanında yaşaması, çalışması, günlük, güneşlik havalarda kendi işlerine bakmasını sağlayacak ortamı gerçekleştirmek için gece, gündüz demeden, dağda, bayırda, kışta, kıyamette Türk Silahlı Kuvvetlerinin diğer güvenlik güçleri mensupları ile artan bir şiddet ve artan bir tempoda mücadelesini sürdürdüklerini aktardı.

- "Herhangi bir şekilde yavaşlayamayız"

Bakan Akar, Türkiye'de, Irak'ın kuzeyinde ve Suriye'nin kuzeyinde toplam 17 bin civarında terörist bulunduğuna değinerek, "Bunlardan 750'si yurt içinde, geri kalanlarının 3 bini Irak'ın kuzeyinde, 13 binini de Suriye'nin kuzeyinde kabul ediyoruz. YPG'nin PKK'dan farkı yok. Biz onlara bir bütün olarak mütalaa ediyoruz. Burada bizim ülkemizdeki terörle mücadele yoğun bir şekilde devam ediyor. Bunları olabildiğince etkisiz hale getirdik. Bunları Türkiye'yi terk etmesi sonucunu doğurdu." diye konuştu.

Özellikle Irak'ın kuzeyinde PKK ile mücadele devam ederken Türkiye'yi, milleti ve halkı korumak ve terör belasından milleti kurtarmak için burada mücadeleye devam ettiklerini vurgulayan Akar, hiçbir şekilde Irak'ın toprak bütünlüğüne, siyasi bütünlüğüne müdahale ve oraya farklı bir bakış açısının söz konusu olmadığını belirtti.

Türkiye'nin Iraklı komşulara ve Irak'ın toprak bütünlüğüne son derece saygılı olduğuna, ancak şu an içinde bulundukları nedenlerden dolayı bazı tedbirleri alamadıklarını bildiren Akar, bu nedenle Türkiye'nin bu tedbirleri ülkeyi ve Türk milletini korumak için almak mecburiyetinde olduğunu kaydetti.

Hulusi Akar, şunları kaydetti:

"Hem Irak'ın kuzeyinde Sinat-Haftanin'de, Metina'da, Zap'ta, öbür taraftan da Avaşin-Basyan'da ve Hakurk'ta, onun gerisinde Gara'da, onun gerisinde Kandil'de ve Asos'ta yapılması gereken neyse bunları yapacağız, yapmak zorundayız. Niçin? Ülkemizin ve milletimizin güvenliği, egemenliği ve bağımsızlığı için, bekası için. Biz burada herhangi bir şekilde yavaşlayamayız, duramayız ve bunu sonuna kadar götüreceğiz ve bu götürme sırasında Sincar devamlı gözetlediğimiz, devamlı takip ettiğimiz bir yer. Mahmur takip ettiğimiz bir yer. Mahmur sanki Birleşmiş Milletler kampı gibi lanse ediliyor. Böyle bir şey yok. Hemen yanında yanı başında geçenlerde hava harekatı icra ettiğimiz yer, Karacak var. Orada teröristler kamp kuruyorlar. Hepsi açık ve seçik bir şekilde görülüyor.

Şu anki durum itibarıyla Iraklılar tedbir alamadığı için biz kendi güvenliğimizi almak mecburiyetindeyiz. Aldık, alacağız. Bu işte kendimizi görevli görüyoruz, sorumlu görüyoruz. Zaten esasen bu konuda Birleşmiş Milletler'in anlaşmasının 51. maddesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararları, bu meşru müdafaa çerçevesinde bu hakkı bize veriyor. Almak zorundayız, kendi ülkemizi korumak için, kendi halkımızı korumak için."

Bakan Akar, etkisiz hale getirilen terörist sayısına ilişkin bilgiler aktararak, açıklamalarına şöyle devam etti:

"1984'ten beri şu ana kadar kayıtlara göre, 66 bin 568 terörist etkisiz hale getirildi. Bu dönemdeki şu yapmakta olduğumuz terörle mücadelenin başlangıç tarihi olarak 24 Temmuz 2015'i kullanıyoruz. 24 Temmuz 2015'ten itibaren de 14 bin 800 terörist etkisiz hale getirildi. Günümüze geldiğimiz de 1 Ocak 2018'den bugüne kadar bin 795'i yurt dışı olmak üzere 2 bin 556 terörist etkisiz hale getirildi. Bu rakam anlamlı çünkü 2 bin 556'nın takriben yüzde 70'i yurt dışında etkisiz hale getirilen teröristler. Bunların büyük ölçüde ülkemizi terk etmek zorunda kaldıkları ve bunların Irak'ın kuzeyinde yuvalandıkları, oradaki mücadele sonunda da bin 795'nin etkisiz hale getirildiğini görüyoruz."

Dolayısıyla Türkiye'nin yurt dışındaki varlığının bunun için gerekli ve zorunlu olduğuna işaret eden Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onun için Irak'ın kuzeyinde bazı kontrol noktalarında teröristlerin gelişini, gidişini onların varlıklarını kontrol etmek zorundayız. Onları etkisiz hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürmek zorundayız. Bu konuda gocunacağımız bir durum yok. Uluslararası hukuk konusunda tarafsızların, kurumların, kişilerin hepsi bunu açıkça söylüyor. Bu bizim için gereklidir. Bu bizim için zorunluluktur. Herhangi bir şekilde yapalım mı, yapmayalım mı diye tartışacağımız bir konu değildir. Bu mücadelemizi yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadelemizi artan bir azim ve kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Ta ki en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar. Bu teröristler er ya da geç etkisiz hale getirilecek. Bunda kararlıyız, bunda hiçbir sorun yok. Bitireceğiz bu işi inşallah. Mesele bu teröristlerin yurt içi ve yurt dışındaki hamileri. Bunlar içinde mutlaka, gayret sarf edilmesi gerekir. Bunlar da önemli bir problem olarak karşımızda duruyorlar."

- Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı

Terörle mücadeledeki başarılarda, Fırat Kalkanı Harekatı'nda, Zeytin Dalı Harekatı'nda bütün bu mücadeledeki aslan payının şehitlere ve gazilere ait olduğunu vurgulayan Akar, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere sağlık ve esenlik, hastanede olan gazilere ise acil şifalar diledi.

"Tüm anne, baba, eş, çoluk, çocuk ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize de başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Şehitlerimizin tek damla kanının dahi yerde kalmadığını, bırakılmadığını, bırakılmayacağını, şehitlerimizin sevdiklerinin gözyaşlarının da hesabının sorulduğunu, sorulmaya devam edileceğini de asil milletimizin bilmesini istiyorum." diyen Akar, şu ifadeleri kullandı:

"Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk'ün de her zaman dediği gibi aklın ve bilimin ışığında anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda, milletinin emrinde ve görevinin başında olduğunu bütün halkımızın bilmesini istiyorum. Şu anda yaptığımız çalışmalarla ülkemizin, egemenliği, bağımsızlığı, huzuru, güvenliği ve bekası için ne yapılması gerekiyorsa gece, gündüz demeden arkadaşlarımız, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, diğer güvenlik kuvvetleri ile omuz omuza çalışmalarını sürdürüyorlar. Şu anda bile biz bu konuşmaları yaparken, dağda, karda, kışta, çamurda, yağmurda yurt içinde ve yurt dışında arkadaşlarımız mücadelesini gerçekten mesleki ve manevi değerlerine saygılı bir şekilde yaraşır bir şekilde, yedi iklim, üç kıtada at koşturan, adalet için istiklal için, hak, hukuk için atalarına yaraşır bir şekilde aynı mücadeleyi benzer bir şekilde verdiklerini burada ifade etmek istiyorum. Onların da alınlarından öpüyorum."

- "Övünülecek şekilde masaya konuluyor"

Son dönemde gerek yurt içi gerekse yurt dışında yoğun temaslarda bulunduğu ve Türkiye'nin tezlerini müttefik ülkelere anlattığına işaret eden Akar'a, "Türkiye'nin bölgeye yönelik tezlerini, güvenlik endişelerini diğer ülkeler de anlamaya başladı mı?" sorusu yöneltildi.

Hulusi Akar, "Bir attan düşme meselesi var. Biz tabii elimizden geldiğince, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere çok yoğun, açık ve keskin bir şekilde Türkiye'nin tezleri her yerde ikili ilişkilerde ve temaslarda gerçekten bir Türk vatandaşı olarak bakıldığında övünülecek şekilde bunlar masaya konuluyor." yanıtını verdi.

"Fakat bunların tamamının anlaşıldığını da söylemek mümkün değil." diyen Akar, şöyle devam etti:

"Bizim görevimiz, Türk tezlerini açık, uygun ve anlaşılır bir şekilde tekrarlamak. Bütün arkadaşlarımız Bakanlık olarak ben başta olmak üzere, bütün Genelkurmay Başkanımız, Kuvvet Komutanlarımız muhataplarına, bakan yardımcılarımız ve diğer ilgili personelimiz temaslar sırasında, telefon görüşmelerinde ve toplantılarda bunları dile getirdi, anlatmaya çalışıyoruz."

- "Karar mercilerine iletmelerinde bazı zorluklar oluyor"

Bu konuda bazı sıkıntıların bulunduğuna değinen Akar, "10 bin kilometreden gelip de bakıldığında gerçekten anlaşılması biraz zor oluyor." dedi.

Milli Savunma Bakanı Akar, "İçinde olanlar anlıyorlar da o anlayanların da bunları kendi karar mercilerine iletmelerinde bazı zorluklar oluyor. Bazıları samimi olarak bazı şeyleri gördükten ve dinledikten sonra resimler, fotoğraflar ve videolarla anlattıktan sonra, 'gerçekten biz bunun böyle olduğunu bilmiyorduk' demek durumunda kaldılar. Bunlara rastladık. Ama biz devam edeceğiz bıkmadan, usanmadan tezlerimizi ülkemiz ve milletimiz için tekrar tekrar her ortamda panellerde, sempozyumlarda, ikili görüşmelerde, çoklu görüşmelerde uluslararası konferanslarda dile getirmeye devam edeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

(Bitti)