Arslan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Köprü ve otoyol gibi projelerin Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle değil de devlet kaynaklarıyla yapılmasının maliyetine ilişkin bir soru üzerine Arslan, YİD ile yapıldığında işlerin özel sektörün hızıyla gerçekleştiğini söyledi.
Özel sektörün daha hızlı iş yaptığına, burada bir kazanç olduğuna dikkati çeken Arslan, kamunun kredi bulup kaynak bulmasının çok daha zor olduğunu, özel sektörün kendi öz kaynaklarını teminat göstererek çok daha düşük maliyetle kredi bulabildiğini kaydetti.
Bakan Arslan, şöyle devam etti:
"Biz ülke olarak kendimiz yaptığımızda, ya '20-25 sene sonra yapalım' diyecektik çünkü elimizde hazır bir para yok ya da yine borçlanacaktık, 81 milyon da bu borcu ödeyecekti. Bunu öderken de ülkenin geriye kalan yerlerine hizmet edemeyecektik. Halbuki özel sektör marifetiyle yapınca, köprüyü, otoyolu, tüneli, havalimanını kullanıcı ödüyor. 'Garanti veriyorsunuz, garantiden kaynaklı biz ödüyoruz ' eleştirisi geliyor, orada bir haklılık payı var. Zaten fizibilite ilk birkaç yılda garanti rakamına erişilmeyeceğini ve arada farkı bizim vereceğimizi öngörüyor ancak birkaç sene sonra hem garanti rakamına erişiliyor, dolayısıyla tamamını kullanıcı ödüyor. Tamamını kullanıcı ödemese dahi hepsini 81 milyon ödeyeceğine, bir kısmını 81 milyon ödüyor."
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne 135 bin araç geçiş garantisi verdiklerini hatırlatan Arslan, "Eğer biz YİD ile yapmasaydık, bütün parasını vatandaş olarak biz verecektik, şimdi 110 binini geçen vatandaşlar ödüyor, arada 25 bin kalıyor, onu biz ödüyoruz. Birkaç yıl içinde bu tamamen garanti rakamına erişeceği için yine kullanıcı vermiş olacak." dedi.
- "Ulaştırma projelerine 15 yılda 474 milyar lira harcadık"
Arslan, YİD ile yapılan havalimanlarının kendilerine kaldığını belirterek, bunları kiraya vererek 10 milyar dolar gelir elde ettiklerini bildirdi.
Otoyolların ve Avrasya Tüneli'nin de işletme döneminin sonunda kendilerine kalacağını ve bunları kiraya vererek gelir elde edeceklerini anlatan Arslan, bu gelirlerle ülkenin geri kalan yerlerine hizmet edeceklerini söyledi.
Muhalefetin geçiş ücretlerine ilişkin eleştirilerine değinen Arslan, şunları kaydetti:
"Diyor ki 'Hafif ticari araçlar, İstanbul'da ilk iki köprüde 11 lira 25 kuruşa geçiyor ama Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı köprüden fahiş fiyata, 114 liraya geçiyor.' İlk iki köprüyü Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile kıyaslamanız mantıklı ve normaldir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü geçiş rakamı 17 lira 40 kuruş. Elma ile armutu kıyaslıyor, aklı sıra uyanıklık yapıyor. Körfez Osmangazi Köprüsü'ne gidiyor, uyanıklık ediyor. Osmangazi Köprüsü olmadan önce vapurlar arabaları 40 dolara geçiriyordu. Şimdi köprü yapıldığı için yaklaşık 45-60 lira fiyat uyguluyorlar. Babaları hayrına uygulamadılar, köprü açıldı diye fiyatı düşürdüler. Beğenmezseniz körfezi dolaşırsınız. Niye köprüyü kullanıyor? Körfezi dolaşırsa, daha pahalı geçeceğini biliyor, daha fazla yakıt harcayacağını biliyor, zaman maliyeti var, karbondioksit salınımı var, kaza ihtimali var. "
Ulaştırma projelerine 15 yılda 474 milyar lira harcadıklarını belirten Arslan, zaman, akaryakıt, karbondioksit salınımı türü tasarruflardan her yıl 11 milyar dolarlık tasarruf ettiklerini bildirdi. Arslan, "Bunlar, bunu anlayamıyorlar, algılayamıyorlar. Kullanırken, köprüyü tercih ediyor, körfezden dolaşmıyor ama laf etmeye gelince özellikle elmayı armutla karıştırıyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bu adam uzaydan mı geldi?"
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin teknoloji kullanımı ve Sanayi 4.0 ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Arslan, şöyle konuştu:
"Bu adam uzaydan mı geldi, yurt dışından mı geldi? Türkiye'de 15 yıldır masaların üzerindeki defterler, kitaplar ücretsiz. 'Ben defteri, kitabı ücretsiz vereceğim' diyor. Sağlık hizmeti bırakın 18 yaşına kadar, 25 yaşına kadar öğrencilere ücretsiz veriliyor. Diyor ki 'Ben geleceğim, ücretsiz yapacağım. Ben üniversiteleri ücretsiz yapacağım' diyor. Harçların AK Parti döneminde kaldırıldığından haberi yok. Yurt dışından gelmediğine göre, ben bazen düşünüyorum uzaydan mı geldi acaba? Uzaydan geldiyse, kuantum, sanayi 4.0'ı söylemesi normal."
TÜRKSAT 6A'yı tamamen yerli ve milli yapacaklarını, 2020'de uzaya göndereceklerini bildiren Arslan, GÖKTÜRK1, GÖKTÜRK 2 gibi birçok deneysel uydunun da şu an uzayda olduğunu söyledi.
Arslan, makinelerin akıllanması ve makineler arası haberleşmenin Sanayi 4.0'ın altyapısı olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin bu konuda çok mesafe katettiğini kaydetti. Şu an ülkede 4,5 milyon makineler arası iletişim sağlayan cihaz bulunduğunu anlatan Arslan, Türkiye'nin internet hızının 500 kat attığını, geniş bant abonesi sıfırken, AK Parti hükümetleri döneminde 69 milyona ulaştığını bildirdi.
Fiber optik abone sayısının 2 milyon 300 bine çıktığına dikkati çeken Arslan, kablo uzunluğunun ise 325 bin kilometre olduğunu vurguladı.
- "4,5G sayesinde canlı yayın yapıyor"
Arslan, Türkiye'nin 4,5G'yi uygulayan dünyanın nadir ülkelerinden olduğunu dile getirerek, "Şu anda Muharrem Bey, cep telefonuyla canlı yayın yapıyormuş. Bunu da 4,5G sayesinde yapıyor. Hepsini bırakın, hangi teknolojiyi kullandığını, kimin sayesinde bunların yapıldığını bilse, bunların hiçbirini söylememesi lazım. Konuştukça batıyor, konuştukça vatandaşın gözünde de batıyor." diye konuştu.
- "İzmir mitinginde internetin kesildiği iddiası"
İnce'nin İzmir mitinginde internet erişiminin kesildiği iddiasıyla ilgili Arslan, ülkenin bekası, güvenlik ve terörle mücadele amaçlı adli mercilerin kararları çerçevesinde internet erişiminin kesilebileceğini söyledi. Arslan, şunları kaydetti:
"Sayın İnce'nin şunu iyi bilmesi lazım. Eğer siz Anadolu Ajansı da dahil, İnce'nin konuştuklarını vatandaşa vermeseydiniz, İnce şu anda daha iyi durumdaydı. Siz ve medya yansıttığı için konuştukça batıyor ve eski söyledikleri de ortaya çıkıyor. Medya görevini yapacak, vatandaş da görevini yapıyor ve her şey ortaya çıkıyor. Özellikle internet kesilmesi diye bir şey söz konusu olamaz... Vatandaş bunların ne söylediklerini öğrendikçe, 'Kusura bakmayın, boş lafa karnımız tok.' dedi. O yüzden vatandaş onlara dersini verecek, onlar da bunu öğrendikçe, onu karalıyorlar, bunu karalıyorlar. İnterneti kessek ona faydalı olurdu ama biz onu hayatta yapmayız."
(Bitti)