Elvan, yaptığı yazılı açıklamada, 2017 yılı ikinci çeyreğine ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerini değerlendirdi.
Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,2 büyüyen Türkiye ekonomisinin, ikinci çeyrekte de yüzde 5,1 büyüdüğüne işaret eden Elvan, başarılı gidişatın sürdüğünü kaydetti.
Elvan, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 1 yıl geçmeden gerçekleşen artışların, hükümetin aldığı tedbirlerin zamanlamasının ve etkinliğinin ne kadar yerinde olduğunu ispatladığını vurguladı.
Yüzde 5'i aşan büyüme oranlarının, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı riskleri ortadan kaldırma ve geleceğe güven verme konusundaki yetkinliğini uluslararası camiaya bir kez daha kanıtladığının altını çizen Elvan, ülkenin yüksek büyüme hızlarıyla gelişmekte olan ülkelerden ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinden pozitif yönde ayrıştığına dikkati çekti.
- "Türkiye değişim ve dönüşümden geri kalmayacak"
Büyümenin temel kaynaklarına değinen Elvan, "Üretim yönünden bakıldığında, büyümeye ikinci çeyrekte hizmetler sektörü 3,2 puan ve sanayi sektöründeki üretim artışları 1,3 puan katkı sunmuştur. Talep yönünden ise yatırımlar 2,9 puan, özel tüketim 1,9 puan ve net ihracat 1,7 puan katkı sağlamıştır. İkinci çeyrek büyümesi, geçmiş dönemlerin aksine kamu nihai tüketim harcamalarından ziyade sabit sermaye yatırımları, net ihracat, sanayi ve tarım gibi kritik öneme sahip sektörlerin güçlü performansından kaynaklanmıştır. Bu durum önümüzdeki dönemde de güçlü büyümenin sürdürülebilirliği açısından olumlu bir gelişmedir." değerlendirmesinde bulundu.
Elvan, iç ve dış koşulların iyileşmesinin, Türkiye'nin gerçek potansiyelinin ortaya çıkmasına daha çok imkan vereceğine işaret ederek şunları kaydetti:
"Bu çerçevede, üçüncü çeyrekte de ilk iki çeyrekteki büyümeyi aşacak büyüme oranıyla uluslararası kuruluşları şaşırtmaya devam edeceğiz. Bu bilinçle katılımcı bir yaklaşımla hazırlayacağımız 11. Kalkınma Planımız, 2023 yılı hedeflerimiz için nihai yol haritamız olacaktır. Teknolojik ve yöntemsel yenilikler ekonomik süreçleri küresel ölçekte hızlı bir şekilde dönüştürmektedir. Türkiye bu değişim ve dönüşümden geri kalmayacaktır. Ekonomik büyümeyi bir üst patikaya yükseltecek, enflasyon ve işsizlik oranlarıyla cari açığı azaltacak ve kalkınmaya birçok alanda azami katkı sunacak yenilikleri ülkemize kazandıracağız. Türkiye ekonomisi güçlüdür ve her geçen gün gücüne güç katmaktadır. Milletimizden aldığımız güçle ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi gerçekleştireceğiz. Bu hedefe emin adımlarla ilerliyoruz."
