Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda düzenlenen Kadının Statüsü Komisyonu Bakanlar Toplantısına katıldı. Bakan Kaya, burada gerçekleştirdiği konuşmasında dünyanın demokrasi, insan hakları kavramları üzerinde durduğunu ifade etti. Bakan Kaya, "İnsan hakları bizim için güçlendirilmesi ve bizlerin bunlarla ilgili beklentilerin söz konusu. Bunlarla ilgili gelişmelerin de Hollanda'da da gerçekleşmesi gerektiğini ummaktayız. Bizler Türk Konsolosluğuna girmek isterken engellendik. Bizim vatandaşlarımız da oradaydı ve bizim araçlarımızı polis çevrelerdi. 7 saat boyunca insan haklarından, ihtiyaçlarımızdan mahrum kaldık. Diplomatlarımızı, delegasyonumuzun temsilcilerini ve beni, bu haklardan mahrum bırakarak uluslararası hukuku ihlal ettiler. Temel haklarlar, çerçevesinde Türkiye'nin bir kadın bakanını engelleyerek kendi toprağımıza, konsolosluğumuza girmemizi engelledi" ifadelerini kullandı.
"TEMEL HAKLARIN KORUNMASI İÇİN ORADAYDIK"
İfade özgürlüğü, toplanma özgürlüğünün engellendiğini dile getiren Bakan Kaya, şunları kaydetti:
"Bu vahşi ve katı bir şekilde gerçekleştirildi. 2017 yılındaki bu tutum şunu gösteriyor ki, halihazırda kadın hakları ve ifade özgürlüğü bağlamında Avrupa'nın kalbinde bile ciddi sorunlarımız söz konusu. Bu açılardan bakacak olursak biz kardeşlik için, temel hakların korunması için oradaydık. Bunlar, Hollanda tamamen ihlal edildi. Hollanda birçok Avrupa ve BM Sözleşmelerini ihlal etti. Diplomatik dokunulmazlıkla ilgili tutumu ihlal etti. Bu çerçevede bakacak olursak beni karşılamak için gelmiş olan vatandaşlarımızın da polis köpekleri ve atlarıyla birlikte katı tutumla karşı karşıya kaldıklarını gördük. yabancı düşmanlığı, ırkçı bir tutum söz konusu olmakta. Bütün bunlar bakacak olursak ben burada dünyada şiddet ve haksızlığa maruz kalmış insanlar adına ifadelerde bulunmaktayım. İnsan haklarının farkındalığını yükseltmekle ilgili sorumluyuz. Din, dil, ırk ve cinsiyet unsurlarını göz ardı ederek bu eşitliği sağlamakla mükellefiz" şeklinde konuştu.
Kadınlar ve çocuklar açısından her kadın ve çocuğun şerefiyle ekonomik ve sosyal hayata katılması ve bu sürecin güçlendirilmesinden sorumlu olunduğunu vurgulayan Bakan Kaya, "Alınmış karar söz konusu. Dini semboller taşıyan kıyafetlerin yasaklanmasına yönelik olarak hukuki bir karar söz konusu. Bu çerçevede bizler insanların iş hayatında daha fazla bulunabilmesi hakkını savunmamız gerekir" ifadelerini kullandı.