Dolar

34,3061

Euro

37,1912

Altın

3.018,65

Bist

8.885,00

Bakan Müezzinoğlu'ndan KESK'e ziyaret

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 'Olabildiğince normalleşmeyi, ülke çalışanını da, yaşayanını da daha iyi yarınlara taşıyabilecek süreçleri hep birlikte inşallah şekillendireceğiz. Farklı konumlarda olsak bile süreçle ilgili rahatsız olduğumuz boyutlar mutlaka vardır' dedi.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-12-15 15:30:44

Bakan Müezzinoğlu'ndan KESK'e ziyaret
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Olabildiğince normalleşmeyi, ülke çalışanını da, yaşayanını da daha iyi yarınlara taşıyabilecek süreçleri hep birlikte inşallah şekillendireceğiz. Farklı konumlarda olsak bile süreçle ilgili rahatsız olduğumuz boyutlar mutlaka vardır" dedi.

Bakan Müezzinoğlu, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonunu (KESK) ziyaret etti. Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmada başta terörle mücadele olmak üzere özellikle son 1,1 buçuk yıldır olağanüstü süreçlerinin yaşandığını belirterek, "Terörle yoğun bir mücadele 2015'ten bu yana devam ediyor. Son günlerde de 10 Aralık itibariyle İstanbul'daki o hain terör eylemi sonucu kaybettiğimiz 44 şehidimizle her geçen gün ülkemizi olağanüstü süreçlerle muhatap kılıyor. Arzu ediyoruz ki ülkemizi daha huzurlu, güvenli, daha demokratik, daha hukukun üstünlüğünün olduğu süreçlere taşıyabilelim. Ama gerek terör, gerekse 15 Temmuz darbe girişimi olağanüstü süreçlerde toplumun geleceğini ve kaderini koruyabilmek adına tabi ki farklı kararlar almamızı gerektiriyor. Olabildiğince normalleşmeyi, ülke çalışanını da, yaşayanını da daha iyi yarınlara taşıyabilecek süreçleri hep birlikte inşallah şekillendireceğiz. Farklı konumlarda olsak bile süreçle ilgili rahatsız olduğumuz boyutlar mutlaka vardır. Ama onları minimize etmek, paylaşarak azaltmak da ülkenin kaderi adına karşılıklı sorumluluklarımız ve görevlerimiz olarak değerlendiriyorum" diye konuştu.

"AK Parti'nin 14-15 yıllık mücadelesini kamuoyunun ve KESK'in takdirine bırakıyorum"

"KESK'in kuruluşundan itibaren duruşunu biz de, kamuoyu da biliyor" diyen Müezzinoğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisi olarak da bizim kuruluş felsefemizi kamuoyu da, KESK de biliyor. Kuruluş felsefemiz bu ülkede daha iyi bir demokrasi, daha güçlü bir milli irade, farklı güç odaklarının bu milletin üzerindeki vesayetini kaldırmak gibi AK Parti'nin 14-15 yıllık mücadelesini kamuoyu takdiri ve KESK'in takdirine bırakıyorum. Biz insanların özgürce yaşamaları için her türlü desteği veren, bu ülkede daha çok demokrasi olsun diyen, ülkeyi darbeleri karşı veya muhtıralara karşı dik duruşu, 27 Nisan bildirilerinde, parti kapatma davalarında bütün bu meselelerde merkeze hep milleti, milletin yarınlarını bugünden daha iyi yapabilme mücadelesini veren bir siyasi misyonun mensuplarıyız" ifadelerini kullandı.

"Sendikal eylemliliklerin suç olmaması lazım"

KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen ise KHK'larla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

"Özellikle kamu çalışanlarının belli bir süredir iş güvenceleri bağlamında açığa alınmalar, ihraçlar, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) yapılan kimi değişikler kamu çalışanlarına büyük zorluklar yaratıyor. Böylesi bir dönemde bir araya gelmenin, bunları paylaşmanın bizler açısından da, Çalışma Bakanlığı açısından da hakeza Türkiye'deki tüm kamu emekçileri açısından da anlamlı ve önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu durum hepimizin malumudur. Elbette ki Türkiye'deki bütün emek, meslek örgütleri bulundukları alan itibariyle sorunların tümüne sahip çıkıyor, çıkmaya da devam ediyor. Bu anlamda biz KESK olarak kurulduğumuz ilk günden bugüne diğer bütün emek ve meslek örgütlerinden farklı olarak emek ve demokrasi mücadelesini bir arada yürüten ve birbirinden ayrılmaz parça olarak gören bir federasyonuz. O bağlamda işçilerin sorunları dışında demokrasi taleplerimiz ülkenin demokratikleşmesi, insanca yaşam ve ortak bir gelecek, bir arada yaşama talepleri bizim hem özgün hem de ortak mücadele hakkımızın bir parçası. Bu anlamanda ülkenin gidişatının biz dün olduğu gibi demokrasiden, demokratikleşmeden, eşitlikten, özgürlükten, adaletten geçtiğini savunuyoruz, savunmaya devam ediyoruz. Bu bağlamda yaptığımız etkinlik ve eylemlerimiz kimi zaman ceza, baskı aracı, hatta açığa alınma, ihraç vesilesi olsa bile hakikaten ortak geleceğimiz açısından bu tür mücadele bütünlük arz ediyor. Bu bağlamda sendikal eylemliliklerin suç olmaması lazım, sendikal eylem ve faaliyetlerin yasaklanmaması lazım. Geçen hafta biz bir sıkıntı yaşadık, tamamen açığa alınan ve ihraç edilen kamu çalışanlarına yönelik yapmak istediğimiz altı ildeki bölge mitinglerimiz yasaklandı."

Haber Ara