Davutoğlu, Ankara Valiliğinde aldığı il brifinginin ardından, ele alınan konulara ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin, çevresinde yaşanan krizler sebebiyle ortaya çıkan çok ciddi bir terör ve güvenlik riskiyle karşı karşıya olduğunu belirten Davutoğlu, "Bu sadece Türkiye'de bizim karşı karşıya kaldığımız bir durum değil, Fransa'nın Paris saldırılarıyla ve birçok Avrupa ülkesinin değişik vesilelerle karşı karşıya kaldığı bir durum ancak tabii Türkiye'nin özel hususiyeti, bu hassas bölgelere olan doğrudan bağlantısı ve tabii bu hassas bölgelerde söz konusu olan insani hareketlilikle birlikte gelen özel riskler" diye konuştu.
Davutoğlu, alınacak tedbirlerle ilgili bilgi vererek "Bu çerçevede son dönemlerde tertip ettiğimiz birçok güvenlik toplantısında bu değişen şartlara intibak edecek bir güvenlik konseptinin yerleşmesi ve Türkiye genelinde alınacak tedbirlerle ilgili çok önemli, kapsamlı değişimlere ve ek tedbirlere gidiyoruz. Türkiye geneliyle ilgili yaptığımız güvenlik değerlendirmelerine şimdi il bazında, her ilimizde ele alarak, her ilimizin hassasiyet kesbeden güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya dönük çalışmalar yürütüyoruz" ifadesini kullandı.
İstanbul'da gerçekleştirilen terör saldırısı sonrasında da tüm yetkililerle 5 saate yakın bir toplantı yaptıklarını hatırlatan Davutoğlu, Ankara'nın ilgili bütün yetkilileriyle bugün yaklaşık 5 saati bulan bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti.
Davutoğlu, "Her bir ilimiz bundan sonra valimizin koordinasyonunda bu değişen güvenlik şartlarıyla ilgili olarak, o ilde münhasıran alınması gereken tedbirleri görüşecekleri bir mekanizma oluşturmuştur, güvenlik toplantıları her hafta yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
- "Yeni güvenlik anlayışını yaygınlaştırıyoruz"
Her ilin özel ihtiyaçları bulunduğuna ve bu ihtiyaçların farklılaşabileceğine işaret eden Davutoğlu, "Bu farklılaşan genel güvenlik konsepti dışında, bu farklılaşan illerde duyulan ihtiyaçları da bütün illerimizle ilgili olarak söylüyorum, ele alan bir yeni güvenlik anlayışını yaygınlaştırıyoruz ve bununla ilgili gerektiğinde simülasyonlarla ve çeşitli çalışmalarla da sürekli bir hazırlık içinde olacağız" dedi.
Ankara'nın bu konuda diğer illerle farklılaşan bazı özel hususiyetleri bulunduğuna dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her şeyden önce başkent olması hasebiyle birçok terör örgütünün, halkı paniğe sevk etmek isteyen birçok mihrakın doğrudan hedefi olma riski söz konusu. İkincisi, devlet kurumlarımızın ve bu devlet kurumlarımız etrafında da bütün önemli karar alıcı mekanizmaların bulunduğu, başşehir olmak hasebiyle de yine önemli bir risk unsuru oluşturuyor. Tabii üçüncüsü, parlamento ve siyasi partilerin, Türkiye'nin siyasi hayatında önemli rol oynayan aktörlerin sürekli olarak Başkentte bulunması ve bunların sürekli bir siyasi hareketlilik içinde olması, her siyasi görüşten yaklaşımın burada kendini temsil ediyor olması da teröristler bağlamında burayı özel bir faaliyet alanı haline getiriyor. Dördüncüsü de dış temsilciliklerin, büyükelçiliklerin olması ki geçmişte bazı büyükelçiliklere yapılan saldırılar da hepimizin malumudur."
Başbakan Davutoğlu, özellikle son 12-13 yıl içinde Türkiye'deki sosyoekonomik değişime paralel olarak Ankara'da da çok önemli bir sosyal ve ekonomik değişim yaşandığını belirterek, "Ankara artık sadece siyasetin ve bürokrasinin merkezi değil aynı zamanda birçok büyük ekonomik faaliyetin, önemli sosyal değişimlerin de merkezi. Bu şekilde ortaya çıkan ihtiyaçlar da var. Dolayısıyla bütün bunları ele aldık" diye konuştu.
Ankara'nın vilayet olarak gerek jandarma ve gerekse polis bölgesi itibarıyla taşıdığı özellikleri tek tek masaya yatırdıklarını dile getiren Davutoğlu, "Ankara'da kritik önemi haiz alanların, mekanların tanımını birlikte yaptık ve bu mekanlarla ilgili olarak özel olarak bu mekanlara münhasıran alınması gereken tedbirleri gözden geçirdik. Bu çerçevede son yaşadığımız iki terör saldırısını da esas alarak kritik alanlarda ve büyük kitlesel gösterilerin olduğu anlarda alınacak tedbirleri de tekrar birlikte değerlendirdik. Aslında Gar saldırısı sonrasında yine bu şekilde kitlesel gösterilerin içine sızabilecek terör unsurlarının tehdidini bertaraf etmek için özel tedbirler almıştık ve bu konuda bundan sonra da bunları almaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)