Akdoğan, Yayladağı ilçesindeki Öğretmenevi'nde Türkmenlerle basına kapalı olarak bir araya geldiği toplantının ardından yaptığı açıklamada, bugün Hatay'da Suriyelilerin kaldığı geçici barınma merkezlerini ziyaret ettiklerini, onları dinlediklerini ve onlarla kucaklaştıklarını belirtti.

Yayladağı'nda iki çadır kentin yer aldığını anlatan Akdoğan, bunun bir tanesinde 517 çadırın bulunduğunu ve 3 bin 70 kişinin kaldığını, diğerinde de 2 bin nüfusun yaşadığını, bunlardan birinde sadece Türkmenlerin, diğerinde de Arap kökenli komşularımızın barındığını kaydetti.

Buraların daha önce geçici süre için çadır kent şeklinde oluşturulduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şöyle devam etti:

"Buraları şimdi yeniliyoruz ve konteyner kent haline getiriyoruz. Burada tabi bütün ihtiyaçlar gideriliyor. Eğitim, sağlık ihtiyaçları ve diğer konularda da Suriyeli kardeşlerimizin en iyi şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekenler yapılıyor. Türkiye'de 56 bin civarında Türkmen soydaşımız, Irak ve Suriye'den geldi. Bunlardan 20 bin Türkmen, Türkiye'de kamplarda kalıyor. Biz Suriye'den, Irak'tan gelen mazluma hiçbir zaman kimliğini sormadık. Türkmen mi, Arap mı, Yezidi mi hangi dinden, mezhepten, ırktan bunu sorgulamadan, mazluma sahip çıkıp, kucağımızı açtık. Aynı şekilde Türkiye'de de Suriyeli kardeşlerimize hizmet vermeye devam ediyoruz."

Türkmen kardeşlerimizle ayrı bir gönül bağının bulunduğunu ifade eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlara da aynı şekilde sahip çıkıyoruz. Hem burada hem orada. Ne yapmak gerekiyorsa, Türkiye olarak onların yanındayız. İnsani yardım faaliyetleri, oraya gönderilen yardımlar, sivil toplum örgütlerimizin yaptığı çalışmalar. Suriye meselesi kısa vadede çözülmeyecek, orta ve uzun vadeye yayılmış bir mesele. Küresel güçlerin, adeta güç çekişmelerine kurban edilen bir mesele ve bunu Suriye halkı çekiyor. Türkmen kardeşlerimiz de şu anda Bayırbucak'ta ve çevresinde hem zalim Esed rejimiyle mücadele ediyor, hem terör örgütleri vesaire bütün bu çarpık anlayışlarla mücadele ederek topraklarını korumaya çalışıyorlar. Yani bir tür vatan müdafaası aslında yapıyorlar. Onlara karşı çok ciddi birçok bölgede etnik temizliği adeta andıran şekilde olumsuzluklar yaşanıyor. Özellikle, Kürtlerin olduğu bölgelerden bir takım tehcir faaliyetleri Kobani'den vesaire daha önce olduğunu da gördük. Bütün bunlara karşı Türkiye'nin hassasiyeti çok yüksektir. Bütün bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türkmen kardeşlerimizle de dayanışma içeresinde bu süreci devam ettiriyoruz."

Kampları ziyaret ederek, onlarla kucaklaştıklarını aktaran Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Türkmenlerin ileri gelenleriyle, burada örgütü bulunan yapılarla bir araya geldiklerini ve istişare toplantısı yaparak meseleleri ele aldıklarını bildirdi.

Onların her zaman yanında olduklarını ifade ettiklerini vurgulayan Akdoğan, AFAD, Kızılay başta olmak üzere çalışmalara katılanlara da teşekkürlerini iletti.