Fenerbahçe Devlet Demiryolları Sosyal Tesislerinde, Kadıköy gümrükçü ve mali müşavirleri ile bir araya gelen Canikli, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye yönelik saldırılarının onda birinin başka bir ülkeye yapılması halinde o ülkenin ekonomisindeki bütün makro dengelerin bozulacağını dile getirerek, kredi derecelendirme kuruluşlarının kredibilitelerinin kalmadığını, "işlerinin 28 Ocak'ta bittiğini" kaydetti.
Fitch'in en son Türkiye ile ilgili değerlendirmesini 28 Ocak'ta açıklayacağını söylediğini hatırlatan Canikli, ancak bu tarihten 8-10 gün önce piyasaların negatif olduğu bir ortamda Avrupa Konseyi'nin Türk bankacılık sisteminin yönetim ve denetim içeriğinin AB müktesebatına uyumlu olduğuna dair bir karar verdiğini söyledi.
Canikli, piyasaların bu haberi çok sevdiğini, o gün TL'nin değer kaybının durduğuna işaret ederek, "Bundan yaklaşık 1,5 saat sonra da Londra'dan Fitch adına bir açıklama yapıldı. Açıklama şu; 'Biz 28 Ocak'ta notumuzu açıklayacağımızı ilan etmiştik. O, büyük ihtimalle notun indirilmesi şeklinde olacak'. Bu açıklamadan sonra piyasanın yönü tekrar negatife döndü." dedi.
Bir kredi derecelendirme kuruluşunun ilk defa herhangi bir ülke ile ilgili notu ilan edeceği tarihten önce, nota yönelik bir açıklama yaptığını belirten Canikli, şöyle devam etti:
"Piyasalar biraz olumluya döndü ya... Avrupa Konseyi'nin bankacılık sektörümüzle ilgili mükemmel yapısını tescil eden açıklaması piyasayı olumlu hale getirince, tekrar algıyı bozmak için o açıklamayı yaptı. 28 Ocak'ta da son vuruşu yapacaklardı. O günkü değerlendirmelere bakın. 28 Ocak'tan önceki yorumları bakın, dolar 4 lira, 5 lira, 6 lira, 7 liraya kadar çıkacak yorumları yapıldı. Bu saldırıları ortadan kaldırmak için çok yoğun bir şekilde çalıştık. Biz de bir yol bulduk. Bir silah ama çok güçlü bir silah. Ama çok sınırlı mermisi var. O yüzden onların açıklama yapacağı 28 Ocak'ı bekledik. Fitch açıklamayı cuma günü gece 23.00'te yaptı. Piyasalara yansıması, pazar gecesi Asya piyasalarına oldu. TL bir anda değer kaybetmeye başladı ve dolar karşısında 3,94'e kadar çıktı. Fakat son anda bir şey oldu ve önce sakinleşti. Sonra da TL değer kazanmaya başladı. Ertesi gün Türkiye piyasalarında TL'nin değer kazanması devam etti ve o tarihten bugüne sakinleşti. 28 Ocak'tan bu yana yüzde 7,30 değer kazandı. Dalga boyu da küçüldü. Dolar/TL sığ bir alanda, küçük bir dalga boyunda istikrara kavuşmuş durumda. Ondan sonra, 'Ne oldu?' diye şaşkınlığa uğradılar ve hala da şaşkınlıkları devam ediyor. Onu çözemiyorlar, çözemezler, çözemeyecekler de. Biz diyoruz ki, bunu anlamak için önce 15 Temmuz'da yaşananları anlayın."
15 Temmuz'dan sonra vatandaşların bankalardaki 2,5 milyar dolarını bozup TL'ye geçtiğini, milletin kendiliğinden dövizini bozdurarak piyasayı sakinleştirdiğini ve milletle gurur duyduklarını belirten Canikli, "Bu kadar inanılmaz bir feraset gösteren bir milletle baş edemezsin." dedi.
- "Kimseye bir şey söylemiyoruz"
Aynı şeyin 28 Ocak'taki olay için de geçerli olduğunu vurgulayan Canikli, "Kimseye bir şey söylemiyoruz, o da bizde kalacak. Zaten o yöntem çok sınırlı sayıda kişi tarafından biliniyor. Belki ileride lazım olur. İnşallah tekrar gerekmez o yöntem. 28 Ocak'ta ters köşe oldular. 15 Temmuz'da güvenlik alanında, 28 Ocak'ta da ekonomi alanında ters köşe oldular." dedi.
Nurettin Canikli, kredi derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye'ye yönelik hedefleri olan terör örgütlerine bugüne kadar nasıl destek verdiklerini, onları nasıl birer maşa olarak kullandıklarını bildiklerini ifade ederek, "Ama şimdi her şey açık oynanıyor. O terör örgütlerine o desteği kim veriyorsa, aynı çevreler ekonomide, derecelendirme kuruluşları üzerinden bu sonuçları elde etmeye çalıştı. Şu anda Allah'ın izniyle her şey bitti, kontrol altında, artık atacak barutları da kalmadı." diye konuştu.
Dünyanın en güçlü bankacılık sisteminin Türkiye'de olduğunu belirten Canikli, Amerika'da reel sektörle finansal sektör arasındaki ilişkinin 1'e 9 olduğunu dile getirerek, "Yani bir birim mal ve hizmet üretimi karşılığında çıkartılan menkul kıymet ve türevleştirilerek üretilen toplam finansal varlıkların değeri 9. Yani 1 varlığa hizmet, 9 varlıkla temsil ediliyor. Bu, bazı ülkelerde 12'ye kadar çıkıyor." dedi.
Bu ülkelerdeki bankaların aktiflerinin de bu şekilde fiktif varlıklarla dolu olduğunu, Türkiye ekonomisinde bu oranının 1'e 1 olduğunu aktaran Canikli, "Ve bankaların aktifleri de bu 1'e 1'lerle dolu. Yani sağlam, köpük yok, sanal hiçbir şey yok. Türk bankalarının aktiflerinde şişirilmiş hiçbir şey yok. O nedenle güçlü, o nedenle karşı koyuyor." dedi.
- "FETÖ, onların ellerindeki son baruttu"
Ardından AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları tarafından düzenlenen "Giresunlular Genç Hemşehri Buluşması"nda gençlere seslenen Canikli, 15 Temmuz'da yapılan saldırının bir benzerinin ekonomide de yapıldığını belirterek, "Doların fiyatını yükselterek, TL'yi yerlerde süründürmek isteyerek, bütün piyasaları allak bullak ederek Türkiye'yi yönetilmez hale getirmek istediler." diye konuştu.
Artık ellerinde Türkiye'ye yönelik istikrarı bozacak bir şey kalmadığını, FETÖ'nün bu anlamda onların ellerindeki "son barut" olduğunu ifade eden Canikli, Almanya'nın dış istihbarat teşkilatı Federal Haberalma Servisi'nin (BND) Başkanı Bruno Kahl'ın FETÖ'nün terör örgütü olduğuna ilişkin ellerinde yeterli delil olmadığına yönelik açıklamalarını hatırlattı.
Canikli, sözlerini, "Bütün dünyanın gözü önünde cereyan etti. Tartışmasız bir şekilde en kanlı yüzünü 15 Temmuz gecesi göstermedi mi? Onlar bilmiyorlar mı? Biliyorlar. Bunun anlamı şu, 'onları aslında biz kullanıyoruz, onlar aslında bizim adamımız, bu işte biz görevlendirdik ama başaramadılar.' Artık gizlemiyorlar da çünkü, 15 Temmuz'un verdiği şaşkınlık hala devam ediyor." diye tamamladı.