Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bundan 4 yıl önce Türkiye'nin hain bir darbe girişimi ile karşıya kaldığını hatırlatan Destici, "Öncelikle bu darbe girişimini gerçekleştiren Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarını, bunların arkasındaki güçleri lanetleniyorum. Bunları kınamayıp hala darbe girişimini normalmiş gibi göstermeye çalışanları da milletimize havale ediyorum. Bu hain darbe girişimini canlarına pahasına engellemek için şehadet şerbetini içen 251 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekanların cennet olsun. 2 binden fazla gazimiz vardı, onlara şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Destici, 15 Temmuz darbe girişiminin, ABD Centcom'un yumuşak gücü FETÖ'nün ordu içindeki sinsi ve hain kadroları eliyle devreye soktuğu kanaatinde olduklarını belirterek "Bu alçak darbe girişimine sadece tabii ki ABD Centcom destek vermedi. Binlerce yıldır devletiyle, milletiyle, askeri ve idari varlığıyla Müslüman Türk'ün Anadolu'daki varlığına tahammül edemeyen tüm emperyalist, küresel güçler ve onların uşakları o gece darbenin, darbecilerin arkasındaydı. Bu hain kalkışma, bu coğrafyadaki varlığımıza karşı en tehlikeli ve kanlı girişimlerin başında gelmekteydi." dedi.
Darbecilerin, iplerini elinde tutan şer güçlerin amaçları doğrultusunda, kamu kudretinin muazzam hasar almasını ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgede denklem dışı kalmasını amaçladıklarını ifade eden Destici, bu kirli amaçlarını da seçilmiş meşru hükümeti gayrimeşru ve alçakça bir darbe ile ülke yönetiminden uzaklaştırarak gerçekleştirmeyi hedeflediklerin kaydetti.
15 Temmuz darbe girişiminden gereken derslerin alınıp geleceğin ona göre inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Destici, şöyle devam etti:
"Şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun 'Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmam' ilkesini bir darbımesel gibi toplumsal hafızamıza kazıyan ve en zor zamanlarda rüştünü ispat etmiş olan Büyük Birlik Partisi olarak bizim kanaatimiz şudur; Bizler, darbe kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın karşı durduğumuzu, duracağımızı, partimizin kurulduğu ilk günden bugüne kadar söyledik. Artık Türkiye'de darbe döneminin kapandığını düşünüyoruz ama ola ki birileri aklını şaşırır, yine emperyalist küresel güçler birilerinin arkasına geçip de onlara 'yürü' derse yine karşısında aziz milletimizle birlikte Büyük Birlik Partisini ve Alperenleri bulacaktır."
- Ayasofya'nın ibadete açılması
Ayasofya'nın cami olarak tekrar ibadete açılması kararının ardından bu kararı sorgulayan açıklamalar geldiğine işaret eden Destici, şunları söyledi:
"Fatih Sultan Mehmed Han'ın 1453'te İstanbul'u fethetmesiyle yıkık-dökük bir durumda olan Ayasofya mabedi imar ettirilerek cami olarak kullanıma açılmıştır ve 481 sene cami olarak hizmet vermiştir. Şu anda yapılan, bu emanete sahip çıkmaktır. Türkiye'nin egemen bir devlet olduğunu da bütün dünyaya haykırmaktır. 15 Temmuz'da egemenliğimize kastedenler kimse bugün Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılmasına karşı çıkanlar da aynı kesimlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımıza Ayasofya kararı için bir kere daha şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde Danıştay 10. Daire üyelerine de teşekkür ediyor, memnuniyetimizi en yüksek düzeyde dile getiriyorum."
- "Türkmeneli bölgesindeki kardeşlerimiz yine garip"
Öte yandan Destici, Türkmeneli bölgesinde 14 Temmuz 1959'da yaşanan Kerkük Katliamı'nın yıl dönümü olduğunu anımsattı.
Bu acının bütün Türk dünyasında tazeliğiyle durduğunu belirten Destici, "1959'dan sonra 1979 yılı başta olmak üzere pek çok kere Türkmen kardeşlerimiz Irak'ta, Türmeneli bölgesinde, kendi yurtlarında katliamlarla karşı karşıya kaldılar. Ben bu katliamlarda hayatını kaybedenlere, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şu anda Türkmeneli bölgesindeki kardeşlerimiz yine garip. Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak asla oradan elimizi çekmemeliyiz." ifadelerini kullandı.
- "Ermenistan masadan uzaklaşmaya çalışıyor"
Destici, Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırılarıyla ilgili de şu değerlendirmede bulundu:
"Bu saldırılarda 11 Azerbaycan askerinin şehit oldu. Ermenistan bu saldırılarını niye gerçekleştirmektedir? Çünkü Dağlık Karabağ bölgesindeki işgalini perdelemek istemektedir. Orada siyasi çözüme yaklaşılmıştır, bunu önlemek, bunu unutturmak ve dikkati başka çatışma bölgelerine çekerek masadan uzaklaşmayı ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarında kalmayı hedeflemektedir. Maalesef uluslararası güçler de bunu seyretmenin ötesinde arkadan Ermenistan'ı desteklemektedirler. Cürmüne bakmadan kalkıştığı bu işler Ermenistan'ın başına büyük belalar açar."