Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, PKK terör örgütünün Sincar'da "ikinci bir Kandil" oluşturmaya çalıştığını belirterek, hükümetin buna müsaade etmemek adına yaptığı operasyonları desteklediklerini söyledi.
ABD yetkililerinin konuya ilişkin "Endişe duyuyoruz." açıklamalarının, ABD'nin terör örgütüne verdiği desteğin açık bir göstergesi olduğuna dikkati çeken Destici, "Amerika Birleşik Devletleri şunu bilsin ki Türkiye Cumhuriyeti devleti ne Irak'ın kuzeyinde ne Suriye'nin kuzeyinde ne de Türkiye'de PKK'nın, PYD'nin ve YPG'nin varlığına müsaade edecektir ve kökü kazınana kadar da operasyonlar devam edecektir. Amerika Birleşik Devletleri değil cihan arkalarında olsa bizi durduramazlar." diye konuştu.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM), Türkiye'ye yönelik "siyasi denetim" kararını eleştiren Destici, "Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin kurucu üyesidir. Avrupa maalesef kurucu üyesine bunu yapmıştır ve 2004 öncesi statüsüne getirmiştir." dedi.
- "Bu sistemde Türkiye'de istediklerini yaptırdılar"
Destici, AKPM'nin, bu kararı, Türkiye'nin teröre karşı topyekun mücadelesinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle verdiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"İkincisi de Türkiye'deki halk oylamasında 'evet' kararının çıkmış olmasına bir tepkidir. Eğer 16 Nisan'da sandıktan 'hayır' çıksaydı Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi yine aynı kararı alacak mıydı? Bize göre almayacaklardı. Çünkü mevcut sistemin, mevcut düzenin, mevcut nizamın devamından yanalar. Çünkü bu düzende, bu sistemde, bu nizamda bugüne kadar belli dönemlerde, Türkiye'de istediklerini yaptırdılar."
- "AB üyeliği konusunda millete gidilsin"
Destici, AKPM'nin bu kararla Türkiye'ye karşı ön yargısını bir kez daha ortaya çıkardığına işaret ederek, "Bizim, hükümetimize, iktidara tavsiyemiz, adeta düşmanca, haksız, ön yargılı, çifte standartlı karar alarak kurucusu olduğumuz bir mecliste, oraya daha dün başvurmuş ülkelerle Türkiye'yi aynı konuma iterek aşağılayan bu Avrupa Birliği 'hayal tüneli'nde beklemekten artık vazgeçilsin ve bununla ilgili millete gidilsin. Millete sorun, Avrupa Birliği üyeliğine 'evet' mi, 'hayır' mı? İngiltere nasıl sorduysa siz de sorun, Türkiye de sorsun ve bunun kararını milletimiz versin." şeklinde konuştu.
Mustafa Destici, 16 Nisan'da milletin 'evet' kararını verdiğini ve bunun tartışmaya açık olmadığını dile getirerek, halk oylaması sonuçlarının Türkiye'nin aleyhine bir şekilde eleştirilmesinin manasız olduğunu ifade etti.
Bundan sonraki süreçte uyum yasalarına odaklanılması gerektiğine dikkati çeken Destici, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nun demokratikleştirilmesi talebinde bulundu.
"Bu konuda beklentimiz ve ümidimiz ciddi adımlar atılacağı noktasındadır. Bir kere baraj sıfırlanmalıdır." diyen Destici, bu konuda siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle de görüşeceklerini, çalışmalarını paylaşacaklarını bildirdi.