İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay ve Mesut Erdinç Bayhan tarafından hazırlanan 114 sayfalık iddianamede, Beşi̇ktaş'ta bulunan Vodafone Stadyumu çevresi̇nde vahşi̇ canlı bomba tarzı terör saldırısını gerçekleşti̇ren PKK terör örgütünün alt yapılanmalarından olan TAK (Teyrebazen Azadi̇ya Kurdıstan- Kürdi̇stan Özgürlük Şahi̇nleri̇) hakkında genel bi̇lgi̇ler verildi.
İddianamade, 10 Aralık 2016'da saat 19.00 sıralarında Beşiktaş'ta bulunan Vodofone Stadyumu'nda oynanan ve 20.45 sıralarında biten Beşiktaş- Bursaspor futbol maçındaki taraftarların saat 22.10 sıralarında stadyumdan güvenli bir şekilde dağıldıkları belirtilerek, akabinde stadyumun arka kısmında bulunan ve "eski Beleştepe" tabir edilen noktada Toplumsal Araçlara Müdahale Aracı'nın (TOMA) yanında, grup halinde, yaklaşık 40-45 kişilik taraftar grubunun güvenliğini sağlamakla görevli Emniyet Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü görevlilerinin beklediği, saat 22.29 sıralarında yolda seyir halinde bulunan bomba yüklü 34 UG 0838 plakalı Chevrolet marka aracın patlatıldığı ifade edildi.
- Terör örgütü eylemi sahiplendi
İddianamede, patlama sonucu grup halinde bekleyen 34 emniyet mensubu ile birlikte oradan geçmekte olan araçlarının içerisindeki 7 sivil vatandaş olmak üzere toplam 41 kişinin şehit olduğu ve 208 polis memuru ile 35 sivil vatandaşın yaralandığı anımsatıldı.
Saldırıda kullanılan patlayıcının gücünün yüksek olması ve patlamanın emniyet personeline yakın gerçekleşmesi dolayısıyla şehit sayısının fazla olduğu aktarılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Diğer emniyet unsurlarının yardım etmek amacıyla ivedilikle yaralananların yayına geldikleri, ayrıca ikinci bir patlama olasılığına karşın emniyet tedbirlerinin alınmaya çalışması sırasında ilk patlamadan yaklaşık 40-45 saniye sonra stadyumun diğer tarafı olan Maçka Parkı Swissotel girişi yakınında sırt çantalı bir şüphelinin hızlı adımlarla yolun karşısına geçtiğinin görülmesi üzerine şahsın saldırı olayıyla alakası olduğunu değerlendiren 5 kolluk görevlisinin şahsı etkisiz hale getirmek için yanına yaklaştıkları, müdahale edilmeye çalışılması sırasında şahsın üzerindeki bombayı patlatması sonucunda 5 kolluk görevlisinin şehit olduğu, 7 vatandaşın ise yaralandığı anlaşılmıştır."
Terör örgütünün internet sitesinde 11 Aralık 2016'da yapılan açıklamayla eylemin sahiplenildiği anlatılan iddianamede, yine terör örgütünün güdümünde yayın yapan "anfnews" isimli internet sitesinde 20 Aralık 2016'da yayınlanan açıklamayla, saldırıda ölen terör örgütü mensuplarının kod adları kullanan Kadri Kılınç ve Burak Yavuz olduklarının belirtildiği beyan edildi.
- "Eylemi gerçekleştiren teröristler DNA testiyle kesinleşti"
Eylemi gerçekleştirdiği belirtilen şahısların birinci derece yakınlarından elde edilen DNA örnekleri üzerinde yapılan moleküler genetik inceleme sonucunda teröristler Kılınç ve Yavuz'un eylemi gerçekleştirdiklerinin kesinleştiği vurgulanan iddianamede, olayda şehit olanların otopsi raporları ile yaralananların kimlik bilgilerine yer verildi.
İddianamede, saldırıda İETT'ye ait 12 aracın, polis araçlarının hasar gördüğü, stadyumda da zarar oluştuğu ifade edildi.
Ayrıca, patlama bölgesinde ele geçirilen el bombaları ve silahın, terör örgütü mensuplarınca eylem öncesi kontrol noktalarında durdurulmaları halinde güvenlik güçleriyle çatışmaya girme ihtimaline karşı araçta bulundurulduğunun anlaşıldığı belirtildi.
İddianamede, şu bilgilere yer verildi:
"Yapılan fiziki incelemeler ve araştırmalar sonucunda, Vodafone Stadı yanı Dolmabahçe Gazhane Caddesi üzerindeki patlamadan elde edilen el bombalarının, patlamanın şiddetini arttırmak ve parça tesiri, pillerin akım kaynağı, kablo parçalarının akım taşıyıcı, elektronik zaman ayarlı devrenin, bombanın kontrolsüz patlamasını engellemek amacı ile zaman ayarlı emniyet anahtarı, YK serisi verici kumandanın uzaktan komutalı anahtar sistemi, plastik parçanın dış kap ana patlayıcı olarak kullanıldığı, başlatıcısı tespit edilemeyen patlamış bombanın el yapımı, parça ve basınç etkili uzaktan komutalı araç bomba olduğu, Beşiktaş Maçka Demokrasi Parkı karşısı Bayıldım Caddesi üzerindeki patlamadan elde edilen el bombasının patlamanın şiddetini arttırmak ve parça tesiri, çivilerin parça tesiri ana patlayıcı olarak kullanıldığı, başlatıcısı ve anahtar sistemi tespit edilemeyen patlamış bombanın el yapımı, parça ve basınç etkili canlı bomba olduğu, tespit edilmiştir."
- Canlı bombalar hakkında daha önce yakalama kararı çıkarılmış
Olay yerinde kullanılan fabrikasyon türü patlayıcıların daha önce 10 eylemde kullanılan patlayıcılarla aynı tür olduğuna işaret edilen iddianamede, araçla birinci saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba Kadri Kılınç hakkında, kapatılan özel yetkili Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, ikinci saldırıyı düzenleyen Burak Yavuz hakkında ise Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan yakalama kararları çıkartıldığının tespit edildiği vurgulandı.
Araştırma sonucu, patlatılan aracın 34 UG 0838 plakalı, Chevrolet marka siyah renkli 2006 model araç olduğu ve şüpheli Tufan Beyhan adına 6 Aralık 2016 tarihinde tescil kaydının bulunduğu bilgisi bilgisi verilen iddianamede, Başsavcılıkça verilen arama kararına istinaden 11 Aralık 2016 günü saat 01.00 sıralarında yapılan eş zamanlı operasyonda adı geçen şüpheli Beyhan ve irtibat halinde olabileceği değerlendirilen şüpheli Rıdvan Döner, Sercan Bingöl, Zeki Yılmaz, Necip Yılmaz, Fırat Kise, Hikmet Ölçer ve Raşit Beyhan'ın yakalandığı anlatıldı.
- Saldırıda kullanılan araç pazar yerindeydi
İddianamede, tanık olarak ifadesine başvurulan pazarcı O.H'nin anlatımlarına yer verildi.
O.H'nin 9 Aralık 2016 sabahı Esenler Tuna Mahallesi'nde pazarda, tezgah kuracakları yerde saldırıda kullanılan otomobili gördüklerini, sahibinin gelip almasını beklediklerini, gelmeyince, araç içindeki kartvizitte yer alan numarayı aradıklarını anlattığı belirtildi.
Telefondaki kişinin aracı sattığını söylediğini ancak sattığı şahsın telefonunun kapalı olduğunu beyan ettiğini anlatan O.H'nin, "Yaklaşık 20 kişi el atarak toplu vaziyette aracı itekleyerek arkaya kaldırıma doğru kaldırdıkları ve tezgahı kurdukları, çalışmaya devam ettikleri, saat 11.00-12.00 sıralarında 25-30 yaşlarında, 175 cm boylarında, zayıf yapılı erkek şahsın elinde anahtarla aracın yanına geldiğini gördüğü, sorulduğunda, 'kardeşim arabayı buraya park etmiş ben de uyuyakalmışım kalkınca almaya geldim' dediği, şahsa, 'aracın pazar tezgahlarının arkasında kaldığı için şu anda kaldıramayacağı ve akşam saat 20.00-21.00 gibi pazar toplandığında gelip alabileceğini' söyledikleri, buna pek yanaşmadığı, 'git izin al pazarcılardan, tezgahlarını kaldırırlarsa çıkar aracını' dedikleri, daha sonra kıvırcık tezgahının sahibinin birkaç tahtasını kaldırdığı, kasaları kenara çekmesine yardım ettiği, şahsın araca binerek yavaş yavaş bulunduğu yerden çıkardığı ve oradan uzaklaştığı" şeklindeki ifadesi aktarıldı.
- Üçüncü eylemci, kimliği belirlenemeyen 25-30 yaşlarında bir kadın
Tanığın canlı bomba Kadri Kılınç'ı kesin olarak teşhis ettiği belirtilen iddianamede, kamera görüntülerinden araçta bir kadının bulunduğunun belirlendiği bilgisi yer aldı.
Kimliği belirlenemeyen kadının, canlı bomba olan şahısla arka koltukta oturduğu, bombalı aracın Taşkışla Caddesi'ndeki bir iş yerinin 50-60 metre ilerisine park edildiği, canlı bomba olan şahısların araçtan inerek parkın içine girdiği, kadın teröristin ise Taşkışla Caddesi'nden Mete Caddesi istikametine yaya olarak gittiğinin tespit edildiği anlatıldı.
Kadın teröristin tekrar Taşkışla Caddesi'ndeki iş yerinin önüne gittiği ve buradan Asker Ocağı Caddesi'ne girdiğinin de tespit edildiği kaydedilen iddianamede, kamera açısından çıkan şüpheli kadının Maçka Parkı içerisine girdiği ve 25-30 yaşları arasında olduğunun da belirlendiği anlatıldı.
- İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde de keşif yapmışlar
İddianamede, şüphelilerden Tufan Beyhan'ın 6 Aralık 2016'da, 34 UG 0838 plakalı, eylemde kullanılan aracı Tuzla ilçesinde satın aldığı ve şoförlüğü olmadığı için satıcının kullandığı araçla Bağcılar Atışalanı bölgesine geldiklerinin tespit edildiği, kamera kaydı olmasa da şüpheli Beyhan'ın Atışalanı mevkisine park ettikten sonra aracın anahtarını eylemi gerçekleştirecek terör örgütü mensuplarına verdiği ve 3 gün boyunca aynı yerde duran aracın 9 Aralık 2016'da canlı bomba Kadri Kılınç tarafından alındığının tespit edildiği vurgulandı.
Önceden keşif yapıldığının ve Kılınç'ın kamera kaydı olmayan sokakları kullandığının belirlendiği, daha sonra hücre evine gittiği ve patlayıcıların yerleştirildiği anlatıldı.
Bomba yüklü aracın, saldırının yapıldığı 10 Aralık 2016'da ilk olarak saat 12.39'da Plaka Tanıma Sistemi (PAS) Vatan Caddesi üzerinden Aksaray Orduevi istikametinde gözüktüğü ve saat 14.00 sıralarına kadar Vatan Caddesi ve bu bölgeye yakın Bayrampaşa ve Aksaray bölgelerinde dolaştığının tespit edildiği bilgisi iddianamede yer aldı.
Teröristlerin Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına yönelik eylem arayışı içinde oldukları ve yoğun güvenlik önlemi yüzünden buraya eylem yapamadıklarının değerlendirildiği anlatılan iddianamede, 14.55'ten itibaren Kadri Kılınç ve Burak Yavuz'un bulunduğu aracın stat çevresinde görülmeye başladığı kaydedildi.
- Cesaret uyarıcı ilaçlar aldıkları değerlendiriliyor
Stat çevresine gelen teröristlerin keşif yaptıkları, daha sonra eylemi planlamak için bir kafenin önüne park ettikleri, araçtan inmedikleri, Burak Yavuz'un patlamadan öne kaldırımda sendeleyerek yürüdüğü ve bu dikkate alındığında, teröristlerin uyuşturucu (cesaret uyarıcı ilaçlar) aldıklarının değerlendirildiği bilgisi verildi.
Araçtaki teröristlere Maçka Parkı'na giren kadın teröristin harekete geçmeleri konusunda talimat verdiği vurgulanan iddianamede, aracın Maçka ve Bayıldım caddeleri üzerinden stadyuma hareket ettiği, Burak Yavuz isimli teröristin sırt çantasıyla araçtan indiği, Kadri Kılınç'ın ise saldırının yapılacağı yere hareket ettiği anlatıldı.
İddianamede, Maçka Parkı'na giren kadın teröristin, Çevik Kuvvet ekiplerinin kalabalık olarak beklediği, "Beleştepe" olarak tabir edilen yeri saldırganlara söylediğinin değerlendirildiği de dile getirildi.
Kadri Kılınç'ın saat 22.27 sıralarında Bayıldım Caddesi üzerinden stadyumun etrafını dolaşarak Dolmabahçe Gazhane Caddesi'nde, 'Beleştepe' olarak tabir edilen yere geldiğinde kırmızı ışıkların yanması sonucunda, yaklaşık 50 saniye beklediği belirtilen iddianamede, trafik ışıklarının on metre ilerisinde yaklaşık 40-50 kişilik Çevik Kuvvet unsurunun toplu halde, bu grubun hemen karşısında ise Taksim'den gelen yolu hat oluşturarak yolu trafiğe kapatan 30 kişilik emniyet unsurunun beklediği anlatılan iddianamede, trafik lambalarının yeşil ışık yanmasından sonra harekete geçen teröristin, aracı patlattığı aktarıldı.
Sırt çantasında bomba bulunan Burak Yavuz isimli teröristin Bayıldım Caddesi üzerinden stadyum etrafında yürüyerek yolun karşısına geçtiği, kamera kayıtlarından da anlaşılacağı üzere sendeleme/ yalpalama yaparak yürüdüğü, bu nedenle şüpheli hareketlerde bulunduğunun anlaşıldığı ve 5 polis memurunun bu şahsın yanına kimisi hızlı adımlar kimisi de koşar adımlarla yaklaştığı da aktarılan iddianamede, "Etrafını sarıp sağ elini etkisiz hale getirdiklerine müteakip sol eli ile ani refleks yapan Burak Yavuz isimli terör örgütü mensubunun sırt çantasındaki bombayı patlattığı, patlama sonucunda teröriste yakın olup etrafını saran 5 polis memurunun şehit olduğu anlaşılmıştır." denildi.
- Ağabeyinin saldırıya katıldığından emin olduğunu söyledi
İddianamede tanık olarak ifadesine başvurulan şüpheli Tufan Beyhan'ın kardeşi Dilgeş Beyhan'ın, "olayla ilgili gözaltına alınan babası Orhan Beyhan'ın suçunun olmadığını ancak ağabeyi Tufan Beyhan'ın saldırı olayına karıştığına adı gibi emin olduğunu" söylediği belirtilerek, "saldırıdan 3 hafta önce ağabeyinin evlerine hiç tanımadıkları bir kız getirdiğini ve bu kızın daha sonra da evlerine geldiğini, patlamanın olduğu gün ise annesinin ağabeyi Tufan Beyhan'ı bir iş için teyzesine gönderdiği" beyanında bulunduğu da aktarıldı.
Tanık Beyhan'ın, "Evde otururken sosyal paylaşım sitelerinden patlama olduğu haberlerini okuduğu, patlamadan yaklaşık 2 saat sonra polislerin evlerine geldiği, ağabeyini sordukları, olayla irtibatlı olduğunu düşünerek babasını alıp götürdükleri, ağabeyinin de gözaltına alındığını öğrendikleri, sabah akrabalarından, patlatılan aracın ağabeyi adına kayıtlı olduğunu öğrendiklerinde hayret ettikleri, çünkü ağabeyinin araba alacak maddi bir gücü olmadığı" şeklinde ifade verdiği de iddianamede yer aldı.
- "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olacak"
İddianamenin "sonuç ve talep" kısmında, savcıların şu beyanı da da dikkati çekti:
"Toplumda kaos ve korku oluşturmak, devletimizi istikrarsızlaştırmak amacıyla bu hususta diğer önde gelen terör örgütleri FETÖ/PDY, DHKP-C ve DEAŞ gibi teşeron rol üstlenen PKK/KCK terör örgütü, 10 Aralık 2016 tarihinde en kanlı ve acımasız eylemlerinden birini gerçekleştirmiş, ülkesi ve devleti uğruna fedakarca çalışan emniyet görevlilerimiz ile tesadüfen olay yerinde bulunan masum sivil vatandaşlarımızı hedef almıştır.
Hangi terör örgütü tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin hiçbir terör eylemi ülkemiz ve milletimizin birliğini bozamayacak, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olacak ve terörle mücadele eden görevlilerimiz, şehitlerimizin gösterdiği yolda ve emanet ettiği değerler uğruna gerektiğinde şehit olmayı bir vatan borcu olarak bilip bu azimle çalışarak mücadelesine devam edecektir. "