Güler, beyaz eşya sektörünün 2017 performansı ve 2018 beklentilerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Türkiye beyaz eşya sektörünün büyüklük itibarıyla dünyada Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını bildirdi.

Güler, şunları kaydetti:

"Geldiğimiz noktada 2017 yılında 25 milyon 700 bin beyaz eşya satışı gerçekleşirken, sektör toplam yüzde 7,3 büyüdü. İhracatta 2017 yılında yüzde 6, iç piyasada yüzde 10,7 artış yaşandı. İhracat ve iç pazar birlikte TÜRKBESD tarihinde en büyük satış rakamını gördük. Ağustos ayında 2 milyon 479 bin adetlik satış gerçekleşti. 2017'de gelen ÖTV teşviki ile aylık ortalama 620 bin 951 adet satış gerçekleştirdik. 2016 yılında bu rakam 560 bin 748 idi. Yaptığımız hesaplara göre, ÖTV teşvikinin devlet bütçesine herhangi bir yükü bulunmamakta. Eğer bu teşvik çıkmasaydı, sektör ortalamada 400 bin satacaktı. ÖTV teşviki ile 400 bin yerine 620 bin satıldı. İlave hasılatının bütün kanallardaki brüt kar marjının KDV'si ÖTV kaybından büyük. Bu işten devlet bütçesine olumlu katkı oldu."

Gelen ÖTV teşviki ile satışların artması sonucu istihdam ve enerji gibi çoğu alanda iyileşmeler olduğunu, devletin, sektöre verdiği ÖTV teşvikinden bir kayıp yaşamadığını belirten Güler, 2016'nın son çeyreğinde 1 milyon 740 bin adet olan satışın 2017'nin son çeyreğinde 1 milyon 500 bin adet olduğunu bildirdi. Güler, "ÖTV'nin kalkmasıyla birlikte beklediğimizin üstünde, yüzde 14'lük çift haneli bir küçülme yaşandı. Bu tip teşvik mekanizmalarının devam etmesinde fayda var." dedi.

- "İhracatta büyümenin motoru AB"

Ergün Güler, ihracat tarafında düzenli büyümenin devam ettiğini, büyümenin motorunun AB olduğunu belirterek, Avrupa kıtasının ihracatın yüzde 72'sini temsil ettiğini, Gümrük Birliği'nin kendileri için önem taşıdığını, yeniden müzakere edilirken, eski anlaşmada olmayan ilave bazı hakların da anlaşmaya dahil edilmesinin sektörün ihracatı için son derece faydalı olacağını vurguladı.

Geçen yıl en fazla ihracat yapılan ülkelerin sırasıyla İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya olduğunu ifade eden Güler, Brexit görüşmeleri kapsamında AB'nin alacağı olumsuz bir kararın Türkiye beyaz eşya sektörünü de etkileyeceğini söyledi.

- "Destek verilmezse, 2018'de sektör büyümesi yüzde 2,5-3 olur"

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Güler, 2018 yılına ilişkin şu öngörülerde bulundu:

"Türkiye beyaz eşya sektörü olarak 2018'de ihracatta yüzde 6,4, iç piyasada yüzde 5,5 büyüme öngörüyoruz. İç pazar büyümesinde bir şartımız var. 2017 yılında verilen teşvikin son derece etkili olduğunu gördük. Buna benzer bir desteğin olması şartıyla 2018'de iç pazarda yüzde 5,5'lik bir büyümeyi bekliyoruz. Bu destek olmadığı takdirde mutlaka bunun altında, yüzde 2,5-3 arası bir büyüme olur. 2018 yılında toplamda sektörde yüzde 6,1'lik büyüme bekliyoruz."

Güler, beyaz eşyanın cari açığı hızla aşağı çeken sektörlerden biri olduğunu vurguladı.

- "Az enerji tüketen ürünlerin satış adetleri artmalı"

TÜRKBESD İcra Kurulu Üyesi, Arçelik AŞ Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı da Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin cari açık, bunun en önemli nedeninin de enerji olduğunu vurguladı.

Türkiye'deki elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 22'sinin konutlarda gerçekleştiğini ve beyaz eşya ürünlerinin konutlardaki elektrik tüketiminin yüzde 50'sini oluşturduğunu ifade eden Özkadı, "Beyaz eşya sektörü kendi teknolojisini üretebilen Türkiye'deki ender sektörlerden biri. Biz çok az enerji tüketen ürünler tasarlayabildiğimiz için bunların satış adetlerinin hızlı şekilde artması gerek. Burada sürdürülebilir büyümenin önünü açacak sistemlerin kurgulanması gerek." ifadelerini kullandı.

Özkadı, sektör olarak yassı ve paslanmaz çelikte alınan vergilerin en kısa sürede kaldırılmasını istediklerini söyledi.

- "Yetkisiz servisler tüketiciyi mağdur ediyor"

TÜRKBESD İcra Kurulu Üyesi, BSH Ev Aletleri Sanayi ve Ticaret AŞ Satış Direktörü İhsan Kara ise sektörün en önemli sorunlarından birinin yetkisiz servisler olduğunu, bu kapsamda tüketicilerin çok büyük mağduriyetler yaşadığını ifade etti.

Kara, "Bugün sokakta hiçbir kurala, kaideye bağlı olmadan, bizim sattığımız ürünlerin servisini yapmaya soyunmuş, bizimle hiçbir irtibatı olmayan önemli bir kitlenin, piyasada sebep olabileceği birtakım sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Burada önemli olan, ürünlerimizi alan tüketicilerin mağduriyetlerini önlemek. Buna otoritenin çözüm bulması konusunda birtakım çalışmalar yapıyoruz." diye konuştu.

Yetkili olmadığı halde yetkili servis adıyla tüketicilerin evlerine gidenler, fatura kesmeyen, yanlış malzeme ya da kötü malzeme kullananlar nedeniyle kendilerine çok sayıda şikayet geldiğini anlatan Kara, çoğu zaman bedelsiz, garanti kapsamında olan ya da çok düşük bedellerle yapılabilecek işlemlerin, bu kişiler tarafından ciddi paralar karşılığı gerçekleştirildiğini kaydetti.

Kara, "Elimizde olmayan bu nedenlerden ötürü ciddi haksızlığa uğruyoruz. Bu konunun zapturapt altına alınması gerektiğini düşünüyor, bu işe yatırım yapmış servislerimizin haksız rekabetten korunması konusunda siyasi otoriteden, kanun koyuculardan yardım rica ediyoruz." dedi.

Yetkisiz servisler konusunda ilgili bakanlıklarla görüştüklerini anlatan Kara, tüketicilerin, mağdur olmamak için çağrı merkezleri aracılığıyla yetkili servis araması yapmasını tavsiye ettiklerini söyledi.