Işık, Bloomberg HT kanalında katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesinin bir miktar sanayiyi etkileyeceğini belirten Işık, hükümet üyeleri ve bakanlıkların bu konuda çalışma yaptıklarını, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesini istediklerini dile getirdi.
Türkiye ile Rusya'nın bölgenin iki önemli ülkesi ve ticaret açısından da önemli iki partner olduğuna dikkati çeken Işık, "Türkiye ve Rusya arasındaki gerilim, elbette hem Türkiye'ye hem Rusya'ya olumsuz yansır. Ama tabii ki bir uçakları düştü, Putin'in iç kamuoyundaki uğradığı prestij kaybı bir süre daha dalga boyları azalarak da olsa devam edecek. Biz bu süreçte etkinin minimum olması için elimizden gelen bütün çalışmaları yapıyoruz, bundan sonra da anlık takibimize devam edeceğiz. Orada oluşabilecek bir komplikasyonun hemen ekonomiye yansımasının minimize olması için gerekli tedbirleri anında yürürlüğe koyarız ve koyuyoruz da zaten" diye konuştu.
Işık, 2014 yılı verilerine göre Türkiye'de 3 milyon 453 bin 356 kişinin imalat sanayisinde çalıştığını bildirdi. Bu kişilerin 969 bin 700'ünün asgari ücretle çalıştığına değinen Işık, şöyle devam etti:
"Asgari ücretle çalışan normalde toplam imalat sanayinde çalışan yüzde 28,1'i, hatta bu rakamın içerisinde asgari ücretten daha fazla ücret alıp işverenin asgari ücret üzerinden gösterdiği insanlarda var. Dolayısıyla maksimum yüzde 28'i asgari ücretle çalışıyor ve bu asgari ücretin artışını tüm yükü işverene bırakılmış olsa dahi bakanlık olarak yaptığımız çalışmada vergi öncesi karlılık yüzde 4,5'tan yüzde 3,5'un altına düşmüyor. Yani maksimum yüzde 21 kar kaybı oluyor. Hükümet olarak biz işvereni yalnız bırakmamaya, özellikle rekabette zorlanan sektörlerdeki işverenin üzerindeki yükün bir kısmını almaya gayret edeceğiz. Ama çok böyle yandık, bittik durumu yok. Her halükarda bu asgari ücret artışının Türkiye'deki istihdamı azaltmaması ve işsizliğin artmaması, sektörlerimizin rekabet gücünü olumsuz etkilememesi içinde elimizden gelen tedbirleri alacağız."
Işık, yerli otomobilde 2019 sonuna kadar üretime geçmeyi hedeflediklerini belirtti. Yerli otomobilin kendi segmenti içinde fiyat avantajı olması için de çok yoğun çalıştıklarını anlatan Işık, "2019 yılında piyasaya çıkacak bir araca bugünden fiyat belirlemek doğru değil. Ciddi bir batarya maliyeti var, maliyeti TÜBİTAK'ta geliştirdiğimiz teknolojiyle düşürmenin gayreti içerisindeyiz. Batarya maliyetimiz azaldığı zaman aracın satış fiyatı çok daha düşecek" değerlendirmesinde bulundu.
