BM Güvenlik Konseyini video konferans yoluyla bilgilendiren Pedersen, Suriye'nin kuzeybatısında Rusya ve Türkiye arasında martta varılan anlaşma sayesinde İdlib'in şu an sakin olduğunu ve bu durumun sürdürülmesini ümit ettiğini söyledi.
Suriye'deki krizin yeni bir anayasa ile çözülemeyeceğini ancak Anayasa Komitesi'nin ortaya koyacağı ciddi bir çalışmanın taraflar arasında güven inşa edeceği ve siyasi sürece katkıda bulunacağını belirten Pedersen, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının ardından küresel seyahatin el vermesi durumunda komiteyi üçüncü kez toplamaya hazır olduğunu ifade etti.
- Suriye'de ''Rus-Amerikan diyaloğuna'' ihtiyaç var
Suriye'deki krizin çözümü için ''yeni ve anlamlı bir uluslararası iş birliğine'' ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Pedersen, ''Rus-Amerikan diyaloğunun burada kilit bir rolü olduğuna inanıyorum.'' değerlendirmesinde bulundu.
Pedersen, Türkiye ve İran'ın da Suriye'deki krizin çözümünde kilit rol oynadığını belirtti.
- Türkiye'den ''rejim İdlib'de kesintisiz askeri yığınak yapıyor'' uyarısı
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu'da BM Güvenlik Konseyi'nde bir konuşma yaptı.
İdlib'de ara sıra yaşanan ihlallere rağmen ateşkesin uygulandığını belirten Sinirlioğlu, ''Türkiye, sahada istikrarı sağlamak için çabalarını sürdürüyor. 15 Mart'tan bu yana M4 kara yolunda Rusya ile ortak devriyeler yapıyor. Ülke içinde yerinden edilen 140 binin üzerinde Suriyeli ise evlerine geri döndü.'' dedi.
''İdlib'de rejimin kesintisiz askeri yığınak yaptığını şahit olduklarına'' dikkati çeken Sinirlioğlu, bu gelişmelerin çoğu kadın ve çocuk milyonlarca Suriyeli'nin hayatını riske atacağı uyarısında bulundu.
Sinirlioğlu, ''Rejimin ateşkesi bir sonraki saldırısı için yeniden toparlanma fırsatı olarak görmesine izin veremeyiz.'' dedi.
28 Nisan'da Afrin'de, 9 Mayıs'ta ise El-Bab'da yaşanan ve aralarında bebeklerin de olduğu 50'den fazla sivilin ölümüyle sonuçlanan barbar terör saldırıların PKK/YPG tarafından düzenlendiğini belirten Sinirlioğlu, ''PKK/YPG, martın ortasından bu yana, Suriye'nin kuzeyinde intihar saldırıları da dahil 30'dan fazla terör saldırısı düzenledi ve bu saldırılar sözde SDF'nin BM Genel Sekreteri'nin küresel ateşkes çağrılarına destek veriyormuş gibi davrandığı bir dönemde gerçekleşti.'' ifadelerini kullandı.
