COJEP International tarafından, BM İnsan Hakları Konseyinin 41. oturumu kapsamında, "Barış, adalet ve etkili kurumlar: BM Göç Paktı, sorular ve zorluklar" başlıklı panel düzenlendi.
Panelin moderatörü Yılmaz, Marakeş'te imzalanan BM Göç Paktı'nın uluslararası göçü koordine etmek için oluşturulduğunu ancak Avrupa'da yükselen ırkçılıkla sürecin olumsuz etkileneceğini söyledi.
Yılmaz, "Sürecin sağlıklı ilerlemesi için BM Güvenlik Konseyindeki (BMGK) 5 daimi ülkenin veto hakkının kaldırılması, Afrika ülkelerinin de veto hakkından faydalanması, sivil toplum kuruluşlarının BM bünyesinde kalıcı hale gelmesi gerekiyor. Ayrıca, Afrika'dan Avrupa'ya göçün önüne geçilmesi için Avrupa ülkelerinin bu kıtadaki zenginliklere el koymayı bırakarak esas sahibi Afrikalılara bırakması da şart." diye konuştu.
- "Göç Paktı'nın bağlayıcılığı yok"
Eski Tunus Cumhurbaşkanı ve Tunus İrade Hareketi Partisi lideri Muhammed Munsif el-Merzuki'nin danışmanı Beşir Nefzi, BM'nin bugünkü haliyle göç sorununu çözebilecek durumda olmadığını ifade etti.
Nefzi, BM Göç Paktı'nın bağlayıcılığı olmadığını belirterek, "BM, kendi sistemi içinde adaleti sorgulamaya başlamalıdır. BMGK'de veto hakkı yeniden ele alınmalıdır. BM bugünkü haliyle göç sorununu çözecek durumda değildir." dedi.
- "BMGK'nin sistemi daha adil hale getirilmeli"
Pan-Afrika Ligi UMOJA Başkanı Henda Diogene Senny de "BM'nin gayrimeşru bir sistemi var. Bu sistemle göç mevzuatını nasıl yönetebilirler? Öncelikle BMGK'nin sistemi daha adil hale getirilmelidir." ifadesini kullandı.
Cenevre merkezli sivil toplum kuruluşu Fondation Espace Afriquenin Başkanı Awa Ndiaye de "Afrikalı sivil toplum kuruluşları bir araya gelip kalkınma ve göç sorununa çözüm bulmalıdır. Afrika kıtasının gelişimine tüm sivil toplum kuruluşları katkı sağlamalı." dedi.
BM Göç Paktı, Fas'ın Marakeş kentinde 10-11 Aralık'ta yapılan oylamada, 150'den fazla ülkenin anlaşmaya destek oyu vermesiyle kabul edildi.
Oylamada, Macaristan, Polonya, ABD, Çekya ve İsrail ret oyu kullanmış, Cezayir, Avustralya, Avusturya, Bulgaristan, Şili, İtalya, Letonya, Libya, Lihtenştayn, Romanya, Singapur ve İsviçre ise çekimser kalmıştı.
Anlaşmanın nihai oylaması Eylül 2019'da BM Genel Kurulunda yapılacak.