Nüfusu 7.3 milyon olan Bulgaristan'da yaklaşık 1 milyon Türk olmasına rağmen, Türklerin kurduğu iki siyasi parti dışında diğer partiler Türk asıllıları milletvekili adayı göstermedi. Ülkedeki siyasi gözlemciler bu durumun her seçimde tekrarlandığını kaydederken, aday listelerine Türk isimleri dahil edilse bile sadece göstermelik olduğunu ve asla seçilebilecek yerlere Türklerin konulmadığını belirtti. Bulgaristan'daki siyasi partilerin Türkleri "kenara ittiğini" savunan gözlemciler, diğer Bulgar partilerin sürekli Türklerin bir parti etrafında toplandığı yönünde şikayet ettiklerini ancak Türkleri kendi listelerine seçilebilecek yerlere asla aday göstermediklerini ifade etti.
"TÜRKLERE AÇILMAK İSTEMİYORLAR AMA..."
Aynı şekilde söz konusu siyasi partilerin yönetici kademesinde de Türklere görev verilmiyor. Örneğin üyelerinin çoğunluğu Bulgar asıllı vatandaşlardan oluşan siyasi partilerin ülkede Türklerin en yoğun ikamet ettiği Kırcaali'de il başkanı olarak görev yapan tek bir Türk yok. Uzun yıllar Bulgaristan'ın Avrupa Geleceği İçin Yurttaşlar Partisinde (GERB) görev alan Mümin İsmail, Bulgar siyasi partilerin kapıları Türkler için kapalı olduğunu, bu nedenle de bir süre önce partisinden istifa ettiğini söyledi. Mümin İsmail şunları söyledi:
"1990 yılında ülke demokratik düzene geçeli bu durum değişmedi. Demokratik sürecin başlangıcında siyasi partiler kapılarını Türklere açmadı. Zaman içerisinde tüm partiler bu konuya çok kompleksli davrandılar. Halbuki kapılar Türklere açık olsaydı ülke bundan fayda görecekti. Türklere açılmak istemiyorlar ama Türk toplumunun kendi partileri etrafında odaklanmalarından da endişe duyuyorlar. Her seçimde olduğu gibi önümüzdeki seçimler için de seçilebilecek sıralarda Türk aday yok".
Bulgaristan'daki güncel gelişmeleri yakından takip eden Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsünden Yrd.Doç.Dr. Kader Özlem, Bulgar partilerin Türkleri dışlamasını söz konusu partilerin sağ-sol ayrımı yapmaksızın temelde milliyetçi eğilimli olmasına bağladı.
Bu durumun Bulgar partilerinin kimlik tanımlamasındaki öteki kurgusuyla doğrudan ilgili olduğunu öne süren Özlem sözlerini şöyle sürdürdü; "Öteki olarak tanımlananların başında ise Türkler gelmektedir. Bulgaristan'da siyasi arenada kendisini gösteren milliyetçilik, Türkleri dönüştürme işlevi de görmektedir. Yakın zamana kadar Türk partisi olduğu düşünülen Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin bugün Bulgar milliyetçisi bir parti haline gelmesi bunun en somut göstergesidir. Zira artık bünyesinde eski ATAKA'lı milletvekillerini seçim listelerinde aday olarak gösterebilmektedir" dedi.
(Nahit Doğu / İHA)