Büyükelçi Önen: 'Toplum olarak kurallara riayet edersek korkmamıza gerek yok'
Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, İHA'ya yaptığı açıklamada, 'Türkiye, gerekli tedbirleri çok önceden almaya başladı. Durum, Çin'de kriz olarak adlandırıldığı zaman Türkiye'de gerek Sağlık Bakanlığı gerek Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, gereken tedbirleri kademeli olarak almaya başlamıştı. Toplumsal olarak kurallara riayet ettikten sonra da korkmamamız gerekiyor' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2020-03-25 14:24:33

Güncelleme Tarihi: 2020-03-25 14:24:33

Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, İHA'ya yaptığı açıklamada, "Türkiye, gerekli tedbirleri çok önceden almaya başladı. Durum, Çin'de kriz olarak adlandırıldığı zaman Türkiye'de gerek Sağlık Bakanlığı gerek Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, gereken tedbirleri kademeli olarak almaya başlamıştı. Toplumsal olarak kurallara riayet ettikten sonra da korkmamamız gerekiyor" dedi.

Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, Çin'de korona virüs salgınındaki son durumu ve salgın sürecinde alınan tedbirleri değerlendirdi. Büyükelçi Önen, İHA'ya yaptığı özel açıklamada, ilk olarak Çin'in Wuhan kentinde görülen ve daha sonra bir pandemiye dönüşen korona virüs salgınının Türkiye'deki etkisinin azaltılması için de önerilerde bulundu.

Çin'de salgında durumun genel olarak kontrol altına alınmaya başlandığına dikkat çeken Önen, "Çin'de son 5 gündür, hatta bir haftadır Çin'den kaynaklanan yeni vaka yok. Yeni vakaların hepsi yurt dışından Çin'e gelen yine kendi vatandaşları ya da uluslararası vatandaşlardan geldi. Son bir hafta içinde yurt dışından gelen vaka sayısı da 474 olarak kayıtlara geçti. Şu aşamada Çin, gereken tüm tedbirleri yurtdışından alıyor" dedi. Büyükelçi Önen, Çin'in başkenti Pekin'deki durumun halen tam olarak normale dönmediğine işaret ederek, "Pekin'deki şartlara bakıyoruz, 3 ay oldu, daha yeni yeni bazı karantina şartları gevşetiliyor. Alışveriş merkezleri ve restoranların birçoğu hâlâ kapalı, kademeli olarak hizmet verilmeye başlanıyor. Okullar ilk günden beri eğitime ara vermiş vaziyette" diye konuştu. Pekin'deki tedbirlerin sıkı şekilde uygulandığını aktaran Büyükelçi Önen, "Pekin Havalimanı uluslararası uçuşlara kapatıldı ve uçuşlar civardaki 12 havalimanına yönlendirilerek tedbir alınmış oldu. Şanghay'da da iki uluslararası havalimanı var. Biri uluslararası uçuşlara kapatıldı" ifadelerini kullandı.

"Toplumun kurallara riayet etmesi etkiyi minimuma düşürdü"

Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, Çin'in salgının ilk dönemlerinde başvurduğu tedbirlerle ilgili de değerlendirmede bulundu. Wuhan'ın bağlı olduğu Hubei eyaletinin 60 milyonluk bir nüfusa sahip olduğunu, ekonomik büyüklüğünün ise 2019 verilerine göre 600 milyar civarında olduğunu hatırlatan Önen, "Çin, işler kriz noktasına geldiğinde Wuhan'ı tamamen karantina altına aldı. Bu çok önemliydi. 60 milyonun karantina altına alınması, ilk etapta yurt içindeki otobüs, tren ve uçak seferlerinin durdurulması, teması sıfıra indirme ve sokağa çıkma yasağıyla beraber Wuhan'ı tamamen tedbir anlamında kontrol altına aldılar" ifadelerini kullandı.

Çin'in diğer eyaletlerinde de benzer tedbirler alındığını kaydeden Önen, "Birçok yerde sokağa çıkma yasağı ilan edilmedi belki ama toplum devletin getirdiği tüm kurallara riayet etti. Toplumsal olarak riayet olduğu için salgının etkisi minimum seviyede tutuldu" açıklamasını yaptı. Büyükelçi Önen, "Vatandaş bütün kurallara riayet ediyor. Devletinin gösterdiği tüm uyarılara uyuyor, işbirliği yapıyor" diye konuştu.

Ülke genelinde günlük hayatın henüz normale dönmediğine işaret eden Önen, "Çin bu işi bitirdi demek için çok erken ama kontrol altına almaya başladığını görüyoruz. En azından rakamlar bize bunu söylüyor. Farklı bölgelerde farklı seviyelerde karantina şartları uygulanıyor. Kontrol altına aldığını söyleyebiliriz. Ama hayat normale döndü mü, hayır tam anlamıyla normale dönmedi. Üretim de aynı şekilde tam anlamıyla normale dönmedi. Devletin verdiği rakamlara göre, üretim şu an yüzde 70-80 seviyelerinde" dedi.

"Kurallara uyduktan sonra korkmamamız gerekiyor"

Abdülkadir Emin Önen, Türkiye'de korona virüs salgınında gelinen durumla ilgili yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin çok erken tarihte gerekli tedbirleri almaya başladığını dile getirdi. Avrupa'nın tedbir almakta geciktiğinin altını çizen Önen, "Türkiye, gerekli tedbirleri çok önceden almaya başladı. Durum, Çin'de kriz olarak adlandırıldığı zaman Türkiye'de gerek Sağlık Bakanlığı gerek Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, gereken tedbirleri kademeli olarak almaya başlamıştı. Bu çok önemli. Ama yalnız başına devletin aldığı tedbir, vatandaş riayet etmezse elbette yeterli olmayacaktır. 'Bana bir şey olmaz, ben gencim, ben iyiyim' gibi cümlelerden vazgeçmemiz lazım. Tamam belki size bir şey olmayabilir ama siz başkasına bulaştırırsanız bu kul hakkına kadar gider. Bu yüzden çok dikkatli olmamız, toplumsal olarak kurallara riayet ettikten sonra da korkmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Salgının yayılma hızını düşürmek için Türkiye'nin önünde dikkat edilmesi gereken 3-4 haftalık bir süreç olduğunu belirten Önen, "Vatandaşlarımızın bu kadar önemli bir krizde, riskte, alması gereken tedbir aslında çok kolay: Evde kal. Evde kalarak, bu musibetten kurtulabiliriz. Vatandaşlarımızın dayanışma ruhu içinde yapılan tüm uyarılara uymasıyla krizi en hafif hasarla atlatabiliriz" dedi.

"Pandemi bezirganlarına itibar edilmemeli'

Krizi fırsata çevirmeye çalışanlar olduğuna işaret eden Önen, "Sahte ürünler üretenler mi dersiniz, siyasal avantajlar elde etmeye mi çalışan dersiniz, bunlara ben virüs bezirganları, pandemi bezirganları ismini taktım. Pandemi bezirganlarına itibar etmemek lazım. Burada devlet ile milletin koordinasyonu çok önemli. Devletin getirdiği, Sağlık Bakanlığının, ilgili kurumların getirdiği önlemlere toplumun harfi harfine riayet etmesi lazım. Eğer böyle yaparsak, çok kısa bir sürede toparlanırız" diye konuştu.

Büyükelçi Önen, korona virüs salgınının ilk dönemlerinde Türkiye'nin Çin'e tıbbi malzeme desteğinde bulunduğunu hatırlattı. Türkiye'nin tüm dünyada "zor gün dostu' olarak bilindiğini dile getiren Önen, "Kriz ilk patlak verdiği zaman, Wuhan'daki vatandaşlarımızı kurtaracak askerî kargo uçağımız Koca Yusuf, tıbbi bir donanımla bir kurtarma uçağına dönüştürüldü. Uçak, buraya intikal ederken içini tamamen tıbbi yardım malzemesiyle doldurduk ve Çin'e ilk yardım yapan ülkelerden biriyiz" dedi.

Çin'e daha sonra Türkiye'nin farklı kuruluşlar ve özel sektör aracılığıyla birçok yardım yaptığının altını çizen Önen, yardımların Çin'de büyük memnuniyetle karşılandığını aktardı. Türkiye'nin salgınla mücadele konusunda Çin ile işbirliğinin devam ettiğini söyleyen Büyükelçi Önen, "Buradan gerek maske gerek hızlı test kitlerini alıp Türkiye'ye gönderiyoruz. Geçen gün sağlık bakanımız da açıkladı, iyileştirme sürecini hızlandıran bazı ilaçlar var, bunlardan da gönderdik Türkiye'ye" dedi.

"Virüs, insanların siyasi görüşüne göre bulaşıyor veya bulaşmıyor değil"

Yeni korona virüsünün, tüm insanlığı ilgilendiren bir sorun olduğunun altını çizen Büyükelçi Önen, "Bu, insanlığın ortak sorumluluk alması gereken bir sorun. Türkiye'de takip ediyorum, yok Umre'den gelenler, yok Avrupa'dan gelenler diye ilk önce ayırmaya çalıştılar. Bu işin ne zengini ne fakiri var. Ne herhangi bir ırkı var, ne de Avrupalısı Afrikalısı var. Virüs, insanların siyasal görüşüne göre bulaşıyor ya da bulaşmıyor değil. Bu yüzden, bu topyekûn bir sorumluluk. Bu, kendimizle başlayan, sonra yakın çevremize, toplumumuza, ülkemize ve en nihayetinde insanlığa karşı olan bir sorumluluk' dedi.

"Sağlık çalışanlarına Pekin'den alkışlarımızı gönderiyoruz"

Büyükelçi Önen, Türkiye'de sağlık çalışanlarının gösterdiği çabadan övgüyle söz ederek "Sağlık çalışanları canla başla, kendi sağlıklarını hiçe sayarak, 7/24 esasına göre çalışıyorlar. Pekin'den onlara alkışlarımızı, sevgilerimizi, saygılarımızı gönderiyoruz" ifadelerini kullandı.

Korona virüs aşısıyla ilgili çalışmaların ilk günden beri yoğun şekilde sürdürüldüğünü belirten Önen, "Bazı gönüllüler üzerinde test edilen aşılar var ama şu aşamada bu hastalığın bir aşısı, bir tedavisi bulundu demek için çok çok erken. Dünya Sağlık Örgütü de bunu daha önce açıkladı. Herhangi bir aşının tam olarak hayata geçmesi için bir yılı aşabilecek bir süreçten bahsediliyor" diye konuştu.