Cari işlemler 6 yılın ardından fazla verdi
Cari işlemler 6 yılın ardından fazla verdi

Oluşturma Tarihi: 2015-11-11 13:35:42

Güncelleme Tarihi: 2015-11-11 13:35:42

Cari işlemler hesabı eylül ayında 6 yılın ardından 95 milyon dolar fazla verdi.

AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgiye göre, geçen yılın eylül ayında 2 milyar 365 milyon dolar cari açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın eylül ayında 95 milyon dolar fazla verdi. Bir önceki dönemde ağustos ayı için 163 milyon dolar açık olarak açıklanan cari işlemler hesabı, bu dönemde 27 milyon fazla olarak revize edildi. Böylece cari işlemler hesabı aylık bazda 2009 Ekim döneminden bu yana iki ay üst üste cari fazla verdi. Ekim 2009'da 629 milyon dolar cari fazla verilmişti.

Oniki aylık cari işlemler açığı ise 43 milyar 29 milyon dolardan 40 milyar 569 milyon dolara gerileyerek, 2010 Ekim'den bu yana gördüğü en düşük düzeye indi.

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, dış ticarete ilişkin öncü göstergelerin ekim ayında yıllık cari açığın sert düşüş eğilimini sürdüreceğine işaret ettiğini söyledi.

Bu sonuçlar sonrası cari açığın gayri safi milli hasılaya (GSYH) oranının yüzde 5,6 düzeyine indiğini ifade eden Bürümcekçi, "Enerji dışı cari dengenin GSYH'ya oranla yüzde 0,4 açık düzeyinde iyileşme gösterirken, enerji ve altın dışı cari dengede verilen açık ise yüzde 0,6 seviyesine çıkarak cari dengenin temel eğiliminde ikinci çeyrekte gözlenen bozulmanın henüz durmadığına işaret etmiştir" dedi.

Cari açıktaki iyileşme eğiliminin bazı risklere rağmen 2015 yılının kalanında ılımlı bir şekilde devam etmesini beklediklerini dile getiren Bürümcekçi, yıl sonu için 36,5 milyar dolar olan cari açık tahmini üzerindeki risklerin dengeli olduğunu söyledi.

Önceki yıl cari açığı azaltan faktörlerin başında gelen finansal koşullarda gözlenen sıkılaşmanın 2015 yılında da etkisini devam ettirdiğini aktaran Bürümcekçi, petrol fiyatlarının da 2014 yılı ortalamasının (99 dolar) çok altındaki mevcut düzeyini korumasıyla cari açıktaki iyileşmeye belirgin katkıda bulunacağını öngördüklerini ifade etti.

Buna karşılık, Rusya ve Irak gibi önemli ihracat pazarlarındaki sorunlu görünüm ve AB'de gözlenmekte olan durgunluğun ise dış ticaret açığını artırıcı riskler arasında takip edilmesi gerektiğini kaydeden Bürümcekçi, değerlendirmesini şöyle tamamladı:

"Ancak, ekim ayındaki toparlanma kalıcı olabilirse bu kanaldan da olumlu katkı gözlenebilecektir. Yeni açıklanan OVP'de 2015 yılı cari işlemler dengesi tahmini, yüzde 4'ten yüzde 3'e düşürülen büyüme ve 54,3 dolara çekilen ortalama petrol fiyatı varsayımı altında, 46 milyar dolardan 36,7 milyar dolara çekilmişti. Bu ise bizim uzun süredir koruduğumuz 36,5 milyar dolar açık tahminimizle uyumluydu. Bu tahmin üzerinde yukarı yönlü riski, ödemeler dengesi verisinde zaman zaman ağırlıklı olarak turizm gelirlerinde gözlenen aşağı yönlü revizyonlar artırırken, petrol fiyatlarının varsayımlarımızın yaklaşık 10 dolar altında seyretmesi ise dengelemektedir."

- "Yıl sonunda cari açık 36 milyon doları görebilir"

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, cari açıktaki sert düşüşün Türkiye'nin dış ticaret hadlerinin iyileşmesinden kaynaklandığını ifade etti.

Dünyada sadece petrol fiyatlarının değil aynı zamanda diğer emtia fiyatlarının da düşmesinin Türkiye'nin lehine olduğunu belirten Yılmaz, "Ekim ayında da cari açıkta iyi seyir devam edecek ve yıl sonunda cari işlemler açığının 36 milyar dolara doğru ineceğini öngörüyoruz. Önümüzdeki yıl cari açığın GSYH'ya oranının yüzde 5'in altına ineceğini düşünüyoruz" dedi.

Yılmaz, cari işlemler hesabının 2009 Ekim'de cari fazla verdiğini anımsatarak, o dönemdeki cari fazla ile bu yılki cari fazlanın aynı potada değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.

Yıllıklandırılmış cari açığın sert düşüşü ve aylık bazdaki cari fazlanın sadece ithalattaki azalmayla açıklamanın doğru olmayacağını dile getiren Yılmaz, şu anki konjonktürde Türkiye'nin iktisadi faaliyetinin ılımlı seyrini sürdürdüğüne ve pazartesi günü açıklanan sanayi üretim verisinin de gösterge niteliğinde olduğuna dikkati çekti.