Çelik, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Başkanlığındaki Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Heyetini kabul etti. Çelik, Türkiye'nin terörle mücadeleyi hukuk devletini, demokrasisini, ülkenin barışını ve toplumsal huzurunu korumak için yürüttüğünü belirterek, Türkiye'nin ve dünyanın diğer ülkelerin yeni bir tehditle karşı karşıya olduğunu ve bu durumun dünyadaki başkentleri tehlike altına soktuğunu dile getirdi.
Dünyanın henüz İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısının şokunu atlatmamışken, Fransa'nın Nice kentinde son derece insanlık dışı bir terör eylemi meydana geldiğini dile getiren Çelik, "Çok sayıda insan hayatını kaybetti, bu terör eylemini bir kere daha şiddetle kınıyorum. Bu korkunç eylemde, Fransız halkı ile beraber olduğumuzu, duygularımızın düşüncelerimizin bir olduğunu, dayanışma duygularımız onlarla beraber olduğunu ifade ediyorum" diye konuştu.
Korkunç eylemin terörün küresel düzlemde insanlığın karşısına nasıl çıkacağını bir kez daha ortaya koyduğuna dikkati çeken Çelik, "Fransa'da yaşayan birinin kutlama yapmak üzere toplanmış insanların üzerine bir kamyonu sürerek, çoçuklar dahil onlarca insanı öldürecek kadar insanlıktan çıkmasına yol açan radikalleşme, marjinalleşme ve terör tehlikesinin iyi değerlendirilmesi gerekir. Bu acil ve zaruridir" ifadelerini kullandı.
Çelik, terör olaylarını düzenleyen çevrelerin engellenmesi için gerekli güvenlik önlemlerinin sadece ulusal düzeyde değil bölgesel ve küresel seviyede de geliştirilmesi gerektiğini, terörün Türkiye ve AB'nin ortak değerlerini olan yaşam hakkı, temel insan hakları, demokrasi, özgürlük, eşitlik gibi değerleri hedef aldığını kaydetti.
Söz konusu değerlere kast edenlerin belli bir dinden, bölgeden çıktığına dair değerlendirmelerin, terörün zemin bulmasına yol açacağını, onun ideolojik yapısına hizmet edeceğini dile getiren Çelik, "Terör olaylarından sonra değerlendirme yaparken belirli bir dini, bölgeyi, etnik grubu hedef almaktan kaçınmak gerekir. Değerlerimize kast edenlerin sadece Kuzey Afrika kökenli olduğuna dair değerlendirmeler yanlıştır." diye konuştu.
İslamofobi ve yabancı düşmanlığı konusunda AB'de yaşayan göçmen gruplarının kökenlerine inerken yapılan değerlendirmelerde dikkatli olunması gerektiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Fransa'da meydana gelen terör olayından sonra islam ile terörü yan yana getiren değerlendirmelerin de yanlıştır. Bu saldırıyı insanlığa karşı yapılmış bir saldırı olarak, net bir şekilde, kayıtsız şartsız bir şekilde kınıyoruz ve lanetliyoruz. Terörle net bir şekilde mücadele etmeliyiz, onun belirli bir dini, etnik kimliği olmadığının altını çizmeliyiz. Düşünsel düzeyde radikalleşmeye giden yolları el birliğiyle kapatmalıyız."
Çelik, "Terör örgütlerinin silah bırakma geri çekilme gibi eylemlerini göremiyoruz. Ülkemizde hükümetimizin iyi niyetli çabalarına rağmen, PKK terör örgütünde bu anlayışın oluşmamış olması bunun iyi bir örneğidir. İnsanlarımızın yaşamlarına kast eden bir yandan DAEŞ, bir yandan DHKPC'nin toplumumuzu sindirmeye çalışan saldırılarıyla mücadele etmeye devam edeceğiz." dedi.
Türkiye'nin bin 295 kilometrelik sınırının öte yanında terörle örgütleriyle mücadele ederken, AB ülkelerinin buna destek olmadığını, Avrupa Parlamentosunda (AP) terör örgütlerinin fotoğraflarıyla sergi açıldığını söyledi.
Paris'te, Brüksel'de, Rakka'da, Bağdat'ta meydana gelen terör olaylarına Türkiye'nin ayrım göstermeksizin verdiği tepkiyi hatırlatan Çelik, uluslararası toplumun insan hayatını ve onurunu en üstte tutan değeri göstermesini beklediğini ve bu tepkinin yek vücut gösterilmemesi ve AP'de yapılan fotoğraf sergilerinin, terör örgütlerini daha büyük ve yıkıcı eylemler yapması için cesaretlendirdiğini kaydetti.
Türkiye'nin insanlarını ve insanlığın onurunu korumak için müttefikleriyle terörü sona erdirmek verilen mücadelede en ön sırada yer alacağını belirten Çelik, başta TSK olmak üzere tüm güvenlik güçlerine zorlu görevlerine başarılar Fransa halkına da başsağlığı diledi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise son dönemde Türkiye - AB ile ilişkilerinde bir ivme yakalandığını belirterek, vize serbestisi sürecinin çok önemli olduğunu, bu alanda yakalanacak başarının Türkiye - AB ilişkilerinin zemin kazanmasına olanak sağlayacağını ifade etti.
Gümrük birliğinin genişletilmesi ve gelişen şartlara uyarlanmasının AB ve Türkiye'nin yararına olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ilerleyen dönemde, eğitim, yargı, temel haklar, özgürlük, güvenlik ile istihdam ve sosyal politikalarla ilgili fasıllarda müzakerelerin süratle başlatılması gerektiğini dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu, "Kıbrıs'taki müzakere sürecini dikkatle takip ediyoruz, müzakerelerin çözümle sonuçlanması Türkiye-AB sürecine önemli katkı sağlayacak." diye konuştu.
Uluslararası camiayı teröre karşı birlikte davranmaya davet eden Hisarcıklıoğlu, "Fransa'da yaşanan terör saldırısını kınıyoruz. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz. Paris'te Hollanda'da, Brüksel'de Belçika'da, Pakistan'da, Türkiye'de ve dünyanın her yerinde meydana gelen teröre karşı dünya olarak birlikte mücadele edersek başarılı olabiliriz." dedi.