Özhaseki, bakanlıkta düzenlediği 2017 yılı değerlendirme toplantısında çevre ve şehircilik alanında yapılan çalışmaları anlattı.
Çevrenin önemini vurgulayan Özhaseki, çevrenin tahrip ettirilmemesi için çalıştıklarını belirterek bu konuda yaptıkları uluslararası anlaşmaları anımsattı.
Paris Anlaşması konusunda Yeşil İklim Fonu ve diğer teşviklerden yararlanılması yönündeki taleplerinin kabul görmemesi halinde anlaşmayı Meclise getirmeyeceklerini belirten Özhaseki, "Dünya ülkeleriyle olan bizim haklı mücadelemizde kendi argümanlarımızı, iddialarımızı ısrarlı bir şekilde savunuyoruz ama içeride de onlara karşı mücadeleyi veriyoruz diye çevreyi koruma noktasında hiçbir zaman ihmalkar davranmıyoruz." dedi.
Çevre alanında 2017'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde Sıfır Atık Projesi'ni başlattıklarını hatırlatan Özhaseki, projeyle israfın önlenmesini, kaynakların verimli kullanmasını ve dışarıya atılan ne varsa hepsinin tabiatta yok olmasını amaçladıklarını anlattı.
Projeyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde uygulamaya başladıklarına dikkati çeken Özhaseki, öncelikle atıkları türlerine göre ayrıştıklarını, kalanları ise kompostoya dönüştürdüklerini anlattı.
Son 6 ay içerisinde bakanlık bünyesinde toplanan kağıtlarla bin 200 ağacın kesilmesini önlediklerini vurgulayan Özhaseki, şöyle konuştu:
"100 ton civarında değerlendirebilir atık çıktı. Bunu lisanslı kuruluşlar gelip alıyorlar. Şişeler, petler, elektronik atık ve kağıtlar, hepsi değerlendirilmiş oluyor. Aynı zamanda bizim taahhüdümüz olan sera gazı salınımının geriye çekilmesiyle ilgili de bize müthiş bir fayda sağlıyor. Sadece bakanlık bünyesinde yaptığımız bu çalışmalarla 14 ton sera gazı salınımını da geriye doğru çekmiş olduk. Bu, 'nostalji olsun' diye, 'sosyetik bir faaliyet olsun' diye bizim bakanlığımızda başlattığımız bir iş değil. Kendi bünyemizde başlattık, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde devam ettik. Şimdi 2018 yılı hedefimiz içerisinde Ankara'daki bütün kamu kuruluşlarımız var."
- Katı atıktan ekonomiye 3,5 milyarlık katkı
Sıfır Atık Projesi'ni 2023'te bütün Türkiye'ye yaygınlaştırmayı hedeflediklerini de vurgulayan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katı atık düzenli depolama konusunda da şu anda geldiğimiz nokta bizim için önemli. 2000'li yılların başında sadece nüfusun yüzde 23'üne hitap eden bir katı atık depolama tesisi varken şu anda nüfusumuzun yüzde 74'üne hitap edecek tesislerimiz var. Ayrıca bu tesislerden de 180 megavatlık enerji elde ediyoruz. Geri kazanım vasıtasıyla katı atıklardan ekonomiye yaklaşık 3,5 milyar katma değer kazandırıyoruz. Ayrıca 60 bin vatandaşımıza da istihdam sağlıyoruz."
Özhaseki, atık su arıtma tesisleri konusunda da şu an yapılan yeni tesislerle sayının 967'ye ulaştığı bilgisini vererek, arıtma tesislerinin harcamış oldukları elektriğin yarısının bakanlık tarafından karşılandığını söyledi.
Çevre konusunda yapılan diğer faaliyetleri de sıralayan Özhaseki, Mavi bayraklı plaj sayısının 454'e çıktığını, gemilerden dışarıya atılan atıkların alımını sağladıklarını, sera gazı emisyonları konusunda da şu ana kadar hedefin tutturulduğunu aktardı.
Egzoz gazı emisyon pulunun da kaldırılıp, online sistem üzerinden takibinin sağlanacağını ifade eden Özhaseki, böylece yüzde 29'lara varan orandaki kayıp kaçakların önleneceğini bildirdi.
- "ÇED, AB normlarına uyumlu"
ÇED raporlarıyla ilgili faaliyetlere ilişkin de bilgi veren Özhaseki, yönetmelikte yapılan gerekli düzenlemelerle Avrupa Birliği normlarına tam uyum sağlandığını belirtti.
Bu konudaki yönetmeliğin de 2017'de yürürlüğe girdiğini anımsatan Özhaseki, "Burada yatırımcıyı ilgilendiren tarafta ÇED sürecinin çok uzun olduğuyla ilgili şikayetler için şunu söyleyebilirim. ÇED ile ilgili her türlü bilgi, belge bize ulaştıktan sonra bizim kendi içimizde incelememizi bir süreye bağladık. O da 2 ay. 2 ay içerisinde inceliyoruz. Hiç uzatmadan 'evet' veya 'hayır' diyoruz, işi bitirmiş oluyoruz. Bu önemli bir karar." değerlendirmesini yaptı.
Özhaseki, ÇED'de her müracaata olumlu karar verilmediğine dikkati çekerek, geçen yıl itibarıyla 93 projeye red kararı verildiğini bildirdi. Özhaseki, "2017'nin ilk 11 ayında 46 bin civarında denetim yapılmıştır. Bu 46 bin denetimden 3 bin 107 tesise 151 milyon lira ceza kesilmiştir. Ayrıca 286 ciddi tesisin şu anki faaliyeti durdurulmuştur." diye konuştu.
Hava kalitesinin izlenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özhaseki, hava kalitesi konusunda yapılan çalışmalarla Türkiye'nin hava kalitesinin gittikçe arttığını vurguladı. 289 sanayi tesisinde, 625 bacanın 7/24 online olarak izlendiğine işaret eden Özhaseki, dışarıya kirlilik verilmesi durumunda da en ağır cezanın uygulandığını kaydetti.
Özhaseki, doğal sit alanların envanterinin çıkarılması ve bunların sayısal ortama dökülmesi hususunda çalışmaların tamamlandığını da dile getirerek, "Bu konuda hassasiyet taşıyan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ellerine sağlık. Herkes hassas olmalı ki bu yaşadığımız doğal ortamı koruyalım. Yoksa bir taraf tahrip etmeye, bir taraf korumaya çalışacak bir savaş haline dönecek. Böyle bir şey yok. Biz koruma tarafındayız işin." dedi.
Şehircilik alanında yapılan faaliyetleri de sıralayan Özhaseki, yapılan en önemli faaliyetin Şehircilik Şurası olduğunu, şurada 103 tavsiye kararı çıktığını vurguladı.
Şuranın ana başlıklarından olan kentsel dönüşümle ilgili şikayetçi olunan noktaları bertaraf edecek şekilde önemli kararlar alındığını belirten Özhaseki, bu kapsamda Türkiye'deki kentsel dönüşümle ilgili gelinen son durumu değerlendirdi.
Özhaseki, kentsel dönüşümün 4 ana başlıkta devam ettiğini, birincisinin riskli alan olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"209 adet riskli alan ilanı yaptık. 639 bin bağımsız birimi ilgilendiriyor. Bina bazlı dönüşümde şu anda 524 bin adet konutu yeniliyoruz. Bunun dışında kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ve yenileme alanı gibi iki tabir var. Bu konuda da belirli alanlarda çalışmalar hızla devam ediyor. Bakanlık olarak kentsel dönüşüm çalışmalarına 5 milyar 155 milyon lira para ayırdık. Bunları kira yardımı, faiz desteği, proje desteği olarak veriyoruz. Ayrıca rezerv alan verme noktasında da Hazine arazilerini ilgili kamu kurumlarına tahsil etmeye de devam ediyoruz. Burada bizim amacımız bunu ülke çapında daha yaygın hale getirmek, hızlandırmak, mevzi çözümler üretmek ve hatta tıkanmış alanlarda çözüm ortağı olmak."
Bakanlığın çözüm ortağı konusunda kabaca "müteahhit" olarak yer alacağını dile getiren Özhaseki, bu konuda İstanbul Fikirtepe örneğini verdi. İlçedeki vatandaşların mağduriyetlerini gördüklerini ifade eden Özhaseki, "Çözüm ortağı olarak burada devreye girdik. Çözmek için gayret ediyoruz. İnşallah Fikirtepe kısa süre içerisinde çözülmüş oluyor ve oradaki vatandaşların tamamının da mağduriyetleri giderilmiş olacak." şeklinde konuştu.
Özhaseki, imar yönetmeliğinin yenilendiğini anımsatarak, istismarların önüne geçecek şekilde bir düzenleme yapıldığını vurguladı. Özhaseki, yönetmelikle imarın değişmez kurallarını belirlediklerini ifade etti.
- "Çevre düzeni planları ülkenin yüzde 100 tamamlandı"
Özhaseki, "Şunu sevinerek söyleyebiliriz ki çevre düzeni planları ülkenin yüzde 100'ünde tamamlandı. Daha önce ülkemizde çevre düzeni planları tamamlanmadığı için birçok imar uygulaması bu çevre düzenine ters olarak yapılmaktaydı. Şu anda tarım alanları, konut alanları, ovalar, özel çevre koruma alanları, sulak alanlar neresi, tamamı belli." dedi.
Özhaseki, bundan sonra yapılacak imar planlarının da buna uygun yapılmak zorunda olduğunu belirterek, bakanlığa geçen yıl 424 imar alan teklifi sunulduğunu, bunlardan 167'sinin reddedildiğini söyledi.
- Otopark yönetmeliği taslağı Başbakanlıkta
Otopark sorununa bir çözüm bulabilmek amacıyla uzun çalışmalar yaptıklarına da değinen Özhaseki, her konuta bir otopark yapılması zorunluluğu getiren otopark yönetmelik taslağının başbakanlığa gönderildiğini bildirdi.
Özhaseki, yönetmelikte tüm otoparklarda, bisiklet, engelliler ve elektrikli araçlar için yer ayırma zorunluluğu getirildiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Eskiden vatandaş kendi parselinde otopark yapmak istediğinde belediyelere gidip imar tadilatı almak zorunda olduğu halde şimdi belediyelere gidip imar tadilatı yaptırmadan, yani bir seneye yakın belediye meclislerinde dolaşmadan kendi parselini istediği gibi otopark yapabilecek, bunu da dışarıya açık olarak, ticari olarak kullanabilecek. Ayrıca 'Park et- devam et' uygulaması getiriliyor. Eskiden biraz daha kolaycı bir tavırla özellikle konut yaptıranların, müteahhit arkadaşların belediyelere biraz para vererek otoparklardan kurtardığı bir ortam vardı. Bu tamamıyla zorlaştırıldı. Artık para vererek otopark yapımından vazgeçmek gibi bir durum olmayacak."
Terörden zarar gören bölgelerde yapılan çalışmaları da anlatan Özhaseki, bölgede 70 bin civarında hasarlı konut tespit ettiklerini bildirdi.
Bu konutlar içerisinden az hasarlı olan 45 bin konutun zarar bedellerinin vatandaşlara ödendiğini söyleyen Özhaseki, "26 bin civarında konut yapımına başladık. Orada evi yıkılmış olan bütün vatandaşlarımızın da evlerini vermeye çalışıyoruz. Konutların bir kısmını bitirdik, vatandaşa teslim ediyoruz. Bir kısmının inşaatları da hızla sürüyor. Hızla süren inşaatlarımız da birkaç ay içerisinde bitirilecek ve 2018 içerisinde evi yıkılmış her vatandaş burada evlerine kavuşmuş olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Özhaseki, terör bölgelerinde 2 bin kilometreden fazla içme suyu ve kanalizasyon hatlarının yenilenme çalışmalarının sürdüğünü de belirterek, evlerinden çıkan vatandaşlara 2017'de 146 milyon lira kira yardımında da bulunduklarını aktardı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, gazetecilere, Diyarbakır, Şırnak ve Hakkari'de sokaklarda ve tarihi yerlerde meydana gelen tahribatlarla ilgili yapılan iyileştirmelerle yapılan yeni konutların eski ve yeni fotoğraflarını gösterdi.
(Sürecek)