CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan:
'(İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu hakkında başlatılan soruşturma) Bizim bu saldırılara karşı herhangi bir biçimde geri adım atmamız, çekinmemiz, tereddüt etmemiz gibi bir durum söz konusu değildir. İstanbul il başkanımız da direnecek biz de direneceğiz. Bu tip saldırılar bizi korkutmayacak. Bu bir telaşın işaretidir. İstanbul'u alacağımızı görüyorlar, biliyorlar'

Oluşturma Tarihi: 2018-01-15 13:09:56

Güncelleme Tarihi: 2018-01-15 13:09:56

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP İstanbul 36. Olağan İl Kongresi'nde il başkanlığına seçilen Canan Kaftancıoğlu hakkında, sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle soruşturma başlatılmasına ilişkin, "Bizim bu saldırılara karşı herhangi bir biçimde geri adım atmamız, çekinmemiz, tereddüt etmemiz gibi bir durum söz konusu değildir. İstanbul il başkanımız da direnecek biz de direneceğiz. Bu tip saldırılar bizi korkutmayacak. Bu bir telaşın işaretidir. İstanbul'u alacağımızı görüyorlar, biliyorlar." dedi.

Tezcan, partisinin İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığınca bir otelde düzenlenen "OHAL'de Yeter" Forumu'nun çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Kaftancıoğlu hakkında sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle başlatılan soruşturmanın hatırlatılması üzerine Tezcan, "Türkiye'nin darbe koşulları içerisinde yaşadığının çok açık göstergesi. '20 Temmuz darbesi' diyorduk, ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı." ifadesini kullandı.

Güzel, coşkulu ve demokratik bir kongre yaptıklarını, Türkiye'nin en büyük şehrine bir kadın il başkanının seçildiğini belirten Tezcan, şöyle devam etti:

"Bizim bu saldırılara karşı herhangi bir biçimde geri adım atmamız, çekinmemiz, tereddüt etmemiz gibi bir durum söz konusu değildir. İstanbul il başkanımız da direnecek biz de direneceğiz. Bu tip saldırılar bizi korkutmayacak. Bu bir telaşın işaretidir. İstanbul'u alacağımız görüyorlar, biliyorlar. CHP'deki o büyük coşkuyu görüyorlar. CHP'nin iktidar olacağının telaşı, iktidar çevrelerini sarmış. İktidardan düşmekten korkanlar, bu tip saldırılarla partiyi, partinin il başkanlarını, örgüt kadrosunu etkisizleştirmeye çalışıyorlar ama bu isteklerinde başarılı olamayacaklar."

- "Bugüne kadar aklı neredeymiş"

"Kaftancıoğlu'nun geçmişte Twitter'dan yaptığı paylaşımlarının" hatırlatılması üzerine de Tezcan, "Savcıya soruyorum, bugüne kadar aklı neredeymiş? CHP'nin tutumu, düşünceleri bellidir. Programında, partinin yazılı belgelerinde konulara nasıl yaklaştığı bellidir. 6-7 sene önce atılan Tweetleri arayıp bularak, bakarak onların da yarısını kesip yarısını kullanarak, siyasetçilerin üzerine yürümek, soruşturma açmak adeti yerleşmeye başladı savcılıklarda." dedi.

"Müflis tacir, eski defterleri karıştırır." deyimini hatırlatan Tezcan, "Demek ki yargı bizimle ilgili yapabilecek fazla bir şey bulamayınca, kendilerince eski defterleri karıştırmaya başlamış. Oralardan bir şey çıkmaz." görüşünü savundu.

Tezcan, Kaftancıoğlu il başkanı olduktan sonra düşülen telaşla savcıların harekete geçirildiğini savunarak, "Korkunun ecele faydası yok." ifadesini kullandı.

- "Derdine CHP sahip çıkıyor"

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM önünde kendini yakan vatandaşla ilgili 'O işçi kardeşime söyleyeyim... Kardeşim, Meclis'e niye geldin? Zaten Meclis'in fonksiyonu büyük ölçüde bitti, git sarayın önünde yaksana kendini. Git orada yak, belki alevini görür.' sözlerine tepkiler oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Tezcan, Kılıçdaroğlu'nun vatandaşın durumuyla ilgili yaşadığı acıyı herkesin bildiğini söyledi.

Yaşanan olayın üstünün örtülmeye, çarpıtılmaya çalışıldığını ileri süren Tezcan, "Bu iktidar, yandaş basın uzun zaman bir yazar kasa hikayesini döndürüp döndürüp vatandaşın önüne atıyordu ama kendini yakmak zorunda kalan bir vatandaşın ızdırabını yansıtmaktan kaçınıp, tartışmayı başka alana çekme sevdasındalar. O vatandaşın derdine bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sahip çıkacak olan CHP'dir." diye konuştu.

Tezcan, Kılıçdaroğlu'nun söz konusu ifadeleriyle sorumlunun ne olduğunu göstermek için ironik bir yaklaşımda bulunduğunu, bunun ötesinde bir şey beklemenin doğru olmadığını vurguladı.