CHP Grup Başkanvekili Altay:
'Türkiye'ye yönelik terör örgütlerini kapsayan, terörle mücadeleyi esas alan, Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini bertaraf etmeye yönelik içerikteyse tezkereye elbette destek vereceğiz'

Oluşturma Tarihi: 2017-09-22 13:00:11

Güncelleme Tarihi: 2017-09-22 13:00:11

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Tezkere, Türkiye'ye yönelik terör örgütlerini kapsayan, terörle mücadeleyi esas alan, Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini bertaraf etmeye yönelik içerikteyse elbette destek vereceğiz. Terörle mücadelede Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) elini güçlendirecekse elbette evet deriz." dedi.

Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türk milli eğitim sisteminin "Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış." noktasına geldiğini belirten Altay, dünyanın hiçbir ülkesinde eğitimle ilgili çok önemli kararın, taksi durağında açıklanamayacağını, bunun bir garabet olduğunu ifade etti.

Bir Çin atasözünü anımsatan Altay, "Bir yıl sonrasını düşünüyorsanız pirinç ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir." ifadesini kullandı.

Altay, "Bunlar bir yıl, on yıl, yoksa yüzyıl sonrasını mı düşünüyor? Erdoğan ve avanesi kendinden başka kimseyi düşünmediğini, bu kadar önemli soruna, böyle lakayıt, tutarsız, ikircikli yaklaşarak topluma, millete ne kadar saygılı olduğunun örneğini verdi." diye konuştu.

Eğitim gibi çok ciddi bir konuda, yapıcı muhalefet anlayışı içinde davranmaya çalıştıklarını anlatan Engin Altay, eğitimde çocukları denek gibi kullanan dünyadaki tek ülke olduklarını, bu milletin, bunu hak etmediğini savundu.

Altay, eğitimin aynı zamanda bilimsel, pedagojik bir süreç olduğuna işaret ederek, eğitimin, nitelik, güven, erişim, başarı, eşitlik, fiziki kapasite, ekipman, öğretmen yeterliği gibi çok önemli sorunları bulunduğunu kaydetti.

Okullar, derslikler, sınıflar, şubeler arası nitelik, seviye farkının bu kadar açık olduğu bir ülkede, "Kaldırdım" diyerek, sınavın kaldırılamayacağını vurgulayan CHP'li Altay, nitelik farklılıklarının minimize etmeden, öğretmen yeterliliğinde yol almadan bir şey yapılamayacağını belirtti.

Altay, sorunun, bir kişinin iki dudağından çıkacak sözle çözülecek bir durumdan uzak olduğunu bildirdi.

- "Milli Eğitim Şurası derhal toplanmalı"

Altay, Milli Eğitim Şura Yönetmeliğinin, şuraya katılımcıları belirleme tasarrufunu bakandan alıp bilimsel ölçülere bağlayarak değiştirilmesini ve çok acele şekilde Milli Eğitim Şurası'nın toplanması gerektiğini kaydetti.

Bakanlığa, hükümete ve AK Parti Genel Başkanı'na çağrı yaptığını dile getiren Altay, "Bu milletin vebalini almayın, eğitim gibi önemli bir konuyu siyasetin malzemesi yapmayın. Eğitim sistemini tesadüfler zincirine terk edemezsiniz." dedi.

Okulların bütçesinin bulunmadığını anımsatan Altay, özel okulların desteklenmesi yerine bu paranın, devlet okullarına bütçe yapmakla kullanılması gerektiğini ifade etti.

- "Elitaş'ın kullanma hakkı yok"

Altay, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın, TBMM Genel Kurulu'nun yarın saat 16.00'da Irak ve Suriye tezkeresinin görüşülmesi için olağanüstü toplanacağına yönelik açıklamasını da değerlendirdi.

Parlamentonun, yürütme organının tasallutunda, tahakkümünde olduğunun çok acı örneğini dün yaşadıklarını öne süren Altay, Meclis'in üç şekilde toplantıya çağrılabileceğini anımsattı.

Altay, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve beşte bir milletvekilinin imzasıyla Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılabileceğini, Meclis Başkanı'nın da 7 gün içinde bu çağrıya uygun daveti yaptığını anlattı.

Elitaş'ın, dün tarih vererek Meclis'in toplanmasını istediğine işaret eden Altay, daha Meclis'e 110 imzalı başvuru gelmediğini, gelirse bile Meclis Başkanı'nın takdir ve tasarrufunu, Elitaş'ın kullanma hakkı olmadığını savundu.

Altay, şunları söyledi:

"TBMM Başkanı İsmail Kahraman, senin hukukunu, saygınlığını da ben mi savunmak zorundayım. Çok ayıp. Meclis Başkanı'nın uhdesindeki tasarrufun, bir siyasi parti tarafından kullanılması, TBMM'ye yapılmış en büyük saygısızlıktır. Gerekçe, kuzey Irak'ta yapılması öngörülen referandumla ilgili akıllarınca oraya gözdağı vermek. Tezkerenin 30 Ekim'e kadar zamanı var, daha 40 gün var. 1 Ekim'de Meclis zaten açılacak. Siyaseti, AK Parti'nin biraz daha ciddi, parlamentoya saygılı, ayakları yere basarak yapmasını tavsiye ediyoruz. Rahatsızlığımız, TBMM Başkanı'na ait yetkinin, AK Parti Grup Başkanvekili tarafından kullanılmasını, TBMM ve aziz milletimize saygının gereği olarak kabul etmiyoruz. Meclis, bölgede yaşanan her konuda her an toplanacak kabiliyete sahiptir ama TBMM'ye ait yetkiyi AK Parti'nin kullanması doğru değil."

- "TSK'nın elini güçlendirecekse..."

TBMM Genel Kurulu'na gelecek olan tezkereye destek verip vermeyeceklerine ilişkin soruya Altay, şöyle yanıt verdi:

"Tezkere ne, görmedik. En sonki tezkereye, peşinen evet oyu vereceğimizi söylemiştim. Irak ve Suriye'de yaşananlar, AK Parti'nin 10 yıllık uyguladığı politikaların, vahim, trajik sonuçlarıdır. Tezkere, Türkiye'ye yönelik terör örgütlerini kapsayan, terörle mücadeleyi esas alan, Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini bertaraf etmeye yönelik içerikteyse hiç şüpheniz olmasın elbette destek vereceğiz. Biz 2014'te bir tezkereye ret oyu verdik. O tezkere Suriye merkezi yönetimini direkt hedef alan, Suriye, Şam yönetimine savaş ilanı kapsamında bir tezkereydi, ret verdik. Bunun dışında Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesine imkan verecek, TSK'nın elini güçlendirecek tezkerelere CHP hep kabul oyu vermiştir zaten. Bu tezkereyi görmediğimiz, içeriğini bilmediğimiz için şu anda söyleyebileceğim; terörle mücadelede TSK'nın elini güçlendirecekse elbette evet deriz."

MGK'dan nasıl bir sonuç beklediğinin sorulması üzerine Altay, buradan bol bol esip gürleme çıkacağını, ciddi, tutarlı yaptırım konusunda endişelerinin bulunduğunu bildirdi.