Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinde yaşanmamış bir süreçten geçtiğini söyledi.

Türkiye'nin demokrasi ile yönetilen bir ülke olduğunu ancak ilk kez hükümet kurma çabası ve koalisyon arayışlarının sürdürülemediğini ifade eden Gök, "Cumhuriyet tarihinde ilk defa, Parlamentoyu AKP Grubu'ndan ibaret sayan bir Cumhurbaşkanı anlayışı ve görevi devretmek istemeyen, iktidardan ayrılmak istemeyen bir iktidar anlayışı var" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 Haziran Milletvekili Genel Seçiminin ardından en çok oyu alan partinin genel başkanına hükümet kurma görevini verdiğini, bunun doğal ve beklenen bir süreç olduğunu dile getiren Gök, ancak AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun koalisyon kuramaması nedeniyle görevi Cumhurbaşkanı'na iade etmesinden sonra yaşananları ise "rezalet" ve "skandal" olarak nitelendirdi.

Gök, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı, yetkilerini kötüye kullanmaktadır, yetki gasbındadır. Cumhurbaşkanı Parlamentoyu AKP Grubu'ndan ibaret sayan bir anlayışla Sayın Davutoğlu'nun görevi iade etmesinden sonra cumhuriyet tarihinde şimdiye kadar olduğu gibi en çok oyu alan ikinci partiye görevi vermesi gerekirken, bu görevi vermemek suretiyle görevini kötüye kullanmaktadır, yetki gasbında bulunmaktadır."

-"Hükümet kurmaya hazırız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümet kurma görevini CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na vermeyerek milli iradeyi çiğnediğini ileri süren Gök, "CHP'ye verilen milyonlarca oy milli irade değil midir? İşine geldiği her fırsatta kendini mağdur göstererek, 'milli irade' diyen ey Cumhurbaşkanı, CHP'ye verilen milyonlarca oy milli iradeyi temsil etmiyor mu? Sen bunu niçin görmezden geliyorsun. Bu Cumhurbaşkanı artık Türkiye'nin taşıyabileceği bir cumhurbaşkanı olmaktan çıkmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na yönelik "zat" ifadesini kullandığını söyleyen Gök, bu yaklaşımıyla demokrasi kültüründen, nezaketten ve siyasi ahlaktan nasibini almadığını ortaya koyduğunu öne sürdü.

Cumhurbaşkanının görevi vereceği kişinin bu işi yapıp yapmayacağına ilişkin takdir hakkı bulunmadığını savunan Gök, CHP olarak başından bu yana hükümet kurmaya hazır olduklarını söylediklerini hatırlattı.

-"Sayın Davutoğlu, senin bunları söylemeye yetkin yok ki"

Terör olayları ve ekonomide gelinen nokta dikkate alındığında, Türkiye'nin uzun süreli bir hükümet çıkarmaya ihtiyaç duyduğunu ve bunun da mümkün olduğunu belirten Gök, şunları kaydetti:

"Bugün artık hükümet kurulamaması nedeniyle akan kanın sorumlusu, Türkiye'deki ekonominin kötü gidişatının baş sorumlusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildir.

Cumhurbaşkanı bir başka telden çalıyor, Sayın Ahmet Davutoğlu bir başka telden çalıyor. Sayın Davutoğlu, görevi devrettiği halde yetkisi bulunmadığı halde, bir çağrıda bulunuyor; 'Gelin Cumhurbaşkanı seçimleri yenileme kararı almadan biz Meclis'te partiler olarak seçim kararı alalım' diyor. Sayın Davutoğlu, senin bunları söylemeye yetkin yok ki. Siz artık görevi devretmiş bir kişisiniz. Şu anda Sayın Ahmet Davutoğlu'nun siyasi ahlakın, nezaketin, teamüllerin, demokrasinin gereği söylemesi gereken, Sayın Cumhurbaşkanı'na, 'Sayın Kılıçdaroğlu'na görev ver' demesidir. Sayın Davutoğlu buna gücün yetiyor mu senin? Hukuku çiğnenen bir partinin hukukunu savunmak, Cumhurbaşkanına karşı taraf olmak durumundasın."

Hükümet kuruma sürecine ilişkin 45 günlük sürenin dolmadığına işaret eden Gök, bu nedenle Davutoğlu'nun seçime gidilmesiyle ilgili diğer partilere çağrıda bulunamayacağını ifade etti.

-"Ne biliyorsun hükümet kurup kurmayacağımızı?"

Davutoğlu'nun dünkü çağrısında Meclis'ten seçim kararı alınmasından bahsettiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise bugünkü açıklamalarında yeni bir seçimi dile getirdiğini aktaran Gök, "Bugün ağabeyinden cevabı yiyor. Ağabeyi bugün yaptığı açıklama ile 'Erken seçime gidiyoruz. Zatı niye Beştepe'ye davet edeyim' diyor. Ne biliyorsun hükümet kurup kurmayacağımızı?" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü açıklamaları ile aslında Davutoğlu'nun partilere çağrıyı içeren sözlerine cevap verdiğini ileri süren Gök, "Biri bir yerden çalıyor, diğeri bir yerden oynuyor. Şu rezalete bakın, memleketin geldiği hale bakın" dedi.

Ülkenin her gün terör olayları ile sarsıldığını belirten Gök, şöyle konuştu:

"Umurları değil. Kandan oy devşirmeye çalışıyorlar. Terör almış başını gidiyor. Daha dün Star Grubu'na ve Başkanı Murat Sancak'a yapılan terörün yarattığı izleri farkındalar mı acaba? Nasıl oldu bu iş. Star Medya Grup Başkanı'na yapılan bu saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyoruz, demokrasiye karşı bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Emniyet güçlerinin bu saldırıyı yapanları derhal bulup, gereğini yapmasını istiyoruz.

Terör karşısında boşuna demedik gelin bütün partiler bir arada olalım diye. Meclis'te bunun için önerge verdik. Ne yazık ki AKP'nin bilindik tavrı öne çıktı ve terör karşısında bir araya gelmemizi engelledi. AKP'yi de aşan bir iradeyle Cumhurbaşkanı iradesiyle Meclis'te teröre karşı dört parti birleşemedi. Bunun ağır sorumluluğu vardır, Cumhurbaşkanı'nın, AKP'nin üzerinde."

-"Anlaşılıyor ki sarayla YSK arasında bir köprü kurulmuş"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim tarihine ilişkin sözlerini de değerlendiren Gök, "Diyor ki '1 Kasım'da seçime gideceğiz'. Cumhurbaşkanı ne zamandan beri Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), bir yüksek yargı organının yetkilerini kullanmaya başladın? Seçim tarihini YSK, seçimlerin yenilenmesi kararından sonra belirleyebilir. YSK bir tartışmayı başlattı, hiç gereği yokken. Daha hükümet kurma çalışmalarına devam edecek süre varken, YSK kendisine şu anda vazife olmayan bir anlayışı ortaya koydu ama anlaşılıyor ki sarayla YSK arasında bir köprü kurulmuş" diye konuştu.

Gök, YSK'nın partilere gönderdiği yazıda çeşitli tarihlerden bahsettiğine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise 1 Kasım tarihini dile getirdiğine dikkate çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Cumhurbaşkanı sen yargının yerine mi geçtin? YSK'nin yerine mi geçtin. Yine bir yetki gasbı. Kimsin sen? Kanunlarımız YSK'ye yetki vermiş, Cumhurbaşkanı o yetkiyi kullanıyor.

13 yıldır ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı yönetmiştir. Bütün siyasal sorumluluk Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AKP iktidarının üzerindedir. Bundan kurtulacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. AKP'nin sokağa çıkacak hali kalmamış. Terörü bunlar yarattılar. Siyasal sorumluluk, ağır vebal, akan kanın her damlasından Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı sorumludur. Türkiye'de 2002 yılında terör durmuştu, AKP'nin iktidara gelmesinden sonra terörün boyutlarını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz."

-"Sayın Fikri Sağlar'ın bugün verdiği önergeler kendi şahsi başvurularıdır"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gök, partisinin Mersin Milletvekili Fikri Sağlar'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlık dönemi ile dört eski bakan Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler hakkında meclis soruşturma önergesi hazırladığına ilişkin haberlerle ilgili soru üzerine şunları söyledi:

"CHP hukukçularıyla ve siyasal karar mekanizmalarıyla bütün alanlarda her türlü incelemesini yapmıştır. Sayın Fikri Sağlar'ın bugün verdiği önergeler kendi şahsi başvurularıdır. Başka arkadaşlarımızın da vermiş olduğu pek çok önergeler yetkili kurullarımızda hukuka uygunluğu ve olabilirliği açısından ayrıca değerlendirilir ve işleme konulur."