Emir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifi ile aşının zorunlu olmasının hedeflendiğini belirtti.
Bazı ailelerin aşılamaya karşı olduğunu kaydeden Emir, bu nedenle başta kızamık olmak üzere aşı ile önlenebilir birçok hastalığın yaygınlaşmaya başladığına işaret etti.
Emir, "Aşının zorunlu olmasına ilişkin kanun teklifinde, genişletilmiş bağışıklık programınca yapılması gereken aşıların, velinin iznine tabi olmaksızın yapılması gerektiğine dönüktür. Yani, Sağlık Bakanlığı aşılama programına bir aşıyı aldıysa, o konuda yeterli bilimsel çalışma yapılmışsa, çocuklarımıza o aşı yapılmalıdır. Bu, anne babanın inisiyatifine terk edilmemelidir." diye konuştu.
Anayasa gereğince, çocuğun ve kamunun yüksek yararının, yasal vasilerin tasarrufundan daha önemli olduğuna değinerek, şarbon vakalarını da anımsatan Emir, ilgili bakanlıkların üstüne düşen görevleri yapması, denetim mekanizmalarını çalıştırması ve vakalarının görüldüğü yerlerin karantinaya alınması gerektiğini vurguladı.
Murat Emir, tasarruf için kamuya ait araçların envanterlerinin çıkarılacağı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, kamunun savurgan olduğunu, tasarrufları göstermelik olarak değerlendirdiğini ifade etti.
Enflasyon rakamlarına ilişkin soru üzerine Emir, "Krizin faturası halka enflasyon yoluyla çıkarılacaktır. Kriz çıkarken kimler zenginleştiyse bedeli de onlar ödemelidir." dedi.
Emir, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "İstanbul, Ankara ve İzmir'in şer ittifakının eline geçmesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tartışmaya açabilir." şeklindeki sözlerine ilişkin soruya da "Bu bölücülüktür. " karşılığını verdi.