Fransa Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan toplantıya 60'ı bakan düzeyinde 76 ülkenin temsilcisi katıldı. Türkiye'yi Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin temsil ettiği programın açılış konuşmasını Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ve COP20'ye evsahipliği yapan Peru'nun Çevre Bakanı Manuel Pulgar Vidal yaptı.
COP21 konferansında somut bir karara varmanın önemine vurgu yapan Fabius, bakanlar toplantısının bu sonuca katkı sağlayacağını dile getirdi.
Fabius, konferansta, küresel ısınmanın 2 dereceyle sınırlandırılması hedefine vurgu yaparak bu bağlamda 4 farklı çalışma grubunun çaba harcayacağını ifade etti.
Peru Çevre Bakanı Vidal ise taslak anlaşma metni üzerinde tüm tarafların mutabık olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dahil 100'den fazla liderin 30 Kasım-11 Aralık arasında gerçekleştirilecek COP21 konferasına katılması bekleniyor.
- COP21
Fransa'nın başkenti Paris'te 196 ülkenin temsilcileri, sera etkisine neden olan gazların azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadele amaçlı küresel zirvede bir araya gelecek.
Halihazırda imzalanan sera gazı emisyonlarına ilişkin anlaşmaların 2020'de sona erecek olması dolayısıyla Paris'te en az 10 yıl geçerli olacak yeni taahhütlere girilmesi bekleniyor.
İklim değişikliğiyle mücadelede 20 yılı aşkındır devam eden görüşmelerin sonuncusu 2009'da Kopenhag'da yapılmıştı. "Kopenhag Konferansı" ismiyle bilinen görüşmelerde dünyanın en gelişmiş ülkeleri ilk kez sera gazı emisyonunu kısıtlamaya yönelik ortak bir anlaşmaya imza atmıştı.
Paris'teki anlaşmada ortaya çıkabilecek temel sorun ise mali destek. Zengin ülkelerin, yoksul ülkelerin sera gazı salınımını azaltmak için ihtiyaç duyduğu teknolojinin sağlanması konusunda belli taahhütlerde bulunması gerekiyor.
Zengin ülkeler Kopenhag'da, bu çerçevede kullanılan yeşil teknolojinin fakir ülkelerde kullanılması için 30 milyar dolar mali destek vereceklerini duyurmuştu. Ancak Paris'te yapılacak zirvede 2020'den sonra da bu desteklerin devam edip etmeyeceğinin netleşmesi gerekiyor. Zira verilen taahhütlerin hepsi 2020'de sona erecek.
Mali desteğin tam olarak nereden sağlanması gerektiği de öne çıkan sorunlar arasında. Kimileri zengin ülkelerin kamu gelirlerinin mali destek için yeterli olduğunu düşünse de kimileri, hükümetlerin bu yükün altından kalkamayacağını ve özel sektörden destek alınması gerektiğini öne sürüyor.