Cumhurbaşkanı Erdoğan, soydaşlara hitap etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gümülcine temasları kapsamında Soydaşlarla Buluşma Etkinliği'ne katıldı

Oluşturma Tarihi: 2017-12-08 18:04:46

Güncelleme Tarihi: 2017-12-08 18:04:46

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gümülcine temasları kapsamında Soydaşlarla Buluşma Etkinliği'ne katıldı.

Erdoğan, "Lozan Antlaşması, her iki ülkede yaşayan azınlıkları ülkemize ve Yunanistan'a emanet etmiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gümülcine'deki resmi temasları kapsamında Soydaşlarla Buluşma Etkinliği'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Chris Eve Otel'de düzenlenen etkinlikte konuşma yaptı. Gümilcine'deki vatandaşlarla muhabbetin aradan geçen 65 yıla rağmen aynı olduğunun altını çizen Erdoğan, "Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Aramızdaki bu muhabbeti ne zaman ne de mesafeler etkileyebilir" diye konuştu.

"Başbakanlığım döneminden bu yana Yunanistan ile ilişkilerimizi geliştirmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer almıştır" ifadelerini kullanan Erdoğan, "2010'da iki ülke arasında yüksek düzeyli iş birliği konseyini kurduk. Tüm bu gelişmeler bizim kararlı adımlarımızın sonunda mümkün olabildi. Yunanistan ile her alanda üst düzey diyaloğumuzun gelişmesine özel önem veriyoruz" diye konuştu.

Atina'da Yunan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos ve Başbakan Aleksis Çipras ile görüşmeler gerçekleştirdiğinin altını çizen Erdoğan, "Bu görüşmelerde ikili ilişkilerin geliştirilmesinin yanında sizin sorunlarınızı da gündemde tutum. Sizlerin Lozan Anlaşması Avrupa Birliği Müktesabatı ve evrensel insan hakları anlayışına uygun olarak her türlü imkandan yararlanmanızı istiyoruz. Bu çerçevede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarının uygulanmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

"AZINLIKLARI ZENGİNLİK VE BEREKET KAYNAĞI HALİNE DÖNÜŞTÜRMEK HER İKİ ÜLKEYİ DE GÜÇLÜ KILACAKTIR"

Yunanistan ile ikili ilişkilerin gelişmesinin azınlık sorunun çözümünü de kolaylaştıracağını belirten Erdoğan, "Bu sorunların çözümü ise Türkiye ile Yunanistan'ı birbirine daha çok yakınlaştıracaktır. Ülkemizde ve Yunanistan'da tüm yaşayan azınlıkları zenginlik ve bereket kaynağı haline dönüştürmek her iki ülkeyi de güçlü kılacaktır. Özellikle bu düşünceye Rum kökenli vatandaşlarımızın taleplerini onlarla diyalog içerisinde karşılamak için çok önemli adımlar attık. Tüm vatandaşlarımız gibi Rum kökenli vatandaşlarımızın da hayat kalitelerini arttırmak için çalışmayı sürdürüyoruz. Benzer yaklaşımları Yunanistan'dan beklemenin de hakkımız olduğuna inanıyoruz. İyi birer Yunanistan vatandaşı olarak sizler, birilikte bu ülkede çalışıyor ve ter döküyorsunuz. Bunun karşılığında da Lozan'daki hükümlere ve Avrupa Birliği standartlarına uygun davranış beklemek hakkınızdır. Sizlerin Türkçeyi, Yunancayı ve hatta uluslararası geçerliği olan bir başka dili çok iyi konuşan inanç ve kimliğini koruyan bireyler olmanız ülkeniz Yunanistan için de bir kazançtır. Bunun için sizlerden eğitim öğretim meselesine çok önem vermenizi diliyoruz" şeklinde konuştu.

"LOZAN'DA SEÇİLMİŞ MÜFTÜNÜN YERİ VAR"

Yunanistan'daki önemli sorunlardan birinin buradaki baş müftülük sorunu olduğunu söyleyen Erdoğan, "Burada atanmış müftü ile işi götürmek isteme anlayışı var. Bunun Lozan'da yeri yok tam aksine seçilmiş müftünün yeri var. Biz seçilmiş din adamını kendi ülkemizde uyguluyoruz. Örneğin, Patrik bizim tarafımızdan atanarak görev yapan bir insan değildir. Sen Sinod Meclisi tarafından seçilen bir insandır. Şu anda Sen Sinod Meclisinin üye sayısı 17'ye yükselmiştir. Seçme hakkı 17 kişilik Sen Sinod Meclisinindir. Burada niçin bizim baş müftümüzü, bizim din görevlilerimizi seçmesin? Niçin burada atama kararlığını gösteriyorsunuz? Bu yanlış bir şey. Bunun Lozan'da yeri yok" dedi.

"LOZAN SADECE TÜRKİYE İLE YUNANİSTAN ARASINDAKİ BİR ANTLAŞMA DEĞİL"

Lozan'ın sadece Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir antlaşma olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Lozan'da 11 ülke taraf vardır. Japonya, Bulgaristan, Fransa, İngiltere 11 ülke var. 11 ülke Lozan görüşmelerine katıldı. Bizim söylediğimiz neydi, 94 yıl geçti. 94 yıl aradan sonra burada bir güncelleme gerekebilirdi. Olaya illa adalar meselesi veya kara meselesi diye bakmanın anlamı yok ki. Baş müftülük, eğitim öğretim sıkıntısı en önemli meselelerden bir tanesi. Ama bizim ülkemizde böyle bir sıkıntımız yok. Patrik yurt dışına çıkmak istese Rum-Eyüp Kaymakamlığının iznine tabidir. Biz bunu uygulamıyoruz. Niye bir patriklik makamı var. Ama burada bazı şeyleri yaşıyoruz bunların olmaması lazım. Birçok şeyler var ki bunlar tarih oldu biz şimdi geleceğe bakalım. Şüpheyle birbirimize bakmamızın anlamı yok" şeklinde konuştu.

"YUNANİSTAN DEVLETİ BENİM SOYDAŞLARIMDAN ASİMİLE OLMASINI İSTEMEMELİ"

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Orada Pomak da Roman da var. Bana göre bizim ortak paydamız İslam'dır. Dolayısıyla Türk'üyle Roman'ıyla Pomak'ıyla biz biriz beraberiz. Bizim bir Rabia'mız var. Bu Rabia'da ne var, 1 tek millet, 2 tek bayrak, 3 tek vatan, 4 tek devlet var. Tek millette ne var, Türkiye'deki hangi etnik unsurlar varsa bunların hepsi o tek millet kavramının içindedir. Aynı şey Yunanistan için de geçerlidir. 2 tek bayrak, aynı şey burada da geçerli Yunanistan'ın tek bayrağı var. Birileri Yunanistan bayrağının dışında bir bayrak çıkarmak istiyorsa bu 17 Kasım'cıların olabilir orada sıkıntı olur. Bizim soydaşlar olarak ayrı Türk bayrağımız var. O ayrı konu. Burada asimilasyon değil entegrasyon noktasında Yunanistan bayrağını bir kenara koymamız mümkün değil. 3 tek vatan, 780 bin kilometrekareyle biz ülkemizde tek vatanız. Aynı şey Yunanistan içinde geçerli. 4 tek devlet bu devlette burada benim 150 bine yakın soydaşım Yunanistan Cumhuriyeti Devleti altında yaşıyor. Bizim isteğimiz şudur, Yunanistan Devleti benim soydaşlarımdan asimile olmasını istememeli. Entegrasyon ayrı bir konu. Ama asimile olmasını istememeli."

Gümürcineli bir şairin şirini okuyan Erdoğan, "Gümülcine'de her şey buğday. Bu ara buğday çok önemli bir yer almaya başladı. Semih Kaplanoğlu'nun buğday filmini hepiniz seyredersiniz. Gülleri buğday kokan Batı Trakya topraklarını bereketlendirmek gerekiyor. Bunun için hayata geçirilebilecek pek çok proje mutlaka vardır. AB üyesisiniz. AB sağladığı imkanlarından en ileri düzeyde yararlanmaya çalışmalısınız. Yunanistan ekonomisinin güçlenmesi sizlerinde güçlenmesi demektir. Burada üretim ticaret istihdam konularında elde edeceğiniz başarılar bizleri gururlandıracaktır" ifadelerini kullandı.

"LOZAN ANTLAŞMASI, HER İKİ ÜLKEDE YAŞAYAN AZINLIKLARI ÜLKEMİZE VE YUNANİSTAN'A EMANET ETMİŞTİR"

Siyasi, ekonomik, sosyal çalkantıların bölgemizin bir gerçeği olduğunu söyleyen Erdoğan, "Her şey gelip geçtiğinde geride sadece gönül bağlarımız, inancımız, dilimiz, kültürümüz kalır bunlara sıkı sahip çıkarsak daha nice sarsıntıyı fırtınayı atlatır geleceğe güvenle bakarız. Şartlar ne olursa olsun benim isteğim şudur. Birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma içinde olmanız birbirinize kenetlenmemizdir. Lozan Antlaşması, her iki ülkede yaşayan azınlıkları ülkemize ve Yunanistan'a emanet etmiştir. Biz sorumluluklarımızın farkındayız. Yunanistan'ın da farkında olduğunu düşünüyoruz" dedi.