Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, THY yurt dışı temsilcilerini kabulünde yaptığı konuşmada, şirketlerin dünya markası olmak için önce kendi ülkelerinde rüştlerini ispat etmiş olmaları gerektiğini söyledi.
THY'nin ülkenin en ücra köşelerine kadar uzanan uçuş hatları ve hizmet kalitesiyle milletin gönlüne girmeyi başardığını ifade eden Erdoğan, aynı başarının dünya çapında tezahür ettiğini görmekten gurur duyduklarını belirtti.
Erdoğan, dünyanın neresine giderlerse gitsinler konuştukları tüm yabancıların THY'den övgüyle bahsettiklerini, özellikle içerideki tüm hostes hizmetlerinden tutun ikramlara varıncaya kadar hepsinden iftiharla söz edildiğini dile getirdi.
- "Rekabet devam ediyorsa orada kalite vardır"
THY'nin daha da iyi olacağınına inandığını vurgulayan Erdoğan, "Son 10-15 yılda dünya havayolu taşımacılığında hizmet standartlarının yükselmesinde THY'nin büyük katkısı vardır. Rekabet kaliteyi getirir. Rekabet bir yerde çökmüşse orada artık kaliteyi bulamazsınız. Rekabet devam ediyorsa orada kalite vardır. Yer personelinden uçuş personeline, yemeklerinden dijital donanımına kadar her konuda çığır açan bir anlayışla gerçekleştirilen bu atılımlar şirketimizi bugünkü durumuna getirmiştir. Artık ister ülkemizde ister dünyada havayolu taşımacılığında standartları görmek isteyen herkes gelip nereye bakacak? THY'ye bakacak. Bu duruma geldik." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin diğer alanlarda gösterdiği atılımın da elbette önemli olduğunu ancak Türkiye'nin küresel düzeyde görünürlüğü en yüksek değerinin THY olduğunu ifade etti.
Her gün dünyanın yüzlerce farklı noktasına Türkiye'nin bayrağını taşıyan THY'nin yaptığı tanıtımın bedelini parayla ölçmenin mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, diğer hizmetlerin yanı sıra ülkenin tanıtımına yaptığı katkı nedeniyle THY'ye ve tüm mensuplarına teşekkür etti.
- Ticari misyon yanında diplomasi, kültür...
THY'nin yurt dışı bürolarında görev yapanların şirketleriyle birlikte Türkiye'yi de temsil ettiklerine işaret eden Erdoğan, "Ülkemizin diplomatik temsilcilik sayından çok daha yaygın bir ağa sahip milli havayolu şirketimizin başarısı ülkemizin hanesine yazıldığı gibi başarısızlıkları, hataları da bize yazılıyor. Bunun için sizlerin ticari misyonunuz yanında diplomasi, kültür, tarih alanlarında da sorumluluklarınızın bilincinde olmanız, gerekli birikimi edinmeniz şart. Her birinizin bu görevi layıkıyla yerine getirebilecek ufka ve dirayete sahip olduğunuzu doğrusu gözlerinizden okuyabiliyorum." dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin TİKA, Yurt dışı Türkler ve Akraba Topluluklar, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Kızılay, AFAD ve sivil toplum kuruluşlarıyla yurt dışında oluşturduğu o büyük fotoğrafın en önemli unsurlarında birinin de THY olduğunu söyledi.
- "Savunma sanayimiz için adeta bir okul vazifesi görmekte"
Cumhurbaşkanı ve hükümet olarak daima THY'nin yanında olduklarının bilinmesini isteyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"THY, aynı zamanda ülkemizin yüksek teknolojiye dayalı sanayisinin gelişmesinde de büyük rol oynamaktadır. Eğer bugün ülkemizde dünya çapında başarılara imza attığımız bir havacılık sanayisi varsa bunu önemli ölçüde THY'ye borçluyuz. Şu an en önemli savunma sanayisi kuruluşlarının yöneticilerinin ve kritik personelinin ciddi bir bölümü THY'nin teknik bölümünde yetişmiş, bilgi ve deneyim sahibi olmuş kişilerdir. Bir başka ifadeyle Türk Hava Yolları havacılık ve savunma sanayimiz için adeta bir okul vazifesi görmektedir. Pilot yetiştirme programıyla geçmişte hava kuvvetlerimizden beslenen şirketimizin artık orayı da besleyecek bir konuma geleceğine inanıyorum."
Erdoğan konuşmasında, THY'nin geçen yıl yayınlanan reklam filminde kullanılan, "Hadi gel, ışıyan sabahlarınla, şefkatli kanatlarınla. Özledim seni, hadi, koş gel, için açılsın. Güneşim, yüzüne dokunsun. Sen gel, ben beklerim, hatır koymam. Unutamazsın ki hatıralarımızı. İçinde varsa bir ateş, daha keskinleşir hasret. Ellerim öyle hünerlidir ki ne zaman bırakır ne mekan. Hadi gel, yollarım açık, kapılarım açık, kollarım açık. Aynı göğün altında değil miyiz ne de olsa. Ya da aynı yerin üstünde. Gel, sen geleceksin ya, bak içim içime sığmaz oldu. Ben senin memleketinim, ben senin sıcacık yüreğinim. Hadi, uç da gel. Memleketin her yeri şimdi ne güzeldir. İnsanın gidesi gelir." sözlerine de yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de ve dünyanın her yerinde insanları gidecekleri yerlere götüren THY'nin tüm mensuplarını tebrik etti.
- "15 Temmuz'da rüştünüzü ispat ettiniz"
Yurt dışı temsilciliklerinde görev yapan THY çalışanlarını da ayrıca kutlayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sizlerden sadece THY'nin değil, ülkemizin ve milletimizin beklentilerinin de büyük olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. THY, ülkemizin en köklü şirketlerinden biri ama yönetim kurulu başkanından temsilcilerine kadar oldukça genç bir ekip tarafından yönetildiğini biliyor ve görüyorum. Bu ayrı bir başarı. Bazıları 'Çoluk çocuğa mı bırakıyorsun?' diyor ya. Bir defa mesele yaşta değil baştadır. Bunu bilmeleri lazım. Biz hayatımızın her döneminde gençlerimize güvendik. Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısı ve 15 Temmuz darbe girişiminde saatler içinde faaliyetlerini yeniden yürütebilir hale gelerek, şirket ve yönetim olarak sizler rüştünüzü ispat ettiniz. Son yıllarda aldığınız uluslararası ödüller de bu gerçeği zaten teyit ediyor. THY gibi bir dünya markasını da gençlerimize emanet etmekten dolayı en küçük bir pişmanlığımız, endişemiz yoktur. Bu pırıl pırıl ekibin bizi mahcup etmeyeceğine inanıyorum."
- Notlar
Erdoğan'ın kabulüne Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı ve THY'nin yurt dışı temsilcileri ile çok sayıda şirket çalışanı katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, üzerinde Arapça alfabesinin ilk harfi "Elif" bulunan tablo Aycı tarafından takdim edildi. Erdoğan, daha sonra salonda bulunan THY çalışanlarıyla aile fotoğrafı çektirdi.
(Bitti)