Kalın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantıda, yaklaşmakta olan mahalli seçimler çerçevesinde iki hususun açıklığa kavuşturulmasını gündeme getirdiğini aktaran İbrahim Kalın, "Seçim güvenliği ile ilgili herhangi bir tereddüde, boşluğa mahal vermeyecek şekilde gerekli tüm tedbirlerin alınması, bununla ilgili İçişleri Bakanlığımız başta olmak üzere çalışmalarını yoğunlaştırarak devam edecekler. İkincisi de ekonomik istikrar ve güven ortamını teminat altına alan adımların bundan sonra da atılmaya devam edileceği konusu." diye konuştu.
Son dönemde ekonomi birimlerinin aldığı kararlar çerçevesinde güven ve istikrarın güçlü bir şekilde yeniden kazanıldığını vurgulayan Kalın, "Piyasalarda belli bir sakinleşmenin ve olumlu manada bir hareketliliğin başladığını görüyoruz." ifadesini kullandı.
"Türk ekonomisi çöküyor, uçuruma doğru gidiyor" şeklindeki spekülatif haberlerin bir karşılığının olmadığının bu şekilde teyit edildiğini ifade eden İbrahim Kalın, 2018'i kapatıp 2019'u karşılarken aynı kararlılıkla ekonomi politikalarını sürdürmeye devam edeceklerini açıkladı.
- "Bunlara tepkisiz kalmamız söz konusu olamaz"
Doğu Akdeniz'de "Uluslarası hukuktan kaynaklanan haklarımızı ihlal eden fiili durumların yaratılmasına bugüne kadar müsade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz" diyen Kalın, şunları kaydetti:
"Bunu ilgili bütün taraflara buradan bir kez daha duyurmak isteriz. Bizim amacımız, Doğu Akdeniz'i bir barış gölü, barış denizi haline getirmek. Oradan çıkan, çıkacak olan doğal kaynakları hem kuzey, hem güney Kıbrıslıların, ayrıca bu bölgeye komşu olan ülkelerin Mısır'dan Lübnan'a, Türkiye'ye kadar adil bir şekilde paylaşımının sağlanması ve bu kaynakların bir çatışma, gerilim unsuru değil, tam tersine bir paylaşım ve zenginlik unsuru haline gelmesini sağlamaktır. Bizim perspektifimiz Doğu Akdeniz'de bu tür gerilimlerin yaşanmamasıdır. Fakat bizim hukukumuzu ihlal eden, fiili durum yaratmayı amaçlayan adımlar atıldığı zaman da elbette bunlara tepkisiz kalmamız söz konusu olamaz."
Türkiye'nin doğal gaz, petrol arama çalışmaları, sondaj çalışmalarına devam edeceğinin altını çizen İbrahim Kalın, Kıbrıs Türk'ünün hak ve hukukunu her platformda savunmaya edeceklerini yineledi.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik ifadelerini hatırlatan Kalın, "Kendi ülkesinde yolsuzluk suçlamalarıyla bunalmış olan İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Cumhurbaşkanımıza saldırması, Türk Silahlı Kuvvetlerine dil uzatmaya kalkması belki anlaşılır bir durumdur. Dikkati dağıtmak, gündemi başka yöne çekmek, kendi iç sıkıntılarından ve belalardan kurtulmak için böyle bir yola başvurmak belki onun için bir geçici yol olabilir." şeklinde konuştu.
- "Netanyahu'nun gizli bir PKK sempatizanlığı mı var?"
Netanyahu'nun başbakanlığı döneminde 3 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini, bunların 700'den fazlasını çocuklar ve kadınların oluşturduğuna işaret eden İbrahim Kalın, şöyle devam etti:
"Öncelikle Netanyahu bunun hesabını vermelidir. Netanyahu'nun gizli bir PKK sempatizanlığı mı var? Ne zaman Türkiye terör örgütlerine karşı bir operasyon yapsa Suriye'de, Irak'ta, ses bir bakıyorsun İsrail'den, İsrail Başbakanının ofisinden geliyor. Onları rahatsız eden, bu terör eylemlerine karşı bizim yaptığımız meşru müdafaa harekatları mıdır? Acaba PKK terör örgütüyle İsrail hükümetinin, Başbakanının başka gizli bir takım ilişkileri mi vardır? Bunların aydınlatılması için bu soruların onlara sorulması gerekir. Türkiye terörle mücadelede en kararlı bir şekilde mücadelesini sürdürecektir. Bunun için ne İsrail'den, ne bir başka ülkeden zaten izin alması, onay alması diye bir şey söz konusu değil."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili Netanyahu'nun kullandığı ifadelere ilişkin olarak Kalın, "Modern siyasi tarihe geçmiş bir lider olarak Cumhurbaşkanımızın adalet konusunda, mazlumlara sahip çıkma konusunda, mağdurların yardımına koşma konusundaki sicili hamdolsun ortadadır. Bunu, dünyada yüz milyonlarca insan takdirle izlemektedir. Dünyanın neresinde olursa olsun Afrikasından Latin Amerikasına, mağdur, mazlum bir insan başını kaldırdığında Türkiye'ye bakmakta, Türkiye de liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'a bakmaktadır. Acaba kaç kişi İsrail siyasetinde bir makama mazhar olabilir, Netanyahu böyle bir şeyi acaba hayal bile edebilir mi? Öncelikle bunları kendilerine sorması gerekiyor." yorumunu yaptı.
İsrail'deki erken seçim kararını da anımsatan İbrahim Kalın, "İsrail halkının takdiridir tabii ki göreceğiz bu seçim sürecinin nasıl şekilleneceğini ama Türkiye Cumhuriyeti olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak alnımız ak bir şekilde biz terörün her türüne karşı mücadeleyi bundan sonra da kararlı bir şekilde yürüteceğimizi ifade etmek isterim." şeklinde konuştu.
(Sürecek)