Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı
Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı

Oluşturma Tarihi: 2015-11-26 16:53:02

Güncelleme Tarihi: 2015-11-26 16:53:02

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'ye güya DAİŞ'le mücadele adı altında askeri güç taşıyan ama bugüne kadar neredeyse hiçbir zarar vermeden sadece rejime karşı mücadele eden ılımlı grupları hedef alanların gayesi ortadadır" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "Muhtarlar Toplantısı"nda Trabzon, Tokat, Samsun, Mersin, Erzurum, Malatya, İzmir, Gaziantep, Edirne ve Diyarbakır'dan gelen muhtarlara hitap etti.

Muhtarlar toplantısında yapılan değerlendirmelerin 81 vilayet, 78 milyon vatandaşla birlikte dünya tarafından da dikkatle takip edildiğini ifade eden Erdoğan, gündemde, yeni boyutlar kazanarak derinleşen Suriye krizinin olduğunu belirtti.

"Suriye konusu tıpkı Irak, Mısır, Libya gibi, tıpkı Balkanlar gibi, Kırım gibi Kafkasya gibi bizim asli meselemizdir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim bu coğrafyaya bakışımız asla diğer ülkeler gibi olamaz. Diğer ülkelerin bu bölgelere ve orada yaşayan insanlara bakış açısı günün şartlarına, kendi çıkarlarına, konjonktüre göre değişebilir. Biz tarihle, kültürle, inançla, kardeşlik hukukuyla velhasıl ortak bir kaderle bağlı olduğumuz bu büyük coğrafyadaki her meseleye kendi meselemiz olarak bakmak mecburiyetindeyiz. Bu bakımdan Suriye meselesine diğer ülkelerin yaklaşımı ile bizim yaklaşımımız arasında çok derin farklar vardır. Biz Suriye'ye bakınca sadece Türkmeni'yle, Arabı'yla, Kürtü'yle, Sünnisi'yle, Alevisi'yle, diğer tüm toplum kesimleriyle binlerce yıldır birlikte yaşadığımız, 100 yıldır sınırlarımız ayrı olsa da gönüllerimiz bir olan insanları görüyoruz."

- "Bizim için oralar bin yıllık hatıralarımızın bulunduğu ayrılmaz bir parçamızdır"

Suriye'ye atılan her bombanın yol açtığı tahribatı ve yıkımı kendi yüreklerinde hissettiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle dedi:

"Orada ölen her masum çocuğun, kadının, erkeğin acısını kendi kalbimizde hissediyoruz. İnsanlığın ve medeniyetimizin en kadim izlerinin yer aldığı bu coğrafyada yok edilen her eserle birlikte hafızamızdan bir kare siliniyor. Daha önce Bosna'da, Karabağ'da yaşananlar için ne hissediyorsak bugün de Suriye için aynısını hissediyoruz. Biz coğrafyamızdaki hiçbir konuya, hiçbir probleme ve hiçbir kesime karşı gözümüzü, gönlümüzü kapatamayız. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi başkaları için bataklık olabilir ama bizim için oralar bin yıllık hatıralarımızın bulunduğu ayrılmaz bir parçamızdır. Kafkasya, Balkanlar, Orta Asya, Fergana Vadisi gibi yerler başkaları için sorunlu bölgeler olabilir, oralar bizim için kadim tarihimizin ve medeniyetimizin en değerli unsurlarıdır. Buraları birileri için bataklık, kriz bölgesi yahut çatışma alanı haline getiren, bugün bütün insanlığın maruz kaldığı küresel adaletsizliktir bunu böyle görmemiz lazım. Güç mücadelesi için insan hayatını ayaklar altına alınmasıdır bu mesele. İşte biz bu yüzden 'dünya beşten büyüktür' diyoruz."

- "Kökünden ve değerlerinden kopmuş mankurtlar"

"Milletimizin ve coğrafyamızın işte bu köklü geçmişini bilmeyenler, bizim Suriye başta olmak üzere bölgemizdeki sorunlara yönelik samimiyetimizi de anlayamayabilirler" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"Nitekim anlamıyorlar, bakıyorsun önünde profesör yazıyor ama bu inceliği anlamıyor, buradaki hassasiyeti anlamıyor ve çıkıp oradan işte 'Ortadoğu'daki yürütülen politikalarda Türkiye'nin durumu' diyor. Bunların işi bu değil, anlamıyorlar. Bunlar damdan düşen değil, bunlar sadece ideolojik bir kafa yapısıyla, mantığıyla olaylara bakanlar. Nerede bu ülkenin çıkarı var, nerede bu milletin çıkarı var bunun hesabını bunlar yapmazlar. Onlar sadece 'bizim siyasi partimizin menfaati nedir' bunun hesabını yaparlar. Biz millet için bakıyoruz, biz ülkemiz için bakıyoruz, kararlarımızı da buna göre veriyoruz. Ülkenin ve milletin mukadderatını ilgilendiren konularda başkaları gibi düşünenler, başkaları gibi tavır alanlar kökünden ve değerlerinden kopmuş mankurtlardır bunu böyle biliriz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütünün eylemleri konusunda da bu güruhun ihanete varan bir tutum içerisinde olduğunu gördüklerini söyledi.

DAİŞ'in bombalı saldırılarında yine aynı güruhun benzer bir tavırlar sahneye çıktığına şahit olunduğuna işaret eden Erdoğan, "Suriye sınırımızda yaşanan son olayda da bu güruh karakterini bir kez daha ortaya koymuştur. Esasen bunların 78 milyon içinde bir avuç azınlık olduğunu biliyoruz. Bunu azınlık hukuku açısından değerlendirmiyorum ama kendilerini çoğunluğun üzerinde tahakküm edebilme garabeti içinde olduklarını ifade etmek istiyorum. Bütün bunlara rağmen üzüntü duyuyoruz. Hamdolsun milletimiz irfanıyla, izanıyla, fehimiyle bunlara daima dersini vermiştir" diye konuştu.

- "Biz sipariş üzere mücadele vermiyoruz"

Erdoğan, kendilerinin milletin verdiği yetki çerçevesinde sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceklerine dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'deki kardeşlerimizin kurtuluş mücadelelerinde yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Biz onlarla soydaşız, bizim onlarla akrabalık bağlarımız var. Biz sipariş üzere mücadele vermiyoruz. Daha önce Afganistan'da oynanan bir senaryonun şimdi farklı bir isimle Irak ve Suriye'de tedavüle sokulduğunu biliyoruz. DAİŞ adı altında hayata geçirilen projenin tüm dünyada Müslümanlara yönelik ayrımcı, ırkçı ve İslamafobik bir kampanyanın aracı haline dönüştürülmeye çalışıldığının farkındayız. Suriye'ye güya DAİŞ'le mücadele adı altında askeri güç taşıyan ama bugüne kadar neredeyse hiçbir zarar vermeden sadece rejime karşı mücadele eden ılımlı grupları hedef alanların gayesi ortadadır" ifadesini kullandı.

- "Ülkemizin DAİŞ'le ilgili tutumu öteden beri nettir"

Konuşmasında DAEŞ meselesinin açıkça ortaya çıkmasını istediğini ve bunu muhtarlarla paylaşmak istediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Böylece bu örgütü bahane ederek bölgeyi dizayn etmenin, bölgeyle ilgili farklı projeleri hayata geçirmenin peşinde olanların asıl yüzlerini hep birlikte görmüş olacağız. Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki DAİŞ denen örgütle Türkiye'den başka ciddi olarak mücadele eden ülke neredeyse yoktur. Türkiye bu örgütü 2005 yılında eski isimleriyle terör örgütü olarak tanımıştır. 2013 yılından itibaren de yeni ismiyle aynı şekilde terör örgütü olarak kabul ettiğimiz bu yapıyla mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürdük, sürdürüyoruz. Dolayısıyla ülkemizin DAİŞ'le ilgili tutumu öteden beri nettir. Burada bir soru işareti yoktur."

(Sürecek)