Darbe girişiminde AKOM'un işgali davasında tahliye yok
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'ni (AKOM) işgal ettikleri iddiasıyla 6'sı tutuklu, 9'u rütbeli 17 askerin yargılandığı davada, tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi- Heyet, sanıkların OYAK hesapları ve mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılması talebini de reddetti

Oluşturma Tarihi: 2017-10-05 13:09:27

Güncelleme Tarihi: 2017-10-05 13:09:27

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'ni (AKOM) işgal ettikleri iddiasıyla 6'sı tutuklu, 9'u rütbeli 17 askerin yargılandığı davada, tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedildi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 5'i tutuklu 8 sanık ile avukatları katıldı. Duruşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ ve katılan Mustafa Ertaş'ın avukatları da hazır bulundu.

Duruşmada söz alan İstanbul Kültür AŞ'nin avukatı, zararlarını belgelediklerini ve davaya katılma talebinde bulunduklarını söyledi.

İETT Genel Müdürlüğü avukatı da şirketin uğradığı zararın tüm İstanbul genelinde meydana gelen olaylar nedeniyle uğranılan zarar olduğunu, bu davaya münhasır bir zarar tespiti yapılmadığını belirtti.

Mahkeme heyeti, katılma talebinde bulunan İETT Genel Müdürlüğü ile İstanbul Kültür AŞ'nin suçtan doğrudan zararları olmadığı anlaşıldığından katılma taleplerini redderek, yazılan talimat yazılarının cevabının dönüşünün beklenmesine karar verdi. Heyet, sanıkların OYAK hesapları ve mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılması istemi ile keşif talebini de reddetti.

Mahkeme, tutuklu sanıklar eski Yarbay Mustafa Kubilay, yüzbaşılar Ramazan Derviş, Levent Aksoy, Mehmet Fatih Güven, Hakan Özhan ve Ramazan Sezer'in "mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların bulunması, suçların katalog suçlardan olması, 15 Temmuz 2016 gecesi FETÖ/PDY terör örgütü tarafından teşebbüs edilen kanlı darbe girişimi nedeniyle işin arz ettiği önem, benzer suçlarla hakkında kamu davası açılan veya soruşturma yapılan çok sayıda sanığın yurt dışına kaçtıklarının bilinmesi nazara alınarak kovuşturmadan kaçma riskinin varolması, atılı eylemlerin niteliği gereği yaşanan bu sureçte adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliye kararı verilmesinin kamu güvenliği açısından benzeri riskler doğurabileceği ve bu aşamada yetersiz kalacak olduğundan" tahliye taleplerinin reddine hükmetti.

Heyet, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 1 Kasım'a erteledi.

- İddianameden

İddianamede, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde AKOM'u işgal ettikleri iddiasıyla 9'u rütbeli, 6'sı tutuklu 17 asker "sanık", olayda yaralanan 7 kişinin de aralarında bulunduğu 17 kişi ise "müşteki" sıfatıyla yer alıyor.

Tüm sanıkların "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 7 yıl altışar aydan 15'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenen iddianamede, ayrıca 4 tutuklu askerin, işgal sırasında 7 kişiyi yaraladıkları gerekçesiyle "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ayrı ayrı 63 yıldan 105'er yıla kadar hapis, 11 sanık askerin ise işgal sırasında "kamu malına zarar verdikleri" iddiasıyla birer yıldan dörder yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmesi talep ediliyor.

Sanık askerlerin bir kamyon, yeterince mühimmat ve etkili silahlar bulundurmak suretiyle AKOM'u ele geçirmek ve buradaki darbe kapsamındaki faaliyetlere yön vermek için 6. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı'ndan hareket ederek AKOM'a intikal eden askeri birlik içerisinde yer aldıkları anlatılan iddianamede, açılan ateş sonucu müştekiler Mustafa Ertaş, Bilal Uzcan, Hacı Demirci, Ramazan Çakır, Eyüp Kalan ve Musa İlhan'ın yaralandığı, atış sıklığı, hedef gözetilmesi gibi hususlar da dikkate alındığında sanıkların öldürmeye teşebbüs ettikleri kanaatine varıldığı aktarılıyor.