Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen davanın duruşmasında sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan eski astsubay Emre Kubatoğlu olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığında Tayin İşlem Şubesinde görev yaptığını anlattı.
Darbe girişiminin yaşandığı gün rutin mesaisini bitirdikten sonra evine gittiğini, saat 20.30 sıralarında evden ayrılıp görev yerine gittiğini ifade eden Kubatoğlu, "Jandarma Genel Komutanlığının nizamiye kapısından girdikten sonra birliğe saldırı olduğunu söyleyen ismini bilmediğim birinin 'Sen hala neden burada duruyorsun, saldırı var. Git silahını al, duvar gerisine mevziye geç' dediğini duydum. Jandarma Komutanlığı binasının alt katında bulunan silah deposuna indim ve silah aldım. Bana belirtilen duvar dibine geçtim ve mevziye konuşlandım." ifadelerini kullandı.
Kubatoğlu, saat 21.30 sıralarında havadan ateş açılmaya başladığını, yaralanmamak için yanından geçen ambulansa bindiğini, ambulansta kalçasından yaralanmış bir kişi gördüğünü, daha sonra ambulanstan inerek karargah binasına geçip sabaha kadar beklediğini iddia etti.
Silahı canlı olan hiçbir hedefe doğrultmadığını ileri süren Kubatoğlu, "Ben o gece 10-15 el havaya ateş ettim, kimseye ateş etmedim. Gerçekleşen darbe teşebbüsünü beni teslim almaya gelen polislerden duydum. Ben o saate kadar silahlı saldırı olduğunu biliyordum. Darbe girişiminde herhangi bir görevim yoktur." dedi.
Savunma yapan tutuksuz sanık er M.T. Y. de darbe girişiminden önce Mamak'taki 28. Mekanize Piyade Tugayı'nda vatani görevini yaptığını, olay günü komutanlarının terör saldırısı olacağını söylediklerini ve zırhlı müdahale aracıyla (ZMA) Jandarma Genel Komutanlığına götürüldüklerini belirtti.
Olay yerine giderken zırhlı araca bir albayın bindiğini, bu kişinin rütbelilere hitaben ''Aracı sivil vatandaşların üzerine sür.'' dediğini aktaran M.T.Y, "Bunun üzerine Kenan uzman sinirlendi ve albayı araçtan indirdi. Biz de 100-200 metre uzağa gittik ve zırhlı aracın içinde beklemeye başladık. Sabaha karşı polisler yanımıza geldi ve teslim olduk." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal'ın, "Bu darbe girişimi hakkında ne düşünüyorsun?" sorusu üzerine tutuksuz sanık M.T.Y, " 28. Mekanize'de vatani görevimi yapmaktaydım. Komutanlarımız bizi araçlara bindirip dışarı çıkardılar. Emir verme yetkim yok, bir çavuş bile bana 'Şunu yap' dese yapardım. Diyarbakır'dan kalkıp vatani görevimi yapmaya gelmiştim ancak vatan haini muamelesi gördüm. Sorumlular cezalandırılsın." ifadelerini kullandı.
- "Halkın üzerine ateş edilecek."
Olay tarihinde Ankara Mamak 28. Mekanize Tugay Komutanlığında er olarak görev yapan tutuksuz sanık M.Y. de 15 Temmuz gecesi nöbetçi subay üsteğmen Kürşat Yaman'ın alarm verildiğini söylemesi üzerine tabur komutanı kurmay yarbay Ertuğrul Terzi'nin emriyle araçlara binip taburun dışına çıktıklarını anlattı.
Tabur çıktıktan kısa bir süre sonra yolda, Ertuğrul Terzi'nin "terör saldırısı olduğunu, teröristlerin polis kıyafeti giydiğini" söylediğini iddia eden M.Y, " O zaman da F16 falan havada uçuyordu. Biz de buna inandık. Bir süre sonra karşımıza halk elinde Türk bayraklarıyla çıkmaya başladı." ifadelerini kullandı.
M.Y, darbe girişiminin yaşandığı gece Jandarma Genel Komutanlığı önündeki olaylara ilişkin şunlar anlattı:
"Jandarma Genel Komutanlığının önüne gelmeden 50 metre önce halk bizi karşıladı. Sırtlarında Türk bayrakları vardı. Bize tepki gösteriyorlardı. Komutanlık binasından çıkan bir rütbeli Ertuğrul Terzi'yle birşeyler konuştu. Ardından tabur komutanı Terzi 'Halkın üzerine ateş edilecek.' dedi. Ardından üsteğmenler Kürşat Yaman ve Bora Polat da bize dönerek 'Kesinlikle sivil halka ne bir ateş edilecek ne bir araçla üzerine gidilecek' dedi. Sabah saatlerine doğru halka ateşe etmek istemeyen askerlere kurmay yarbay Ertuğrul Terzi ateş etmeye başladı. Biz de kaçtık, polise teslim olduk."
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık er F.T de hakkındaki suçlamaları reddederek beraat talebinde bulundu.