Dolar

34,3388

Euro

37,4621

Altın

3.029,52

Bist

8.604,43

Davutoğlu canlı yayında

Davutoğlu canlı yayında

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-12 14:26:08

Davutoğlu canlı yayında
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Tek bir damla kanın dökülmemesi için kendi bedenimizdeki bütün kanı feda edeceğimizi de herkes bilir. Ama böyle bir günde herkes acı yaşarken seviyesi düşük, alçakça bir ifadeyle devleti ve devleti yönetenleri suçlu makamına oturttuğunuzda bir ortak zemin kayması var" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

İstihbari olarak bazı konuları bildiklerini ve tepki de gösterdiklerini belirten Davutoğlu, "Karşılıklı diplomasi oyunu, bir strateji oyunu oynanıyor. DAEŞ, bu kadar gücü nereden aldı. DAEŞ'in liderleri Ebu Gureyb Hapishanesi'nde nasıl yetişti. Bununla herhangi bir ülkeyi kastediyor değilim. Ama nihayet Türkiye dışında öylesine odaklar, öylesine yapılar söz konusu ki biz onların içinde Türkiye demokrasisini ayakta tutacak şekilde güvenliğini teminat altına alıyoruz" dedi.

Davutoğlu, saldırıdan büyük üzüntü duyduğuna dikkati çeken, "Acımız büyük. Bugünlerde bu acıyı yaşamak ve bu acının hakkını vermek lazım. Acı anlamında hepimizin bunu paylaşması lazım ama buradan 'Türkiye'nin zaaf içinde olduğu' gibi bir kanaati yaymak tam da teröristlerin istediği bir şeydir. Ama bir zaaf varsa biz bu zaafın şeyini soruyoruz" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin Davutoğlu, böyle günlerde siyasi liderlerin bir araya gelebilmesinin çok önemli olduğunu dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, olay olduktan hemen sonra başta siyasi parti liderleri ile topluca görüşülmesini istediğini, eğer istemezlerse hepsiyle tek tek konuşmaya karar verdiğini bildirdi.

Güvenlik Zirvesi bittikten sonra saat 17.00'de bu daveti yapmayı planladığını anlatan Davutoğlu, "Ama o sırada Demirtaş'ın bir açıklaması oldu, doğrudan devletin halkı katlettiğini ifade eden... Beni Başbakan olarak eleştirebilir, AK Parti Genel Başkanı olarak eleştirebilir. Ama bir ülkede halkı tahrik edercesine 'Devlet bu cinayetleri işlemiştir' derse biri, kim hangi vasıfla olursa olsun, bunu söylediği zaman mağdur olma özelliğini kaybeder" dedi.

- "Bütün kanımızı feda edeceğimizi herkes bilir"

Kendilerine yönelik ağır ithamların da olduğuna değinen Davutoğlu, "Herkes bizi tanır. Türkiye'de herhangi bir şiddete prim vermeyeceğimizi de herkes bilir. Tek bir damla kanın dökülmemesi için kendi bedenimizdeki bütün kanı feda edeceğimizi de herkes bilir. Ama böyle bir günde herkes acı yaşarken seviyesi düşük, alçakça bir ifadeyle devleti ve devleti yönetenleri suçlu makamına oturttuğunuzda bir ortak zemin kayması var. Görüşsek de onunla görüşmenin bir faydası olmadığına kanaat getirdim. Diğer iki lidere teklifte bulunduk" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin davete 'Hayır" diye karşılık verdiğini anımsatarak, bunun kendi takdiri olduğunu, ancak milletin böyle bir günde masa etrafına gelmeyi reddedenlerin ya da o masa etrafındakileri katil olmakla suçlayanların değerlendirmesini yapacağını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bu teklifi kabul ettiğini ve samimi bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Davutoğlu, diyaloğa açık bir tavır sergilediği için Kılıçdaroğlu'nun tutumunu takdir ettiğini dile getirdi.

Ancak iki hususta sükutu hayal yaşadığını belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Birincisi, belli bir mahremiyet içinde paylaştığımız konular ki daha kamuoyuyla paylaşmadığımız iki failin erkek olduğu, burada kalsın diyerek söylediğim hususlardı. Çünkü onu söylememiz o anda birilerini tedirgin edebilirdi. O söylememiş olsa ben bu kadar açık bazı şeyleri söylemek durumunda kalmazdım. İstihbarat Daire Başkanımızı da çağırdım. Anamuhalefet Partisi Başkanı olarak her şeyi bilmeye hakkı var diye paylaştık bazı hususları.

İkincisi de başbakanlık açıklama metnini kendisine gösterdim. İtiraz edeceğiniz şeyler varsa çıkaralım. 'Hayır' dedi.

Ona bir teklifte daha bulundum, 'Ben sizi burada Başbakan olarak ağırladım ama AK Parti Genel Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak diğerleri katılmasa da birlikte bir deklarasyon yapalım' dedim. 'Hayır' dedi. Deklarasyon metni de son derece temel, kısa öz, ortak tavır ortaya koyan bir metin. Bunu reddetti. Ben ona da saygı duydum. Tamam bu burada kalır. Ama esas beni üzen husus terör saldırısı ile ilişkisi olmayan pek çok konuyu orada gündeme getirmiş olmasına rağmen, ben şunu diyebilirdim 'Bunlar bugünkü acıyla ilgili konular değil, bunların yeri burası değil.' Ama beraber olduğumuz için bunları paylaştım. Ama dışarıda öyle bir açıklama yaptı ki yakıştıramadım kendisine.

Acının yaşandığı gün siyaset yapma günü değildir. Ben şimdi o konularda ona verdiğim cevapları tek tek söyleyebilirim. Ama bunun yeri de burası değil artık. Bu konuların gündeme getirilmesi de doğru değildi. Dile getirildiği için ben cevap verdim. Orada benim söylediklerimi benden izin almadan kamuoyu ile paylaşması da siyasi nezakete uymayan bir durum. Bir soruşturma yürüyor, o soruşturmayla ilgili bir hususta benden izin almadan.... Eksik aktarılan hususlar var. Bunun doğurduğu bir sürü de spekülasyon oluyor. Sürmekte olan bir soruşturmayla ilgili bilgi veriyorum. Onun kamuoyuyla paylaşılması doğru değil ki..."

Başbakan Davutoğlu, Rize'de, Sedat Peker'in teröre lanet mitingi yapmasına yönelik ise "Rize'de bir miting yapılmış. Bizimle hiç alakası olmayan, AK Parti'yle, hükümetle alakası yok. Eski MHP İl Başkanının yaptığı bir miting, orada soru olarak gündeme getiriliyor. Bunun bugünkü yaşanan terörle bir alakası yok. Bunların gündeme getirilmesi doğru değil. Hadi gündeme getirdiniz, ben de bazı şeyleri söyledim. Bunun benim verdiğim cevapları içerecek şekilde kamuoyuyla paylaşılması doğru değil" ifadesini kullandı.

- "Devleti katil ilan etmek, küçük siyasi hesaptır"

Bütün iyi niyetlerine rağmen küçük siyasi hesapları görmenin kendisini üzdüğünü belirten Davutoğlu, "Küçük siyasi hesabın bir tanesi, ortada fail belli değilken, Sayın Cumhurbaşkanımızı, beni katil ilan etmek, devleti katil ilan etmek küçük bir siyasi hesaptır seçime dönük. Davetlere hayır demek de küçük bir hesaptır" değerlendirmesinde bulundu.

Terör konusu esas odak iken onunla alakasız konuları gündeme getirip sonra kamuoyuyla bunu paylaşmasını da Kılıçdaroğlu'nun daveti kabul ederken gösterdiği siyasi nezakete hiç uygun bulmadığını bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Kılıçdaroğlu bir konuda yanlış bir aktarımda bulundu, onu düzeltmemiz lazım. Ben Kılıçdaroğlu'nun 'Bugün beraber olsaydık bunları daha kolay çözerdik' dediğim hükümet, anayasal zorunluluk hükümeti. Yani koalisyon görüşmeleri esnasında anlaşamadık. O süreç bitti. Bir hükümet kuramadı. Benim sorduğum soru şu Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'na, 'Bütün bu olayları nasıl kenardan seyredersiniz?' 23 Ağustos'ta hükümet kurulamadığı için yeni bir hükümet oluşumuna gidildi. Ben de sizin milletvekillerinize hükümete katılın diye davet gönderdim. Siz ise mahalle baskısı uygulayarak onların hükümete katılmasını engellediniz. Şu anki hükümet AK Parti Hükümeti değildir derken hükümeti sahiplenmediğim için söylemiyorum. Anayasal bir dil olarak söylüyorum. Şu anki hükümet, ülkeyi seçime götürmek üzere kurulan seçim hükümetidir."

(Sürecek)

SON VİDEO HABER

TÜPRAŞ'tan patlamaya ilişkin açıklama

Haber Ara