HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, 1 Kasım seçiminin resmi olmayan sonuçlarının ardından, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Seçim sonuçlarının tüm halka ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Demirtaş, seçime yüksek katılım olmasının çok sevindirici olduğunu, Türk toplumunun sandık başına giderek geleceğini belirleme konusunda ortaya koyduğu iradenin son derece saygın olduğunu, hangi partiye oy vermiş olurlarsa olsun tüm seçmenlere sandığa gittikleri için teşekkür etti.
Seçmenin ortaya koyduğu iradeye sonuna kadar saygılı olduklarını, herkesten de bu saygıyı beklediklerini aktaran Demirtaş, "Dolayısıyla seçmenlerimizden her birinin her oyu ayrı ayrı kıymetlidir ve bugün Türkiye siyasetinin yeni parlamentoyu şekillendirmiş iradesi de o derece saygındır" diye konuştu.
Seçimin, özgür, adil ve eşit bir ortamda geçmediğini savunan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimse kusura bakmasın ama biz kızıl kıyametin içinde, hiç kampanya yürütmeden yüzde 11'e yakın oy aldık. Hiç kampanya yürütmedi HDP, yürütemedi. Sadece katliamlara karşı halkımızı, gençlerimizi korumaya çalıştık. Saldırılara karşı tek bir insanımızın dahi artık canına, tırnağına zarar gelmesin diye büyük bir katliam politikasına karşı biz sadece insanlarımızı korumaya çalıştık. Aldığımız yüzde 11'e yakın oy, kampanya sonucunda ortaya çıkmış bir başarı değil. Kararlı, inançlı, bütün bu saldırılara karşı onurlu dik bir duruş sonucunda partimizin etrafında kenetlenmiş halkların oyudur. Eğer ki bu saldırı, bu katliam politikası başka bir partiye bu derece yoğun uygulanmış olsaydı ki Allah göstermesin, hiçbir partiye böylesi bir durumu Allah göstermesin, bugün siyaset sahnesinden silinmiş olurdu. Açık yüreklilikle söylüyorum, silinmiş olurdu. Biz bu katliam politikası karşısında yanımızda duran ve bizi parlamentoda üçüncü büyük muhalefet partisi olarak onurlandıran herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Öncelikle yitirdiğimiz canlara minnet borcumuzu ifade ediyoruz, bir kez daha hepsine Allah'tan rahmet diliyoruz. Bütün ailelerine, yakınlarına, halkımıza, sevenlerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz."
-"Ortada HDP'nin büyük bir zaferi vardır"
Seçim sonucunu, "Ortada HDP'nin büyük bir zaferi vardır. Evet 1 milyon oy kaybettik, evet 7 Haziran'dan bu yana seçmen sayımızda azalma oldu ama biz tüm katliam politikalarına karşı, faşizme karşı dimdik durmayı başarmış bir partiyiz. Bu akşam da böyle halkımızın huzuruna çıkıyoruz" ifadeleriyle değerlendiren Demirtaş, şunları söyledi:
"Yeni dönem parlamentosu şüphesiz ki önünde büyük sorunlarla, çözüm bekleyen devasa problemlerle göreve başlayacak. Bizler, parlamentoda olduğumuz her dönem, doğrunun yanında yanlışın karşısında olduk. Aynı anlayışla, ilkelerimiz çerçevesinde yeni dönemde hükümetin yapacağı her doğrunun yanında, yapacağı her yanlışın, halklarımıza karşı ortaya koyacağı her baskının ve zulmün karşısında olacağız."
Demirtaş, şöyle konuştu:
"Türkiye toplumu bugün bir partinin aldığı yüzde 50 oya yakın bir sonuca rağmen bir bayram havasıyla, bayram şöleniyle seçim sonuçlarını karşılamıyor. Neden, çünkü toplumun çok önemli bir kısmı kaygı içindedir. Mevcut durumda iktidarın daha ne kadar çılgınlaşabileceği konusunda herkes büyük bir kaygı içindedir. Yine inanarak ifade ediyorum. Hiç kimsenin korkmasına, kaygılanmasına gerek yok. Biz varız. Hep birlikte bu ülkenin aydınlık geleceği için dik durmaya, direnmeye devam edeceğiz. Gücümüz meşruluğumuzdan, haklılığımızdan kaynaklanmaktadır. Seçim sonuçları üç aşağı, beş yukarı değişebilir ama bizler haklılığımızdan ve meşruluğumuzdan, durduğumuz noktanın doğruluğundan ve buna inanarak ileriye doğru attığımız hiçbir adımdan geri adım atmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Herkes bundan emin olmalıdır."
-"Halkın sesi, soluğu olduk"
Parlamentoda, yeni anayasa, özgürlükçü, sivil, demokratik reformlar ve barış, çözüm konusunda ilkeli duruşlarını sürdüreceklerini belirten Demirtaş, halkın beklentisi olan tüm sorunların çözümü konusunda, ilkeleri doğrultusunda yapıcı bir muhalefet sergileyeceklerini bildirdi.
Selahattin Demirtaş, "Türkiye'nin üçüncü büyük partisi olarak, parlamentonun üçüncü büyük grubu olarak halkın her türlü sorununun çözümü konusunda canla başla çabalayacağız, koşturacağız. Gerek Türkiye içinde, gerek dışarıda yaşadığımız her türlü sorun aynı zamanda HDP'nin sorunudur. Bize oy vermiş her yurttaşımız barış içinde birlikte özgür bir yaşamın teminatı olarak bizlere o emaneti teslim etmiştir. Bizler vekiller olarak asillerin, yani bize oy veren halkın bu iradesini asla ezdirmeyeceğiz" diye konuştu.
2007'de 22 milletvekiliyle Meclis'e girdiklerinde en kararlı duruşu gösterdiklerini anlatan Demirtaş, yıllarca 22 milletvekiliyle çok kararlı bir muhalefetle halkın sesi, soluğu olduklarını, bugün de parlamentonun üçüncü büyük grubu olarak bu görevi sürdüreceklerini belirtti.
Demirtaş, "Önümüzdeki günlerde partimizin tüm yetkili kurumlarını toplayacağız. Parti Meclisimiz, Merkez Yürütme Kurulu, İl Eş Başkanlarımızla kapsamlı değerlendirmeler yapacağız. HDP'nin büyük yürüyüşünü aksatan hangi yönümüz varsa cesaretle üstüne gideceğiz. Bunları tamamlayacağız ve 2019 seçimlerine ki Türkiye'nin önüne olağanüstü bir durumla yeni bir seçim gelmezse, HDP'yi çok daha güçlü, hazırlıklı bir parti olarak taşıyacağız" ifadelerini kullandı.
-"Her yer mücadele alanı"
Kendileri için sadece parlamentonun mücadele alanı olmadığını belirten Demirtaş, iş yerleri, tarlalar, meydanlar, alanlar da dahil her yerin mücadele alanı olduğunu vurguladı.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bugün 60 milletvekilimizle parlamentoda tüm ezilenlerin temsiliyetini layıkıyla yerine getireceğiz ama aynı zamanda bizler, tüm çalışanların, emekçilerin, işçilerin, köylülerin, çiftçilerin, öğrencilerin, kadınların, gençlerin yaşadıkları her yerde tüm sorunlarını kendi alanında çözme konusunda da parlamento dışı mücadeleyi de özgürlük ve demokrasi mücadelesini de büyüterek sürdüreceğiz.
Hiç kimsenin yılgınlığa kapılmasına gerek yok. Türkiye en nihayetinde bir seçimden geçmiştir. Sonuçlarını kapsamlı bir şekilde önümüzdeki dönemde sandık sandık tekrar değerlendireceğiz. Bize bu katliamı dayatıp, katliam politikaları üzerinde var eden siyaset anlayışını Türkiye'de halklarımız mahkum etsin diye biz barış politikamızda ısrarlı olmaya devam edeceğiz."
Demirtaş, seçim çalışmasına destek olan ve çalışmaları yürütenlere de teşekkür etti.
- "Türkiye siyasetindeki gerilim tırmandırıldı"
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ da bütün Türkiye halklarına yaptıkları seçimin hayırlı olması temennisinde bulundu. Türkiye'nin 1 Kasım seçimine çok olağanüstü koşullarda girdiğini öne süren Yüksekdağ, bu seçimin, 7 Haziran'daki seçimden bağımsız olarak düşünülemeyeceğini vurguladı.
7 Haziran seçiminde Türkiye halklarının, oldukça farklı ve güzel bir sonuç çıkardığını aktaran Yüksekdağ, ancak Türkiye siyasetindeki olağan dışı gelişmeler, 7 Haziran seçim sonuçlarının yok farz edilmesinin halkı tekrar bir seçimle karşı karşıya bıraktığını kaydetti.
"1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendirirken, Türkiye siyasetinin 5 ay boyunca sürüklendiği anormal koşullardan bağımsız bir değerlendirme yapamıyoruz, ne yazık ki" diyen Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"7 Haziran seçim sonuçlarının ardından siyasi iktidar ve saray merkezli olarak Türkiye siyasetindeki gerilim tırmandırıldı. Kutuplaşma ve çatışma siyaseti yeniden sivrilerek ve keskinleşerek Türkiye halklarının karşısına çıkarıldı. Elbette ki 1 Kasım seçimini önceleyen bu beş aylık süre içerisinde bugün Meclis'teki temsiliyet tablosuna yansıyan dört parti içerisinde en zorlu koşulları, en zorlu süreci, en zorlu seçim çalışması yolcuğunu yapan partimiz oldu. O nedenle bütün Türkiye açısından olduğu gibi bizler açısından beş aylık süreç, çok olağan dışı ve eşitsizlik, adaletsizlik koşullarında bir seçim çalışması yaptığımız dönem oldu."
- "7 Haziran seçim sonuçlarıyla kıyaslandığında bir gerileme olduğu açık"
Geride bırakılan 5 aylık sürede 258 sivil yurttaşın hayatını kaybettiğini ve bunların 33'ünün çocuk olduğunu aktaran Yüksekdağ, "Yaşamını yitirenlerin önemli bir bölümü çatışmaların yaşandığı Kürt illerinde idi. Bu süre içerisinde Suruç katliamı başta olmak üzere Ankara katliamında 100'ün üzerinde sivil yurttaşımız yaşamını yitirdi. Sadece katliamlar ve ölümler değil, aynı zamanda parti örgütlerimize, parti yöneticilerimize dönük oldukça ciddi bir saldırı ve operasyon sürecinin ortasında bu çalışmayı yürütmek durumunda kaldık. Bu sürede 500'e yakın parti üye ve yöneticilerimiz tutuklandı, 190 parti binamız basıldı, yakıldı, insanlarımız linç tehlikesiyle karşı karşıya kaldı" ifadesini kullandı.
HDP'nin bugün Meclis'te üçüncü parti olarak seçim sürecini tamamlamış olmasının bu zorluğa karşı yürüyenlerin başarısı olduğunu savunan Yüksekdağ, HDP'ye oy verenlerin, HDP ile birlikte seçim çalışması yürütenler, karanlıkları yara yara bu başarıyı elde ettiklerini iddia etti.
Yüksekdağ, şunları kaydetti:
"Partimiz açısından baktığımızda 7 Haziran seçim sonuçlarıyla kıyaslandığında bir gerileme olduğu açık. Bu gerilemenin, bütün boyutlarıyla, nedenlerini, bizden kaynaklanan nedenlerini genel siyasi ortamdan kaynaklanan nedenleri şüphesiz ki yetkili parti organlarımızda kapsamlı olarak tartışacağız. Bize düşen, bizim sorumluluklarımızın öz eleştirel değerlendirmesini yine hassasiyetle yapacağız ama şunu çok net bir şekilde ifade etmeliyim. Bu kadar zor bir yolculuk, bu kadar zorlu bir yolculuk içerisinde halklarımızın inadına elde ettiği bir başarıdır."
- "Kimse moralini bozmasın"
Parti genel merkezinin çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine konuşan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, hala sandık başlarında, seçim kurullarında sayımı ve diğer usulsüzlük iddialarını takip eden arkadaşlarının olduğunu belirtti.
Önder, "Bir baraj sorunu olmamasına rağmen medyanın 'kaldı, ha geçti' şeylerini de dikkatle bir yere not ettik" dedi.
Ankara halkına teşekkür eden Önder, kimsenin moralini bozmaması gerektiğini vurgulayarak, "Biz bu ülkede 22 milletvekili ile faşizme karşı set olduk. 60 kişi ile demokratik denetimimizi, muhalefetimizi alasıyla yapacağız" diye konuştu.