Bostanoğlu, "Deniz Harp Okulu Bahriye Haftası" kapsamında düzenlenen Savunma ve Denizcilik Semineri'nde, Deniz Harp Okulu ve Türk denizcilik tarihi hakkında bilgi verdi.
Türkiye'de denizcilik ve deniz savunma sanayinin çok mesafe kat ettiğini anlatan Bostanoğlu, bunun kendilerini gururlandırdığını kaydetti.
Bostanoğlu, denizcilik, deniz kültürü ve deniz sevgisinin millete daha etkili biçimde anlatılması ve tanıtılması gerektiğini belirterek, bunun hem askeri hem de sivil alanda atılacak adımlara bağlı olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin gemi yapımı alanında önemli ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Bostanoğlu, "Türkiye'de ilk askeri gemi, 1965'te Gölcük Tersanesinde yapılan Koçhisar gemisidir. Daha sonra bu alanda çok daha gelişmeler yaşadık. Zamanla daha fazla ve çeşitli gemiler, fırkateynler, denizaltılar yapıldı. Bundan sonra da bu alanda yeni başarılara imza atacağız." diye konuştu.
Oramiral Bostanoğlu, Türkiye'nin bu alanda önünün açık olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Edindiğimiz tecrübelerle birlikte milli gemiyi dizayn edebilecek seviyeye geldik. Artık değerli büyüklerimizin öngörüleri ve eğitimli insan gücüyle bunu yapmaya karar verdik ve bugünlere gelindi. Bu gerçekten Türk savunma sanayinde bir mihenk taşıdır. Hiçbir şey tesadüf değildir. Her şey belli program, deneyim, eğitim ve nitelikli insan gücü sayesinde oluyor."
Deniz araçlarının ihracatına büyük önem verdiklerinin altını çizen Bostanoğlu, "İhracat çok önemli. Bunu yapacak olan özel sektör. Bu anlamda özel sektörün önünün açılması çok önemli. Ülkemizde yapılan 100'den fazla deniz aracı 11 ülkeye satıldı. Bundan sonraki hedefimiz, bu gemilerin sayısının ve niteliklerinin artırılması. İhracat faaliyetlerini bugüne kadar destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
- "İddialı bir ülke olmak için kuvvetli bir deniz gücü olmalı"
Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir de iddialı bir ülke olmak için kuvvetli bir deniz gücü olması gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin bu konuda son yıllarda büyük atılım içinde olduğunu belirten Demir, "Bu konuda bir geçiş dönemini yaşıyoruz. Çok daha ileri boyutlara ulaşmamız lazım. Genç bahriyelilerimiz, inşallah Türk mühendislerinin, işçisinin ürünü olan gemilerle görev yapacaklar." ifadelerini kullandı.
Denizcilikte çıtanın yükseldiğini anlatan Demir, şöyle devam etti:
"Türk gemiciliği bir boyut değiştirdi. MİLGEM önemli bir atılım yaptı ama bunun daha ilerisini yapmamız gerekiyor. Denizaltı inşaatımız başladı. Milli tasarım olan denizaltıyla gündeme geleceğiz inşallah. Bu konuda çalışmalar oluyor. Çok sayıda tersanemiz var. Gemilerimizin inşasının yanı sıra tüm araçlarının da artık yerlisi yapılabiliyor. Boyut büyüttükçe entegre çalışma ihtiyaç haline geliyor. Tersanelerin de artık kendi aralarında iş birliği yapması gerekiyor. Kendi kıyılarını korumakla yetinecek bir ülke iseniz iddianız yok demektir ama Türkiye içinde bulunduğu konjonktür icabı iddialı olmak zorunda. Meseleyi hafife alma lüksümüz yoktur."
