Karel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremlerin önceden tahmin edilmesine ilişkin dünyada birçok çalışmanın yapıldığını ancak henüz sonuç alan bir araştırmanın bulunmadığını söyledi.
Dünyada deprem tahmini konusunda çalışan araştırmacıların depremin ön sinyallerini bir ya da iki parametre üzerinden takip ettiklerini ve bu nedenle başarısız olduklarını kaydeden Karel, "Bir veya iki parametre üzerinden yapılan araştırmaların bilimsel sonuçlara varması hemen hemen imkansızdır. Tabiatın bir sesi var. Bu ses multi parametriktir. Sonuca ulaşmak için bu sesleri tek tek dinlemek gerekir." diye konuştu.
Depremlerin tahmin edilemeyeceğini söylemenin bilimsel olmadığını savunan Karel, "Bu gibi cümlelerle işin kolayına kaçmak sonuç getirmez. Deprem bilimi dünyanın en geri kalmış bilim dallarından birisidir ve ne yazık ki sonuçları itibarıyla en tehlikelisidir." dedi.
- "Çalışmadan umutluyuz"
Ege Denizi'ndeki depremin neden kaynaklandığı konusunda çok farklı görüşlerin ortaya atıldığını dile getiren Karel, şöyle devam etti:
"Dünyadaki yer bilimciler, bırakın depremleri tahmin etmeyi daha yer altındaki olaylara doğru dürüst hakim değiller. ABD'li uzmanların diğer bilim dallarıyla ortak çalışma ve araştırma yapmak istememeleri bilimin ilerlememesine sebep oluyor. Aynı zorluğu Japon sismologlardan da görüyoruz. Bu çok acı bir tablodur.
GeoCosmo olarak Dokuz Eylül Üniversitesi ve DOHAD iş birliğiyle başlattığımız çalışmadan umutluyuz. Silivri'deki istasyonda bazı veriler toplanmaya başlandı. İstasyon ekimde tam olarak faaliyete geçecek. Tezlerimizin doğrulanması halinde depremleri önceden tahmin edebileceğiz. Çalışmada test aşamasındayız. Bilimsel olarak ispat etmeden hiçbir sonucu kamuoyuyla paylaşmayacağız."
Dernek olarak Gürcistan, Yunanistan ve İtalya'daki araştırmacılarla da ilerleyen günlerde bir araya geleceklerini belirten Karel, şu bilgileri verdi:
"Bu alanda güzel gelişmeler de oluyor. 17-20 Ağustos'ta Gürcistan'da jeolog Prof. Dr. George Melikadze tarafından davet edildim. Buradaki 4 istasyona GeoCosmo'nun sensörlerin yerleştirilmesi söz konusu. 20 Ekim'de GeoCosmo'nun kurucusu Dr Friedemann Freund, Yunanistan'dan NOA Başkan Yardımcısı Dr. Gerassimo Papadopoulos ile Türkiye'ye gelecek. Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü'nde bir toplantı yapacağız. Papadopoulos da kendi istasyonlarına GeoCosmo'nun sensörlerinin yerleştirilmesini istiyor."
Karel, "17 Ağustos Marmara Depremi önceden tahmin edilebilir miydi?" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
"2002 yılında, İstanbul Harbiye de bir konuşma yapan Bulgar Jeolog Prof. Dr. Margarita Matova, 1999 yılı depreminden birkaç gün önce Marmara denizi üzerinde anormal ve meteorolojik hareketlere uymayan bulutları uydudan kaydettiklerini söylemişti. 1970 senesinde keşfettiğim o anormal iyonize bulutlar sadece bir tek parametredir. Eminim ki o tarihlerde multi sensörlü birkaç istasyon mevcut olsaydı, o büyük depremin sinyalleri bilgisayarlara düşerdi. Bu konuda yüzlerce kişi hatıralarını yazmıştı. Deprem öncesi gökyüzünde deprem ışıklarını gördüklerini, hayvanların depremden önce son derece rahatsız oldukları gibi ön sinyaller kayda geçmişti."