Atalay, yaptığı yazılı açıklamada, şirket olarak çiftçilerin ödeme zorluklarının farkında olduklarını ve yıllardır biriken borçlarla ilgili farklı platformlarda çiftçi temsilcileri, muhtarlar ve ziraat odası başkanlarıyla toplantılar yaptıklarını vurguladı.
Çiftçilere elektrik faturalarını ödemeleri için borç yapılandırması, gecikme cezası indirimi ve taksitlendirme gibi kolaylıklar sağlandığına dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti:
"Tarım Bakanlığı'nın Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıt yaptırarak bilgilerini düzenli güncelleyen çiftçilerin elektrik giderlerini yüzde 45'lere varan oranda sübvanse ettik. En son toplantımızı dün Şanlıurfa'da 150'den fazla çiftçimizin katılımıyla yaptık, 10 saatten fazla sürdü, neredeyse hepsinin borçlarıyla ilgili çözümler ürettik ancak bu iki şehrimizdeki çiftçilerimizin bir kısmı, sağladığımız tüm kolaylıklara, imkanlara ve uzun süre gösterdiğimiz iyi niyete rağmen, yıllardır borçlarını ödemeye yanaşmıyorlar. Ülkemizin ve hizmet bölgemizin geri kalanında milyonlarca abone kullandıkları elektriğin ücretini düzenli olarak öderken, borçlarını yıllardır ödemeyen bu abonelerimizin durumunu sadece bir mağduriyet söylemi üzerinden konuşmak bize adil gelmiyor."
- Elektrik bedeli ödenmek istenmiyor
Atalay, Şanlıurfa ve Mardin'de genellikle mısır ekimi yapılması sebebiyle sulama kaynaklı yoğun elektrik tüketimi olduğunu ve elektrik bedellerinin çok yüksek oranda ödenmediğini belirterek, "Şanlıurfa ve Mardin'in bazı bölgelerinde tarımsal sulama abonelerinin haziran itibariyle ödemediği elektrik faturaları toplamda 3,6 milyar lirayı aştı. Hiçbir özel sektör şirketi, böylesine büyük bir borcu finanse etmez. Ortada böyle bir borç varken bunun hiç konuşulmaması anlaşılır değil. Çiftçilerimiz sulama problemi yaşıyor ama biz de finansal anlamda dayanma sınırımızı aşmış vaziyetteyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu bölgelerdeki tarımsal sulama abonelerinin sadece bu yıl değil, önceki yıllarda da ödeme yapmadığını belirten Atalay, sorunun kaynağının fatura tutarlarından ziyade elektrik bedelini ödememe alışkanlığı olduğunu ifade etti.
Kamu hizmeti sorumluluğu taşıyan ancak özel bir şirket olduklarını aktaran Atalay, şunları kaydetti:
"2013'ten bu yana tüm faaliyetlerimizde bölgenin ekonomik standartlarını ve satın alma gücünü dikkate aldık ve borç vadelerini imkanlarımız el verdiğince esnettik. Ancak gelinen noktada biriken borç stoku söz konusu bölgelerde hizmeti sürdürülemez kıldı. Şirket olarak, peşin satın aldığımız elektriği kamu otoritesinin belirlediği fiyatlar üzerinden abonelerimize ulaştıran, sattığımız elektriğin ücretini ise abonelerimizden uzun vadede tahsil edebilen bir serbest piyasa şirketiyiz. Uzun yıllardır sabırla sağladığımız imkan ve kolaylıkların istismar edildiğini gördüğümüz noktada, enerji arzını sürdürülebilir kılmak ve borçlarını düzenli ödeyen abonelerimizin hukukunu korumak adına gereken önlemleri almaya mecburuz."