geçen yıl başlattıkları Harezmi Modeli'nin başarılı olduğunu belirterek, "Teorik olarak derslerde başarısız olan mesela, fizik dersine başarısız olan bir çocuk, bu çalışmaya katıldıktan sonra fizik dersinde başarılı oldu, öz güvenini kazandı. Sosyalleşme problemi olan öğrencilerde sosyalleşme sağladılar. En önemlisi öğretmenlerimiz, bir arada çalışmayı başardılar." dedi.

İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fatih Projesi kapsamında İstanbul'da, yeni yapılan 400'e yakın okul haricinde birçok okulun altyapısının olduğunu, öğrencilere tablet dağıtımının devam ettiğini söyledi.

Teknolojinin ve beraberinde getirdiği malzemelerin birer materyal olduğunu ifade eden Yelkenci, önemli olanın bunların içini doldurmak olduğunu belirtti.

Yelkenci, teknolojinin eğitimde kullanımına ilişkin yaptıkları çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:

"Özellikle bu noktada 'Zihinden Makineye, Bilgisayar Bilimleri Öğretimi Projesi' diye yola çıktığımız, bilgisayarsız bilgisayar, bilgisayar bilimleri öğretimi, oyun ve robotikle bilgisayar bilimleri öğretimi, disiplinler arası bilgisayar bilimleri öğretimi, sosyal bilimlerle bilgisayar bilimleri öğretimi gibi ayakları içeren bir modeli, bir projeyi geçen yıl başlattık ve en nihayetinde buna 'Harezmi Modeli' dedik. Harezmi'nin matematiğe sunduğu katkıları biliyoruz malum. Bunlardan en önemlisi de sıfırın kullanımını yaygınlaştırması, bilgisayar bilimleriyle direkt ilişkili."

Yelkenci, model çerçevesinde İstanbul'da geçen yıl 6 pilot okul seçtiklerini dile getirdi. Pilot okullarda öğrencilerin belli sınıflarda, 5-6 branşta eğitim almasının sağlandığını aktaran Yelkenci, şöyle devam etti:

"Disiplinler arası bir yaklaşımla gerek robotik, gerek STEM, gerekse de arduino eğitimlerini hep beraber düşünün. Aynı zamanda sosyal bilimlerin beraber görüldüğü bir kurgu yaptık. Örnek vermek isterim; Ataköy'de bir okulumuzda çocuklar bir problem ortaya koyuyorlar, problem de şu, 'dünyamıza bir şey olursa, yeni bir gezegene ya da dünyamızı yeniden tasarlamaya veyahut yeni bir gezegen kurma noktasında ne yapabiliriz?' Gezegenlerine de 'Ataköyüm' diye isim vermişler. Ulaşımla ilgili bütün tedbirleri, arduino, robotik ve bilgisayar bilgisiyle genel anlamda projelendirip, tasarımlarını gerçekleştirerek ortaya koydular. O sınıfta sosyal bilgiler öğretmeni ile din kültürü öğretmeni de vardı. Çocuklara sordum, 'Sosyal bilgiler öğretmeni ile din kültürü öğretmeninin ne işi var bilgisayar bilimlerinde?' Bu projeye o zaman çok inandım, çocuklar şu cevabı verdi, 'Bizim orada değerler üretmemiz gerekiyor, sosyal ilişkilerimizi tanımlamamız, inşa etmemiz gerekiyor, dolayısıyla bu bilimlere de ihtiyacımız var."

- "Öğrenciler, öz güven kazandı"

Milli Eğitim Müdürü Yelkenci, STEM (fen, teknoloji, mühendislik, matematik) denilen eğitim içerisine sosyal bilimleri de entegre ettiklerini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu yıl 300 civarında bir okula yaygınlaştıracağız inşallah bunu, böylece yavaş yavaş bütün İstanbul sathına çok konuşulan ama parça halinde ele alınan robotik, STEM, arduino eğitimleri biz bunu bütün haline sosyal bilimleri de içine katarak disiplinler arası bir yaklaşımla bütün hayatı kuşatan bir eğitim haline getirmiş olduk. Yaz tatilinde özellikle öğretmenlerimize arduino eğitimleri verdik. Teorik olarak derslerde başarısız olan mesela, fizik dersine başarısız olan bir çocuk, bu çalışmaya katıldıktan sonra fizik dersinde başarılı oldu, öz güvenini kazandı. Sosyalleşme problemi olan öğrenciler sosyalleşme sağladılar. En önemlisi öğretmenlerimiz, bir arada çalışmayı başardılar."

Yelkenci, eğitimde teknoloji denilince akıllarına sadece altyapıyı oluşturmanın gelmediğini, içerikleri oluşturmak ve bunlara bir şeyler katmak gerektiğini kaydetti.