İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, AYM'nin "hak ihlali" kararı sonrasında Dündar ve Gül'ün avukatlarınca sunulan tahliye talepli dilekçeyle ilgili kararını açıkladı.
Kararda, Dündar ve Gül hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından 25 Ocak 2016 tarihli iddianame hazırlandığı ve bu kişilerle ilgili "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme, bu bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardım etme ve darbeye teşebbüs etme" suçlarından cezalandırılmaları istemiyle mahkemede dava açıldığı hatırlatıldı.
- AYM kararı bağlayıcı nitelikte
Sanıklarla ilgili soruşturma ve avukatları tarafından AYM'ye başvurulması sürecinin özetlendiği kararda, tahliye talepleriyle ilgili görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısının, "AYM kararının bağlayıcı nitelikte olduğu ve bu karar gereği sanıkların ayrı ayrı tahliye edilmeleri gerektiği" yönünde görüş sunduğu aktarıldı.
Anayasa'nın 153/6. maddesinde, "AYM kararlarının yasama, yürütme, yargı organları, idare makamları, gerçek ve tüzel kişiler yönünden bağlayıcı niteliğinin olduğu" bilgisi verilen kararda, AYM Genel Kurulunun kararı karşısında, Anayasa'nın bağlayıcı nitelikteki 153/6. maddesi gözetilerek, sanıklarla ilgili ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının sağlanması bakımından, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğinin 26 Kasım 2015 tarihli kararıyla tutuklanan sanıkların tahliyesine hükmedildiği açıklandı.
Kararda, bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbiri uygulanması yönünde hüküm kurulduğu da belirtildi.
AYM, Can Dündar ile Erdem Gül'ün, "kişi hürriyeti ve güvenliği", "düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" ve "basın hürriyeti" haklarının ihlal edildiğine ilişkin dün akşam karar vermiş, kararın ardından Dündar ile Gül'ün avukatları da yargılamayı yapacak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine tahliye talebinde bulunmuştu.