Tahran Yunus Emre Enstitüsü'nde düzenlenen atölyeye 30 kadar İranlı sanatsever katıldı.

Sanatçı Yeşil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ebru yapımının rahatlatıcı etkisine değinerek, "İnsan ebru yaparken başka bir şey düşünmüyor. Rahatlıyorsunuz. Seyretmesi dahi hoş bir sanat. Ebru, insanlarla iletişim kurmaya imkân sağlıyor. Sanatın insanlar arasında dostluk oluşturduğuna inanıyorum." dedi.

Tahran'da böyle bir çalışma düzenlemenin önemini vurgulayan Yeşil, "Ebrunun ilk olarak Türkistan coğrafyasında 'Ebre' adında yapıldığı kabul edilir. Türkistan'dan İran'a, buradan da Anadolu topraklarına geldiği bilinmektedir. Günümüzde İran'da çok fazla ebru sanatı icra edenin bulunmaması burada yaptığımız faaliyetin önemini ortaya koymaktadır." diye konuştu.

Ebrunun Türklerin elinde sanata dönüştüğünü, bu nedenle "Türk sanatı" olarak adlandırıldığını dile getiren Yeşil, şöyle devam etti:

"Necmeddin Okyay, Hatip Mehmet Efendi gibi usta ebrucular bu sanat dalının günümüze gelmesinde rol oynayan en önemli sanatçılardır. Günümüzde ebruyla ilgilenen dünyanın birçok yerinde insanlar var. Bu sevindirici bir durum. Hat, tezhip, minyatür gibi klasik Türk İslam sanatlarında olduğu gibi ebrunun da merkezi İstanbul'dur."

Fatih Yeşil, atölye çalışması kapsamında battal, çiçekli, hatip, şal ve akkase gibi ebru tekniklerinin anlatıldığı bir slayt sunumu yaptı.

İran'ın başkenti Tahran'daki Beşeri Bilimler ve Kültürel Araştırmalar Merkezi'nde yarın da Yeşil'in katılımıyla "Türk-İslam Medeniyetinde Ebru Sanatı" semineri düzenlenecek.