Bakan Zeybekci, AK Parti İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, güncel ekonomik konular, uluslararası ekonomik ilişkiler, halk oylaması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Mart'ta Denizli'ye gerçekleştireceği ziyaretle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Denizli'de bakanlıklar ve yerel yönetimler tarafından yapımı biten çok sayıda tesisin açılışını yapacağını, düzenlenecek mitingde de tarihi rekor beklediklerini aktaran Zeybekci, "Denizli'nin 2004 yılından bugüne kadar gelişiminde en büyük pay, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ındır." dedi.
Zeybekci, 16 Nisan'ın demokrasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olduğunu ifade ederek "Ülkenin muasır medeniyet yolculuğunun önündeki birçok engelin sebebini teşkil eden şu andaki mevcut hükümet sisteminden Türkiye kurtulacak ve bir daha Türkiye'de insanlar seçime giderken yürekleri ağızlarında seçime gitmeyecekler. Belki iktidar değişecek, yani cumhurbaşkanının değişmesiyle farklı görüşte bir cumhurbaşkanı gelecek ama Türkiye çok büyük bir kazanımda bulunacak. Mevzubahis vatansa, milletse, bayraksa, ülkenin geleceği ise gerisi teferruattır diye uzlaşabilen bir siyaset ortaya koyacak." diye konuştu.
- "Dünyada çok köklü değişiklikler oluyor"
Dünyada siyasi ve ekonomik gelişmeler bakımından çok köklü değişiklikler olduğunu, özellikle AB ile ABD'nin ekonomik anlamda içe doğru kapanma gayretinde olduğunu ancak bunun sürdürülebilir olmadığını söyleyen Zeybekci, Trump yönetiminin, serbest ticaret anlaşmalarını askıya alması, Amerika'nın içine kapanması, Amerikan ekonomisinin Amerika'da üretmek, Amerikan malı tüketmekle ilgili yaklaşımının bir tezahürü olduğunu kaydetti.
- Gümrük Birliği'nin güncellenmesi
Zeybekci Türkiye ile AB ülkeleri arasında Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ile ilgili çok önemli noktalara gelindiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"21 Aralık'ta Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyinden görüşmeleri yapmak ve bitirmekle ilgili yetki istemeyi oy birliğiyle talep etti, hiçbir itiraz eden olmadı. 21 Aralık'taki bu süreçten hemen sonra da gerek Avrupa Komisyonu gerekse Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu bununla ilgili çalışmalarını hızlandırdı. Avrupa Parlamentosunda görüşmeler başladı. Çok büyük bir ihtimal 3-4 Mayıs gibi her şey orada bitmiş olacak.
Türkiye olarak bugüne kadar şikayet ettiğimiz Türkiye'nin Avrupa Birliği ile gümrük birliği mekanizmasının karar alma süreçlerinde dahil olması, bu yoktu. İkincisi Türkiye'nin üçüncü ülkelerle AB'nin imzalayacak olduğu serbest ticaret anlaşması ve benzerlerine otomatikman o taraf olması. Sadece sanayi ürünlerini kapsayan Avrupa Birliği ticaretimiz ki 160 milyar dolar civarındaki bir ticaret hacmimiz var...
Önümüzdeki dönemle ilgili sanayi ürünlerin dışında tarım ürünlerini de gıdayı, hizmetleri ve kamu alımlarını, elektronik ticareti kapsar şekilde genişletilmesi yönünde 2015 yılının mayıs ayında ortak bir deklarasyonumuz var. O deklarasyon üzerinde çalışıyoruz devam ediyoruz. 2017 yılının AB ile olan ilişkilerimizde Gümrük Birliği anlamında son derece önemli olduğunu söylemek istiyorum. AB ile ilişkilerimize maalesef 50 küsür yıldan beri üyelikle ilgili süreçler bize ümit vermiyor, daha doğrusu çok yavaş ilerliyor. En hızlı ilerleyebildiğimiz alan Gümrük Birliği'nin güncellenmesi. Bu sayede Gümlük Birliği'nin güncellenmesi ile Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ekonomik anlamda tam entegrasyonu gerçekleşmiş olacak. O anlamda son derece önemli."
- 2017 İhracatta seferberlik yılı
Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatçıların ve yatırımcıların isteyip de yapmadıkları hiçbir şeyin kalmadığını kaydeden Zeybekci, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 23 şehirde çok önemli destekler ve teşvikler sağladık. Şu anda o bölgede inanılmaz olumlu bir hava ve yatırımla ilgili hareketlenme var. Türkiye olarak biz artık kendi devlerimizi yaratmak zorunda olduğumuzu çok daha güçlü bir şekilde anladık." dedi.
Cari açık açısından da 2016 yılının son derece başarılı geçtiğinin altını çizerek, 2017 yılını da ihracatta seferberlik yılı ilan ettiklerine işaret eden Zeybekci, "Mart ayı sonu itibarıyla tarihi bir zirveye de şahitlik edebiliriz. Cumhuriyet tarihimizin en büyük aylık ihracat rakamına inşallah mart ayında ulaşmak gibi bir dileğimiz var, gelişmeler bu yönde, ihracatçımızın coşkusu da bu yönde. 2017'de ihracatın doğrudan büyümeye katkı verdiğini göreceğiz." ifadelerini kullandı.
- Rusya ile ticaret
Rusya'ya yaş meyve ve sebze ihracatının 2015 kasım ayından önce 720 milyon dolar civarında olduğunu, daha sonra sıfır seviyesine düştüğünü, şu an itibarıyla 260 milyon dolarlık kısmının serbest bırakıldığını hatırlatan Zeybekci, şöyle konuştu:
"450 milyon dolar civarındaki rakam serbest bırakılmadı. Bizim için de son derece önemli.. Normalde dünyadaki hiçbir ülkeye ürün yasağımız yok. Yani şu ürünün ithalatı yasaktır diye bir şeyimiz yok. Maalesef Rusya'nın Türkiye'den giden ürünlerle ilgili tek tek madde madde yasakları var. Aynı zamanda vizelerle ilgili problem devam ediyor. Orada iş yapan firmalarımızın çalışanları veyahut da ilave yatırımlar için Türkiye'den götürmeyi düşündükleri personele vize alamıyor. Sonuç olarak diler ve temenni ederim ki en kısa sürede Rusya ile dış ticaretimizde bu ayak sürüme bir an önce biter, Türkiye'nin ürünlerine konan yasak biter. Bizim yasağımız yok. Dahilde işleme izin belgesi kapsamındaki yapılan ithalatın yapılamaması halinde firmalarımızın gümrük vergilerini ödeyerek o ithalatı yapmalarının önünde hiçbir engel yok. Diledikleri kadar ürünü Türkiye'ye sokabilirler. Sadece tek yapmaları gereken gümrük vergisini ödemek."
-"Aklıselimle hareket etmek lazım"
Avrupa'daki bazı ülkelerle 16 Nisan referandumu ile ilgili yaşanan sıkıntıları hatırlatan Zeybekci, "Sıkıntılar iki ülke ilişkilerine zarar verdiği zaman bundan sadece Türkiye zarar görmüyor, Hollanda da zarar görüyor. Aklıselimle hareket etmek lazım. Bunun hesabını mutlaka soracağız. Zaten sormaya başladık şu an. Bunun hukuki ve diplomatik anlamdaki takipleri başladı. Terör örgütlerinin istedikleri Türkiye'nin AB ile olan iyi ilişkilerinin bozulması, ekonomik ilişkilerinin bozulması, buna asla izin vermeyeceğiz, bunu tartışma konusu bile yapmayacağız ve masada asla böyle bir şey olmayacak. Çünkü Avrupa Birliği gerek Avrupa Konseyi gerek Avrupa Parlamentosu ile son derece olumlu bir dönem yaşıyoruz ama yakışmayan şeyleri de onların yüzüne yüzüne söyleyeceğiz." ifadelerini kullandı.
