"Dünya Emzirme Haftası" nedeniyle AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Nuhoğlu, anne sütünün, bebek sağlığı, bebek ölümlerinin azaltılması, orta ve ileri yaş grubundaki kronik hastalıkların önlenebilmesi için en önemli besin maddesi olduğunu vurgulayarak, bebeğin ilk 6 ay su bile verilmeden anne sütüyle beslenmesi gerektiğini kaydetti.

Nuhoğlu, bebeğe anne sütünün, doğumun ardından ilk yarım saat içinde verilmesinin önemine işaret ederek, bebeğe 6 ay içinde başka bir şey verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Eskiden ilk sütün yanlış inançlardan dolayı bebeğe verilmediğini dile getiren Nuhoğlu, "Çocuğun ilk anda büyük bir gıda alması gerekmiyor. İlk günlerde gelen kolostrum denilen süt çok kıymetlidir. İlk süt, çocuğun ilk aşısıdır. Çocuğun sindirim sistemini, idrar yollarını kaplayarak tüm hayatı boyunca korur. İshalden, solunum yolu enfeksiyonlarından korur. İleri aşamada damar sertliğinden, hipertansiyondan, obeziteden korur. Anne sütü alan çocuk daha zeki oluyor. Bunların yanında anne ve bebek arasında psikolojik yakınlaşma sağlanıyor" diye konuştu.

Annelere, anne sütünün öneminin anlatılmasında yetersiz kalındığını vurgulayan Nuhoğlu, belirli bir süre sonra annenin emzirmekten vazgeçtiğini söyledi.

Nuhoğlu, annelerin bu konuda yeteri kadar bilinçlendirilemediğine dikkati çekerek, yoktan sebeplerle bebeğe zamanından önce ek gıda verildiğini kaydetti.

Bütün teknolojik gelişmelere rağmen anne sütüne eş değer bir besin maddesi olmadığını belirten Nuhoğlu, "Geçmişte, günümüzde ve gelecekte bebek beslenmesinde tek yol anne sütü olmalıdır" dedi.

- "Annenin sütü bebeğine özel"

Her annenin sütünün kendi bebeği için özel ve uyumlu olduğunu dile getiren Nuhoğlu, şöyle devam etti:

"Çocuğa ilk 6 ay içinde ek gıda verilmemeli çünkü anne sütündeki demirin yani kan yapıcı maddenin emilimi yüzde 60. Siz ona bir kaşık meyve suyu verdiğinizde bu emilim yüzde 10'a iniyor. Anne sütünün yaramaması mümkün değil. Anne sütüyle beslenmek çocuğun en temel hakkıdır. Sütün gelmesi emzirmeyle birlikte salgılanan hormonlarla ilgili. Hiç doğum yapmamış bir kadın 10 gün çocuk emzirse sütü gelir. Mühim olan çocuğun emzirilmesi. Emzirildikçe süt gelir. Bebeğinden ayrı kalmak zorunda kalan, çalışan anneler de sürekli sütünü sağmalı. Ama günde üç defa değil. Çocuğuna süt veriyor gibi 2-3 saatte bir yapmalı. O zaman başarılı oluyor, sütü azalmıyor. Ya da çocuğunu yanında götürmeli. Günde bir kere sağılması durumunda süt azalır. Anne de 'Sütüm azaldı' diyerek hemen ek gıdaya başlar. 6 ay ile 1 yaş arasında çocuğun kalori ve enerji gibi günlük ihtiyaçlarının yüzde 50'sini anne sütünden alması gerekiyor. 1,5 yaşındaki çocuğun anne sütü desteği ise yüzde 30'lara iniyor."

Emzirmenin göğün estetiğini de bozmadığını ifade eden Nuhoğlu, emzirmenin annenin sağlığı açısından faydalı olduğunu, kadını rahim ve meme kanserinden koruduğunu anlattı. Nuhoğlu, emziren kadının "iki can beslediği" düşüncesiyle her şeyi yememesi gerektiğini belirterek, şekersiz komposto, meyve posası, kırmızı et ve balık ile hayvansal ürünlerin tüketilebileceğini söyledi.

- "Eğitim programları yapıyoruz"

Prof. Dr. Asiye Nuhoğlu, anne sütü kullanımının bu yüzyılın ortalarında giderek azalmaya başlamasıyla birlikte gelişmekte olan ülkelerde bebek ölümlerinin arttığını belirterek, yürütülen çocuk yaşatma hareketleriyle anne sütü gibi programlar başlatıldığını, 1990'lı yıllarda tekrar anne sütü kullanımının artırılmasına yönelik bebek dostu hastaneler oluşturulduğunu söyledi.

Türkiye'de ise ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenme oranının 1990'lı yıllardan itibaren çok düştüğünü ifade eden Nuhoğlu, şu bilgileri verdi:

"Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları verilerine göre, yapılan çalışmalar sonucunda 2003'te yüzde 22 olan ilk 6 aydaki anne sütüyle beslenme oranı 2008'de yüzde 40'a yükseldi. Bu çok iyi bir artıştı. Ancak 2013'te düşerek yüzde 30 oldu. Yani ilk 6 ay içinde yaklaşık üç anneden biri sadece anne sütüyle çocuğunu besliyor. Yine dünyada kaybedilen bebeklerin yüzde 98'i gelişmekte olan ülkelerde. Anne sütü, bebek ölümlerinin de önüne geçiyor. Ölen çocukların üçte biri emzirmeyle kurtarılabilir. Bu nedenle annelerin yanında, kadın doğum doktorunun, sağlık personelinin, ebeler, hemşireler ve tıp öğrencilerinin anne sütü konusunda eğitilmesi gerekiyor. Biz halk sağlığı, sağlık müdürlüğü, belediyeler, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bazı ilçelerde pilot uygulama başlatacağız. Bu şekilde yüzde 30'larda olan bu oranı yüzde 70-80'lere çıkarmak istiyoruz. Annelere, anne adaylarına ve evlilik öncesindeki kadınlara anne sütü ve emzirmeyle ilgili eğitim verilmesi gerekiyor. Olanaklar verildiği takdirde bunun geliştirilmesi için programlar uygulayacağız. Şimdilik doktor, ebe ve hemşirelere eğitim veriyoruz."