Hatay'ın Samandağ ilçesi Meydan Mahallesi'nde Haydar (76) ve Atra Su (79) çiftinin 12 çocuğundan altıncısı olarak dünyaya gelen Gülbin Su'nun, üç yaşında yüksek ateşten çocuk felci geçirmesi nedeniyle sağ bacağı gelişmedi.
Engeli nedeniyle çocukluğunda arkadaşlarıyla rahat oynayamayan, sürekli oyunların dışında kalan Su, 30 yaşından sonra tanıştığı okçulukla "hedefi tam 12'den vurarak" adını paralimpik oyunlarına kadar yazdırdı.
Her geçen gün kendini geliştirerek milli takıma seçilen Su, 2020'de Tokyo'da yapılacak Paralimpik Oyunları'nda derece alabilmek için evinin yanındaki bahçeye kurduğu hedef tahtasında gece gündüz ter döküyor.
Samandağ'da Zübeyde Hanım Ortaokulunda resim öğretmenliği yapan 46 yaşındaki milli sporcu Gülbin Su, AA muhabirine, kalçadan destek takarak rahatlıkla yürüyebildiğini söyledi.
Engeli nedeniyle küçük yaşlarda kendi kabuğuna çekildiğini belirten Su, ilkokul yıllarında kimi zaman sorulara, cevabını bilmesine rağmen tahtaya kalkmaya çekindiği için yanıt bile veremediğini anlattı.
Ortaokul yıllarında ablasından etkilenerek resme merak saldığını dile getiren Su, resimle uğraşırken ayağa kalkmasına gerek olmadığı için bu mesleğin kendisine göre olduğunu düşündüğünü belirtti. Su, bu kapsamda sınavlara hazırlanarak Atatürk Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü'nü kazandığını kaydetti.
- "Aldığım bir notla okçulukla tanıştım"
Resim öğretmenliğine 2000'de Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bir okulda başladığını ifade eden Su, şöyle konuştu:
"Resim öğretmeni olarak görev yaparken, aldığım bir notla okçulukla tanıştım. Bir gün alışveriş için Antakya'ya geldiğinde beni tesadüfen gören milli takım antrenörü Muhlis Öç, engelime rağmen fizik yapımın okçuluğa uygun olduğunu düşünmüş. Bana bir not gönderdi. Notu açıp okuduğumda 'Ben milli takım antrenörü Muhlis Öç, beni ara' yazıyordu. Çok düşündüm ve aileme bile söylemeden bu kişiyi aradım. Kendisiyle telefonda konuştuk ve Antakya Spor Salonu'nda buluştuk. Daha sonra bana bir yay verdi ve atış yapmamı istedi. Atış yaptım ve ilk atışta güzel bir hedef tutturdum. Bana 'Aradığım okçu sensin' dedi. Çok mutlu oldum ve o anda resim öğretmenliğinden sonra ikinci aşkım olan okçulukla tanıştım. Bana iki yay verdi, 'Bunlar sende kalsın, seni Çankırı'ya çalışmalara çağıracağım' dedi. Ayrıca tehlikeli olduğu için hiç atış yapmamam konusunda da uyardı."
Eve geldiğinde yayları gören annesinin çok şaşırdığını, ilk etapta karşı çıktığını belirten Su, bütün söylenenlere rağmen yılmadığını ve bu spora daha çok merak saldığını dile getirdi.
- Tüketici kredisiyle ilk yayını aldı
Antrenörün atış yapmaması uyarısına rağmen onu dinlemediğini ve köyde saman balyalarını hedef alarak çalıştığını vurgulayan Su, daha sonra Öç'ün kendisini arayıp Çankırı'ya antrenmanlara çağırdığını söyledi.
Su, yoğun çalışmaları sonucu 2005'te milli takıma seçildiğini kaydederek, "Bunun üzerine hemen tüketici kredisi çekerek ilk yayımı aldım. Bu yayla 2006'da Çek Cumhuriyeti'nde yapılan Avrupa Şampiyonası'na katıldım ve ikincilik kazandım. Ardından Güney Kore'de yapılan Dünya Şampiyonası'nda üçüncülük elde ettim ve 2008'da Çin'de düzenlenen Paralimpik Oyunları'na gitmeye kota almış oldum." dedi.
Çin'in Pekin kentindeki Paralimpik Oyunları'nda yarı finale adını yazdırdığını ancak dördüncü olabildiğini bildiren Su, olimpiyatların ardından katıldığı uluslararası şampiyonlarda da dereceler kazandığını anlattı.
- Hedef Tokyo'daki oyunlar
Su, evine yakın bir yerde atış alanı düzenlediğini, antrenmanlarını burada yaptığını, ailesinin de kendisine destek olduğunu belirtti.
Hedefinin 2020'de Tokyo'da yapılacak Paralimpik Oyunları'nda güzel bir derece elde etmek olduğunu vurgulayan Su, eylülde Çin'de düzenlenecek Dünya Şampiyonası'na katılmak için Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonunun düzenlediği kamplara da katıldığını kaydetti.
Baba Haydar Su ise ilk etapta kızlarının okçulukla ilgilenmesine karşı çıktıklarını dile getirdi.
Kendilerini dinlemeyerek büyük gayret gösteren kızlarının başarılarıyla gurur duyduklarını belirten Su, antrenmanlarında ona yardımcı olmaya gayret gösterdiğini ifade etti.