Erdoğan, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi Açılış Töreni'nde konuştu: (1)
'Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemli'- 'Yerli 5G teknoloji altyapısını kurmadan 5G'ye geçemeyiz'- 'Kamu ve özel sektöre ait veri merkezlerini bir düzene sokmamız şart. İlgili kurumlarımızdan çalışmaları süratle tamamlamalarını bekliyorum'

Oluşturma Tarihi: 2020-02-10 15:08:42

Güncelleme Tarihi: 2020-02-10 15:08:42

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemli." dedi.

Erdoğan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, söz konusu merkezle ülkenin her türlü siber saldırıya karşı çok daha hazırlıklı hale geldiğine inandığını belirtti.

Bilgi ve teknolojinin dünyada en hızlı büyüyen sektör olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye'de bu sektörün hacminin 17 yılda 20 milyar dolardan 132 milyar dolara yükseldiğini, sektörün ülkedeki yatırımlarının 100 milyar lirayı aştığını söyledi.

Mobil hizmetlerden faydalanan abone sayısının nüfus ile aynı rakama yani 83 milyona ulaştığını vurgulayan Erdoğan, geniş bant internet abonesi sayısının 77 milyonu, sabit geniş bant abone sayısının 14 milyonu, fiber abone sayısının 3,2 milyonu, makineler arası iletişim abone sayısının 6 milyonu geride bıraktığını aktardı.

Bu tabloda internet erişimine imkan veren mobil tarifelerin fiyatlarındaki düşüşün çok büyük etkisinin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaklaşık 10 yıl önce mobil operatörlerimizin dakikası 11,7 kuruş olan ortalama tarife ücreti, bugün 1,5 buçuk kuruşa geriledi. Nereden nereye... Bir başka ifadeyle vatandaşlarımız çok daha kaliteli hizmeti bugün neredeyse 10 kat daha az ödemeyle alabiliyor. Bu sürecin devam ettirilebilmesi için altyapı yatırımlarının en etkin ve verimli şekilde yürütülmesi şart. Elektronik haberleşme altyapı bilgi sistemi çerçevesinde yürütülen çalışmaların geliştirilerek sürdürülmesiyle bunu da sağlayabileceğimize inanıyorum. Hedefimiz ülkemizde haberleşme altyapısının kapsama alanına girmeyen tek karış yer bırakmamaktır.

Türkiye'nin ilk yerli ve milli baz istasyonu ULAK'ı bu amaçla ürettik. Bugün ülkemizde yaklaşık 190 bin baz istasyonu bulunuyor. ULAK'ın kullanıldığı baz istasyonu sayısı ise henüz 1000 civarındadır. Her ne kadar çeşitli operatörlerimizin verdiği 3 bin 400 adetlik bir ULAK siparişi varsa da henüz bu konuda katetmemiz gereken çok mesaj olduğu ortadadır. Tüm mobil operatörlerimizi ülkemizin yerli ve milli baz istasyonu ULAK'ı daha etkin şekilde kullanmaya davet ediyorum."

- "5G'de daha yüksek yerlilik oranlarına ulaşmalıyız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016 yılında 4,5G ihalesini yaparken kademeli olarak yüzde 30, yüzde 40 ve yüzde 45 yerlilik şartı getirdiklerini anımsattı.

Maalesef yüzde 23 ile henüz bu yerlilik oranlarının çok uzağında olduklarını anlatan Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Önümüzde 5G süreci var. Kritik bir alan olan mobil teknolojide, 5G'de daha yüksek yerlilik oranlarına ulaşmak mecburiyetindeyiz. Endüstride hızlı bir dönüşümü beraberinde getirecek 5G akıllı şehirler, akıllı ulaştırma sistemleri, akıllı hastaneler gibi nice alanın temel altyapısını oluşturacaktır. Bunun için 5G'nin etkileyeceği tüm sektörlerle ilgili kapsamlı bir çalışmayı da hızla yürütüp geleceğin teknolojisine bir an önce hazır hale gelmeliyiz. 5G konusunda geciktiğimiz her günün ülkemize yıllara sari maliyetinin olacağını aklımızdan çıkarmayalım. Yerli 5G teknolojisi altyapısını kurmadan 5G'ye geçemeyiz. Bunun için tüm kurumlarımızın ve firmalarımızın hızlı etkin ve kararlı bir şekilde hareket etmesi şarttır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geliştirdikleri ve güvenli hale getirdikleri mobil altyapı sayesinde elde ettikleri kazanımlardan birinin de önemli bir bölümünü dijital ortama taşımak olduğunu dile getirdi.

e-Devlet hizmetlerinde sağladıkları gelişmenin bu güçlü altyapı ile vatandaşlara hizmetleri çok hızlı ve kolay bir şekilde ulaştırabileceklerini en güzel ispatı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu alanda 2 yıl gibi kısa bir sürede dünyada 68'inci sıradan 53'üncü sıraya yükseldiklerini bildirdi.

Bugün 5 binin üzerinde e-Devlet hizmetinden yaklaşık 45 milyon vatandaşın istifade edebildiğine dikkati çeken Erdoğan, dijital teknolojilerin hızlı geliştiği dönemde bu dönüşümün güvenlik boyutunun en az ülkelerin fiziki savunması kadar önemli hale geldiğini aktardı.

- Siber saldırılar

Türkiye'nin teknoloji sadece tüketen değil asıl olarak bulan, tasarlayan, geliştiren, üreten ve dünyaya pazarlayan bir ülke haline gelmesini hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Milli teknoloji hamlesini işte bunun için başlattık. Yerli ve milli yenilikçi teknolojilerin kamu başta olmak üzere ülkemizdeki tüm kurumları ve bireyleri kucaklayacak şekilde gelişmesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Teknolojinin insanlığa faydalı yüzü yanında suçu bir endüstri haline getiren yönü de vardır. Geçmişte basit amaçlar ve üst düzey yetkinlikte kişiler tarafından yapılabilen siber saldırılar, artık devletler düzeyine kadar çıkmıştır. Bu durum siber saldırıların çok güçlü altyapı ile ve güçlü kadrolarla yürütülebilmesine, dolayısıyla hedef odaklı ve çok daha yıkıcı hale gelmesine yol açıyor.

Türkiye son dönemde siber saldırılara en çok hedef olan ülkelerin başında geliyor. Mesela, 2016 yılında 9 bini bulmayan ülkemize yönelik siber saldırı sayısı geçtiğimiz sene 136 bini aşmıştır. Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemli. Yapay zeka destekli insansız hava araçları ve robotik sistemler başta olmak üzere her türlü teknolojik ürünün hayatımızda giderek daha çok yer edineceği bir döneme girdik. Bu işin güvenlik boyutunu artık çok daha önem vermeliyiz. Aksi takdirde ülkemizin hem teknoloji çöplüğü haline dönüşmesine engel olamayız hem de tüm kritik sistemlerimizi başkalarının eline teslim etmiş oluruz."

- Veri güvenliği

Recep Tayyip Erdoğan, veri güvenliğinin de bu işin önemli bir parçası olduğunu, günümüzde verinin en az petrol kadar önemli hale geldiğini anlattı.

"Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eşdeğerdir." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu gerçekten hareketle veri güvenliği konusundaki yerli ve milli çözüm çalışmalarını hızlandırıyoruz. Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalmalı anlayışıyla başlattığımız çalışmalarda henüz istediğimiz yere gelemediğimiz bir gerçektir. Kamu ve özel sektöre ait veri merkezlerini mutlaka bir düzene sokmamız şart. İlgili kurumlarımızdan bu konuda gereken çalışmaları süratle tamamlamalarını bekliyorum."

(Sürecek)